Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan yaptığı açıklamalar ile yeni anayasa sürecine destek mesajı verdi. Ülkenin yenilikçi bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğunu belirten Arslan konuşmasına kamu sorunlarına değinerek devam etti.
13
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, sivil, demokratik özgürlükçü anayasanın olması gerektiğini, yeni anayasa çalışmalarını desteklediklerini belirtti.
Arslan, Konfederasyona bağlı Hizmet-İş Sendikası Gaziantep 2 Nolu Şube Başkanlığının bir otelde düzenlenen 1. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, taşeron sisteminin devlete getirdiği maliyetlere dikkati çekerek yaptıkları çalışmaları anlattı.
Bu konuda çok çaba sarf ettiklerini vurgulayan Arslan, bütün kamuda, belediyelerde, özel idarelerde, üniversitelerde taşeron sisteminin artık kaldırılmasını, burada çalışan işçilerin hepsinin kamunun kendi çalışanı olması konusundaki taleplerini kabul ettirdiklerini ve gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Taşeron sisteminin devam etmeyeceğini vurgulayan Arslan, "Bundan sonra da belediyeler ihtiyaçlarını kamunun veya belediyenin kendi şirketlerindeki arkadaşlarımızla işlerini yürütecek. Bu Türkiye tarihinin en büyük reformudur." dedi.
Belediyeler, özel idareler dahil bütün kamudaki kadrolu işçi sayısının 180 bin olduğunu aktaran Arslan, kamudaki işçinin yanına 1 milyona yakın arkadaşlarını ilave ettiklerini, bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük destekleri olduğunu belirtti.
Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arslan, 28 Şubat sürecinde yaşadıkları zorluklara değinerek hala o zihniyette insanların olduğunu, başörtüsü gibi bazı temel hak ve özgürlüklerin Anayasa'nın garantisi altında olmadığını belirtti.
1982 Anayasası'nın darbeci ruhu yaşattığını dile getiren Arslan, "Darbecilerin oluşturduğu bir komisyon tarafından hazırlanmış. İtiraz hakkı yok. Anayasa aleyhine konuşmak yasak. Farklı bir anayasa talebi yasaklandı. Darbecilerin oluşturduğu adamlar, anayasa yazdı ve topluma dayattılar. Anayasaya 'hayır' diyenleri tespit ettiler. Hak-İş bu Anayasa'ya 'hayır' dedi. Toplumun tamamını temsil eden anayasanın demokratik, serbest ve çoğulcu bir yapıyla oluşmasıyla ilgili iradesini ortaya koydu. 1982 Anayasası'nın ruhunu da sürecini de biliyoruz. Baştan sona sakat, meşru olmayan anayasa süreci izlenmiştir. O yüzden biz 1982 Anayasası'na ilk günden itiraz eden tek örgütüz."diye konuştu.
Yeni anayasa çalışmalarına destek
Arslan, Hak-İş olarak yeni bir anayasa çalışmalarına her zaman destek verdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Darbecilerin ruhu 1982 Anayasası'na öyle bir girmiş ki ne kadar değiştirirsen değiştir bu zihniyeti değiştiremiyorsun. Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı yüzlerce düzenlemenin temelini yeni anayasa oluşturuyor. Hak-İş olarak yeni sivil bir anayasa talebimizi her fırsatta ortaya koyuyoruz. Toplumun bütün kesimlerinin katıldığı, çoğulcu, katılımcı ve aynı zamanda özgürlükçü ve demokratik bir anayasa sürecini bu ülke hak ediyor. Onun için siyasi partilerin tamamı, sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek kuruluşlarının hep beraber kendi önerilerini ortaya koyduğu yeni bir anayasa çağrısına 'evet' diyoruz. Biz de yeni anayasa teklifimizin hazırlıklarını başlatıyoruz. 28 Şubat, 27 Nisan e-bildirisi de dahil 15 Temmuz gibi ihanetleri gördük. Dolayısıyla bütün bunların temelinde sivil, demokratik özgürlükçü anayasa olmazsa olmazımız. Bunu hep birlikte gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu süreçte bütün gücümüzle yeni bir anayasa çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz. Niçin? Geleceğimiz, darbelere geçit vermemek, hakların ve özgürlüklerimizin elimizden alınmaması için. Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün sağlanması için böyle bir anayasaya ihtiyacımız var."
