Barış Manço Cem Karaca kardeş mi? Cem Karaca'nın eşinden Flaş açıklama!
Gündeme bomba gibi düşen bir iddianın yankıları halen devam ediyor! Türk müziğinin efsanesi haline gelen Cem Karaca ve Barış Manço ile ilgili iddia ortalığı kasıp kavurdu. Özel bir mektupla ilk kez 15 Şubat 2007 tarihinde gündeme gelen iddiaya göre Cem Karaca, Almanya’da geçirdiği yıllarda ev arkadaşı İbrahim Hızlı’ya kendisinden iki yaş büyük abisi olduğunu ve o ismi açıklayamayacağından bahsetmişti.
13
Gündeme bomba gibi düşen bir iddianın yankıları halen devam ediyor! Türk müziğinin efsanesi haline gelen Cem Karaca ve Barış Manço ile ilgili iddia ortalığı kasıp kavurdu. Özel bir mektupla ilk kez 15 Şubat 2007 tarihinde gündeme gelen iddiaya göre Cem Karaca, Almanya’da geçirdiği yıllarda ev arkadaşı İbrahim Hızlı’ya kendisinden iki yaş büyük abisi olduğunu ve o ismi açıklayamayacağından bahsetmişti.
Gündeme bomba gibi düşen haber araştırılmış ve ilk elden duymak için merhum Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca’ya müracaat edilmişti. İlkim Karaca ise Cem Karaca’nın ağabeyi tartışmalarına bomba ismi, “Barış Manço” olarak açıklamıştı. Cem Karaca’nın kendisine bundan çoğu kez bahsettiğini açıklayan İlkim Karaca, “Size ancak Cem’in bana söylediklerini söyleyebilirim. Yalan söyleyemem, bildiğim her şeyi söylemek vicdan borcumdur. Evet Cem’in bir ağabeyi vardı. Söylediğine göre o kişi de Barış Manço’ydu. Cem 1945, Barış Manço ise 1943 doğumluydu.” dedi.
“Barış Manço Öldüğünde Cem Yıkılmıştı!”
İddiaya göre Cem Karaca’nın babası Mehmet Karaca ile Barış Manço’nun Türk Sanat Müziği’nin önemli sanatçılarından olan annesi Rikkat Uyanık ile bir ilişkisi vardı. İddialara göre 1943 yılında bu ilişkiden Barış Manço dünyaya geldi.
Cem Karaca’nın annesi Toto Karaca da eşi ölürken diğer oğlunu görmek istediğini söylediğini paylaşarak kocasının bir oğlu olduğunu doğrularken, iddialara son noktayı koyan isim yine İlkim Karaca oldu.
İlkim Karaca, “Cem, Barış Manço’nun ölüm haberini aldığında yanındaydım. Yıkılmıştı. Dudaklarından sözler dökülüyordu. Başlarını kaçırdım ama sonrasın not etmiştim. Diyordu ki; ‘Canım gitti camım / canımı bilir misiniz? / O benim can dostumdu / Gözümün ağladığı kan / Ay Barış ak saçlı dostum benim / İçim kan ağlıyor / Bir yanımı kopardılar, adı sen / O dağlar hangi dağlar ki / De, ben de gelem / Sana, senin dağlarından çiçekler derleyem / Sen şimdilik orada bir gurbettesin / Bense hazin bir hasretteyim.’” ifadeleri ile tartışmaya noktayı koydu.
23
Gündeme bomba gibi düşen bir iddianın yankıları halen devam ediyor! Türk müziğinin efsanesi haline gelen Cem Karaca ve Barış Manço ile ilgili iddia ortalığı kasıp kavurdu. Özel bir mektupla ilk kez 15 Şubat 2007 tarihinde gündeme gelen iddiaya göre Cem Karaca, Almanya’da geçirdiği yıllarda ev arkadaşı İbrahim Hızlı’ya kendisinden iki yaş büyük abisi olduğunu ve o ismi açıklayamayacağından bahsetmişti.
Gündeme bomba gibi düşen haber araştırılmış ve ilk elden duymak için merhum Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca’ya müracaat edilmişti. İlkim Karaca ise Cem Karaca’nın ağabeyi tartışmalarına bomba ismi, “Barış Manço” olarak açıklamıştı. Cem Karaca’nın kendisine bundan çoğu kez bahsettiğini açıklayan İlkim Karaca, “Size ancak Cem’in bana söylediklerini söyleyebilirim. Yalan söyleyemem, bildiğim her şeyi söylemek vicdan borcumdur. Evet Cem’in bir ağabeyi vardı. Söylediğine göre o kişi de Barış Manço’ydu. Cem 1945, Barış Manço ise 1943 doğumluydu.” dedi.
