Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ankara Resim ve Heykel Müzesinin 3 bin 629 esere ev sahipliği yaptığını söyledi.Ersoy, Ankara Resim ve Heykel Müzesinin açılışında yaptığı konuşmasında, müzenin kapılarını ilk kez 90 yıl önce açtığını, bu köklü mazinin, genç Cumhuriyetin idari ve iktisadi hafızasından, Türk milletinin estetik ve zarafet anlayışını yansıtan sanat hafızasına uzanan bir süreci barındırdığını kaydetti.
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin harf inkılabından neredeyse bir yıl önce Latin harfleriyle ilk kez mermer bir panoya yazılarak müzenin giriş fuayesine konulduğunu, ilk Türk Dil Kurultayı'nın Atatürk'ün başkanlığında burada gerçekleştirildiğini belirten Ersoy, kültürel diplomasinin kullanıldığı en önemli örneklerden biri olarak, İran ile ilişkilerin güçlendirilmesi yolunda bestelenen ilk Türk Operası "Özsoy" un yine ilk kez burada sahnelendiğini bildirdi.
Ersoy, "Görülüyor ki Resim ve Heykel Müzesi yani Türk Ocağı Binası, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine yön verecek milli düşüncenin, siyasetin, sosyal oluşumun dilden sanata temellerinin atıldığı ve ilan edildiği yerlerden biri olmuştur. Ankara Resim ve Heykel Müzesi sanatla başlayan ve sanatla devam eden bir yolculuğun simgesidir. Bu bina bir tablonun hayat bulmuş halidir. 1926'da açılan yarışmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’nun çizdiği suluboya resimden beğenerek projeyi onaylamış ve binada Türk süslemelerinin kullanılmasını, inşaatında da Türk işçilerin çalışmasını özellikle istemiştir. Neticede 1927 yılında Namazgah Tepesi olarak bilinen bölgede eserin temelleri atılmış ve Birinci Ulusal Mimarlık Döneminin eşsiz bir abidesi olarak 1930 yılında tamamlanmıştır." ifadesini kullandı.
Cumhuriyet tarihinin en önde gelen kültür ve sanat evlerinden biri olan yapının inşa amacının Türk Ocağı Merkez Binası olarak hizmete başlaması olduğuna değinen Ersoy, Ankara Halkevinden Bakanlıklara, 46 yıl boyunca birçok kurumun çalışmalarına ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
"O yıllarda önemli toplantılar ve törenlerin yanında konserler, tiyatro, opera ve bale temsilleri yapının görkemli salonunda çok erken dönemlerden itibaren yerini almış, sanat, ilham verdiği bu eseri kendi evi yapmaya başlamıştır." diyen Ersoy, binanın 1976'da dönemin Kültür Bakanlığına devredildiğini, ardından da restorasyona alınarak tamamlanan çalışmalar sonrasında 2 Nisan 1980'de Ankara Resim ve Heykel Müzesi olarak yeni dönemine başladığını anımsattı.
Ersoy, 2017'de ilk etapta binada güçlendirme ve depolara yönelik projelendirme çalışmalarını başlattıklarını, bu dönemde ziyaretçilere kapıların açık olduğunu, geniş kapsamlı restorasyon çalışmalarını ise 7 Nisan 2018'de başlatarak müzeyi geçici olarak kapattıklarına değindi.
Bakan Ersoy, müzede yapılan çalışmaları şu şekilde anlattı:
"Binanın tarihindeki en kapsamlı bakım-onarım süreci olduğunu belirtmek isterim. Kurulu olduğu alandan başlayarak bahçesi, dış cephesi, giriş bölümü, teşhir salonları ve geçiş alanları son derece detaylı şekilde ele alınarak hassas bir faaliyet yürütülmüş, binamız uzun yıllar ayakta kalacak şekilde yenilenmiştir. Muhteşem konser salonu da yeniden aktif hale getirilmiştir. Koleksiyonun muhafaza edildiği eski depolar ıslah edilmiş, çalınmaya, yangına ve su baskınlarına karşı yüksek korunaklı elektronik depolama sistemleri faaliyete geçirilmiştir. Ayrıca modern müzecilik ilkeleri doğrultusunda teşhir ve tanzim çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Son olarak müze envanterindeki tüm eserler fotoğraflanarak belgelenmiş ve bu bilgiler dijital ortama aktarılarak ciddi bir arşivleme çalışması yapılmıştır. Kendisi de başlı başına sanat yapıtı olan müzemiz, tüm eserleriyle gelecek nesillerimize gururla ve güvenle emanet edebileceğimiz yapıya kavuşturulmuştur."
Müzecilikte mekanın göz ardı edilemez temel unsurlardan olduğunu vurgulayan Ersoy, Resim ve Heykel Müzesinin Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin mimari ve süsleme özelliklerini yansıtmasıyla eşsiz bir kültür varlığı olduğuna işaret etti.
Bakan Ersoy, "Koleksiyonumuzda çok değerli 2 bin 780 resim ve 226 heykel bulunmakta, müzemiz Türk Süsleme Sanatları, seramik, özgün baskı, karikatür, fotoğraf ve etnografik unsurlarla birlikte 3 bin 629 eser barındırmaktadır. Bu seçkin koleksiyon sayesinde bütün sanatseverler, farklı dallarda Türk sanatının gelişim sürecini, inceliklerini, farklılıklarını gözlemleyebilmektedir. Şüphesiz ki Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Türkiye’nin en önemli sanat müzesidir." diye konuştu.
- "Zaman'sız İzler"sergisi bir yıl boyunca açık kalacak
Müzenin Osman Hamdi Bey Salonu'nda 7, Hoca Ali Rıza Salonu'nda 32 ve İbrahim Çallı Salonu'nda 20 eserin sergilendiğini ifade eden Bakan Ersoy, açılış dolayısıyla sanatçılara saygı niteliğinde hazırlanan "Zaman'sız İzler" geçici sergisini de ziyaretçilerin beğenisine sundukları bilgisini verdi.
Ersoy, "Binamızın tarihçesinin, müzeye dönüşüm hikayesinin, sanat tarihimiz için de büyük öneme sahip sanatçılara ve devlet adamlarına ilişkin bilgilerin yer aldığı sergi, bir yıl boyunca açık olacak. Buradan herkesi müzemize davet ediyorum." dedi.
Açılış dolayısıyla Atatürk'ün Ankara’ya gelişinin 101'inci yıl dönümü nedeniyle mini bir konser verileceğini belirten Ersoy, Ankaralıların şahsında bir kez daha bu tarihi günü kutlayarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, aziz şehit ve gazileri, dün vefatının 84’üncü yılı olan İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'u rahmet, saygı ve minnetle andı.
"Bütün çalışmalarımızda bizlere gösterdiği ilgi ve destekten dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Değerli mimarımız Arif Hikmet Koyunoğlu'nu rahmetle ve saygıyla anıyorum." ifadesini kullanan Ersoy, mesai arkadaşları başta olmak üzere, gerçekleştirilen bakım, onarım ve düzenleme çalışmalarında emek veren herkese teşekkür ederek, yeni yılın sağlık, refah ve huzur getirmesini temenni etti.
Bakan Ersoy'un konuşmasının ardından müzenin tarihini ve restorasyon çalışmalarını anlatan kısa bir video sunuldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.