Mahmut Arslan, ayrıca Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini, onların hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini belirterek ailelerin bir an önce evlatlarına kavuşması temennisinde bulundu.
23
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, sivil, demokratik özgürlükçü anayasanın olması gerektiğini, yeni anayasa çalışmalarını desteklediklerini belirtti.
Arslan, Konfederasyona bağlı Hizmet-İş Sendikası Gaziantep 2 Nolu Şube Başkanlığının bir otelde düzenlenen 1. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, taşeron sisteminin devlete getirdiği maliyetlere dikkati çekerek yaptıkları çalışmaları anlattı.
Bu konuda çok çaba sarf ettiklerini vurgulayan Arslan, bütün kamuda, belediyelerde, özel idarelerde, üniversitelerde taşeron sisteminin artık kaldırılmasını, burada çalışan işçilerin hepsinin kamunun kendi çalışanı olması konusundaki taleplerini kabul ettirdiklerini ve gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Taşeron sisteminin devam etmeyeceğini vurgulayan Arslan, "Bundan sonra da belediyeler ihtiyaçlarını kamunun veya belediyenin kendi şirketlerindeki arkadaşlarımızla işlerini yürütecek. Bu Türkiye tarihinin en büyük reformudur." dedi.
Belediyeler, özel idareler dahil bütün kamudaki kadrolu işçi sayısının 180 bin olduğunu aktaran Arslan, kamudaki işçinin yanına 1 milyona yakın arkadaşlarını ilave ettiklerini, bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük destekleri olduğunu belirtti.
Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arslan, 28 Şubat sürecinde yaşadıkları zorluklara değinerek hala o zihniyette insanların olduğunu, başörtüsü gibi bazı temel hak ve özgürlüklerin Anayasa'nın garantisi altında olmadığını belirtti.
1982 Anayasası'nın darbeci ruhu yaşattığını dile getiren Arslan, "Darbecilerin oluşturduğu bir komisyon tarafından hazırlanmış. İtiraz hakkı yok. Anayasa aleyhine konuşmak yasak. Farklı bir anayasa talebi yasaklandı. Darbecilerin oluşturduğu adamlar, anayasa yazdı ve topluma dayattılar. Anayasaya 'hayır' diyenleri tespit ettiler. Hak-İş bu Anayasa'ya 'hayır' dedi. Toplumun tamamını temsil eden anayasanın demokratik, serbest ve çoğulcu bir yapıyla oluşmasıyla ilgili iradesini ortaya koydu. 1982 Anayasası'nın ruhunu da sürecini de biliyoruz. Baştan sona sakat, meşru olmayan anayasa süreci izlenmiştir. O yüzden biz 1982 Anayasası'na ilk günden itiraz eden tek örgütüz."diye konuştu.
Yeni anayasa çalışmalarına destek
Arslan, Hak-İş olarak yeni bir anayasa çalışmalarına her zaman destek verdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Darbecilerin ruhu 1982 Anayasası'na öyle bir girmiş ki ne kadar değiştirirsen değiştir bu zihniyeti değiştiremiyorsun. Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı yüzlerce düzenlemenin temelini yeni anayasa oluşturuyor. Hak-İş olarak yeni sivil bir anayasa talebimizi her fırsatta ortaya koyuyoruz. Toplumun bütün kesimlerinin katıldığı, çoğulcu, katılımcı ve aynı zamanda özgürlükçü ve demokratik bir anayasa sürecini bu ülke hak ediyor. Onun için siyasi partilerin tamamı, sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek kuruluşlarının hep beraber kendi önerilerini ortaya koyduğu yeni bir anayasa çağrısına 'evet' diyoruz. Biz de yeni anayasa teklifimizin hazırlıklarını başlatıyoruz. 28 Şubat, 27 Nisan e-bildirisi de dahil 15 Temmuz gibi ihanetleri gördük. Dolayısıyla bütün bunların temelinde sivil, demokratik özgürlükçü anayasa olmazsa olmazımız. Bunu hep birlikte gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu süreçte bütün gücümüzle yeni bir anayasa çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz. Niçin? Geleceğimiz, darbelere geçit vermemek, hakların ve özgürlüklerimizin elimizden alınmaması için. Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün sağlanması için böyle bir anayasaya ihtiyacımız var."
Mahmut Arslan, ayrıca Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini, onların hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini belirterek ailelerin bir an önce evlatlarına kavuşması temennisinde bulundu.