“Barış Manço Öldüğünde Cem Yıkılmıştı!”
İddiaya göre Cem Karaca’nın babası Mehmet Karaca ile Barış Manço’nun Türk Sanat Müziği’nin önemli sanatçılarından olan annesi Rikkat Uyanık ile bir ilişkisi vardı. İddialara göre 1943 yılında bu ilişkiden Barış Manço dünyaya geldi.
Cem Karaca’nın annesi Toto Karaca da eşi ölürken diğer oğlunu görmek istediğini söylediğini paylaşarak kocasının bir oğlu olduğunu doğrularken, iddialara son noktayı koyan isim yine İlkim Karaca oldu.
İlkim Karaca, “Cem, Barış Manço’nun ölüm haberini aldığında yanındaydım. Yıkılmıştı. Dudaklarından sözler dökülüyordu. Başlarını kaçırdım ama sonrasın not etmiştim. Diyordu ki; ‘Canım gitti camım / canımı bilir misiniz? / O benim can dostumdu / Gözümün ağladığı kan / Ay Barış ak saçlı dostum benim / İçim kan ağlıyor / Bir yanımı kopardılar, adı sen / O dağlar hangi dağlar ki / De, ben de gelem / Sana, senin dağlarından çiçekler derleyem / Sen şimdilik orada bir gurbettesin / Bense hazin bir hasretteyim.’” ifadeleri ile tartışmaya noktayı koydu.
33
Gündeme bomba gibi düşen bir iddianın yankıları halen devam ediyor! Türk müziğinin efsanesi haline gelen Cem Karaca ve Barış Manço ile ilgili iddia ortalığı kasıp kavurdu. Özel bir mektupla ilk kez 15 Şubat 2007 tarihinde gündeme gelen iddiaya göre Cem Karaca, Almanya’da geçirdiği yıllarda ev arkadaşı İbrahim Hızlı’ya kendisinden iki yaş büyük abisi olduğunu ve o ismi açıklayamayacağından bahsetmişti.
Gündeme bomba gibi düşen haber araştırılmış ve ilk elden duymak için merhum Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca’ya müracaat edilmişti. İlkim Karaca ise Cem Karaca’nın ağabeyi tartışmalarına bomba ismi, “Barış Manço” olarak açıklamıştı. Cem Karaca’nın kendisine bundan çoğu kez bahsettiğini açıklayan İlkim Karaca, “Size ancak Cem’in bana söylediklerini söyleyebilirim. Yalan söyleyemem, bildiğim her şeyi söylemek vicdan borcumdur. Evet Cem’in bir ağabeyi vardı. Söylediğine göre o kişi de Barış Manço’ydu. Cem 1945, Barış Manço ise 1943 doğumluydu.” dedi.
“Barış Manço Öldüğünde Cem Yıkılmıştı!”
İddiaya göre Cem Karaca’nın babası Mehmet Karaca ile Barış Manço’nun Türk Sanat Müziği’nin önemli sanatçılarından olan annesi Rikkat Uyanık ile bir ilişkisi vardı. İddialara göre 1943 yılında bu ilişkiden Barış Manço dünyaya geldi.
Cem Karaca’nın annesi Toto Karaca da eşi ölürken diğer oğlunu görmek istediğini söylediğini paylaşarak kocasının bir oğlu olduğunu doğrularken, iddialara son noktayı koyan isim yine İlkim Karaca oldu.
İlkim Karaca, “Cem, Barış Manço’nun ölüm haberini aldığında yanındaydım. Yıkılmıştı. Dudaklarından sözler dökülüyordu. Başlarını kaçırdım ama sonrasın not etmiştim. Diyordu ki; ‘Canım gitti camım / canımı bilir misiniz? / O benim can dostumdu / Gözümün ağladığı kan / Ay Barış ak saçlı dostum benim / İçim kan ağlıyor / Bir yanımı kopardılar, adı sen / O dağlar hangi dağlar ki / De, ben de gelem / Sana, senin dağlarından çiçekler derleyem / Sen şimdilik orada bir gurbettesin / Bense hazin bir hasretteyim.’” ifadeleri ile tartışmaya noktayı koydu.