33
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, sivil, demokratik özgürlükçü anayasanın olması gerektiğini, yeni anayasa çalışmalarını desteklediklerini belirtti.
Arslan, Konfederasyona bağlı Hizmet-İş Sendikası Gaziantep 2 Nolu Şube Başkanlığının bir otelde düzenlenen 1. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, taşeron sisteminin devlete getirdiği maliyetlere dikkati çekerek yaptıkları çalışmaları anlattı.
Bu konuda çok çaba sarf ettiklerini vurgulayan Arslan, bütün kamuda, belediyelerde, özel idarelerde, üniversitelerde taşeron sisteminin artık kaldırılmasını, burada çalışan işçilerin hepsinin kamunun kendi çalışanı olması konusundaki taleplerini kabul ettirdiklerini ve gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Taşeron sisteminin devam etmeyeceğini vurgulayan Arslan, "Bundan sonra da belediyeler ihtiyaçlarını kamunun veya belediyenin kendi şirketlerindeki arkadaşlarımızla işlerini yürütecek. Bu Türkiye tarihinin en büyük reformudur." dedi.
Belediyeler, özel idareler dahil bütün kamudaki kadrolu işçi sayısının 180 bin olduğunu aktaran Arslan, kamudaki işçinin yanına 1 milyona yakın arkadaşlarını ilave ettiklerini, bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük destekleri olduğunu belirtti.
Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arslan, 28 Şubat sürecinde yaşadıkları zorluklara değinerek hala o zihniyette insanların olduğunu, başörtüsü gibi bazı temel hak ve özgürlüklerin Anayasa'nın garantisi altında olmadığını belirtti.
1982 Anayasası'nın darbeci ruhu yaşattığını dile getiren Arslan, "Darbecilerin oluşturduğu bir komisyon tarafından hazırlanmış. İtiraz hakkı yok. Anayasa aleyhine konuşmak yasak. Farklı bir anayasa talebi yasaklandı. Darbecilerin oluşturduğu adamlar, anayasa yazdı ve topluma dayattılar. Anayasaya 'hayır' diyenleri tespit ettiler. Hak-İş bu Anayasa'ya 'hayır' dedi. Toplumun tamamını temsil eden anayasanın demokratik, serbest ve çoğulcu bir yapıyla oluşmasıyla ilgili iradesini ortaya koydu. 1982 Anayasası'nın ruhunu da sürecini de biliyoruz. Baştan sona sakat, meşru olmayan anayasa süreci izlenmiştir. O yüzden biz 1982 Anayasası'na ilk günden itiraz eden tek örgütüz."diye konuştu.
Yeni anayasa çalışmalarına destek
Arslan, Hak-İş olarak yeni bir anayasa çalışmalarına her zaman destek verdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Darbecilerin ruhu 1982 Anayasası'na öyle bir girmiş ki ne kadar değiştirirsen değiştir bu zihniyeti değiştiremiyorsun. Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı yüzlerce düzenlemenin temelini yeni anayasa oluşturuyor. Hak-İş olarak yeni sivil bir anayasa talebimizi her fırsatta ortaya koyuyoruz. Toplumun bütün kesimlerinin katıldığı, çoğulcu, katılımcı ve aynı zamanda özgürlükçü ve demokratik bir anayasa sürecini bu ülke hak ediyor. Onun için siyasi partilerin tamamı, sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek kuruluşlarının hep beraber kendi önerilerini ortaya koyduğu yeni bir anayasa çağrısına 'evet' diyoruz. Biz de yeni anayasa teklifimizin hazırlıklarını başlatıyoruz. 28 Şubat, 27 Nisan e-bildirisi de dahil 15 Temmuz gibi ihanetleri gördük. Dolayısıyla bütün bunların temelinde sivil, demokratik özgürlükçü anayasa olmazsa olmazımız. Bunu hep birlikte gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu süreçte bütün gücümüzle yeni bir anayasa çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz. Niçin? Geleceğimiz, darbelere geçit vermemek, hakların ve özgürlüklerimizin elimizden alınmaması için. Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün sağlanması için böyle bir anayasaya ihtiyacımız var."
Mahmut Arslan, ayrıca Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini, onların hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini belirterek ailelerin bir an önce evlatlarına kavuşması temennisinde bulundu.