ABD Medya Patronlarından Hükümete Uyarı! Hangi Hakla Görüşme Kayıtlarını Toplarsınız!
12
Basın Özgürlüğü için Gazeteciler Komitesi (RCFP) İcra Direktörü Bruce Brown, Adalet Bakanı Garland ile Washington'da yaptıkları görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu.
Brown, görüşmeye CNN televizyonu, New York Times (NYT) ile Washington Post gazetelerinin yöneticilerinin de katıldığını söyledi.
Görüşmenin yayımlanmaması kaydıyla (off the record) yapıldığını belirten Brown, Bakan Garland'a, muhabirlerin telefon görüşmeleri ile e-posta yazışmalarının kayıtlarının toplatılmasının "varoluşsal kriz" olduğunu aktardıklarını kaydetti.
Brown, gazetecilerin güvenilir kaynaklarını korumanın son derece önemli olduğunun görüşmede açıkça anlatıldığını ve mesajın yerine ulaştığını düşündüğünü dile getirdi.
Adalet Bakanlığı: "Verimli bir görüşme"
Adalet Bakanlığı yetkilileri de yeni kurallara duyulan ihtiyaçlarla ilgili "verimli bir görüşme" yapıldığını açıkladı.
Yetkililer, Bakan Garland'ın "kesin, kalıcı kurallara ihtiyaç olduğu" konusunda görüştüğü heyetle hemfikir olduğunu aktardı.
ABD Başkanı Joe Biden, ay başında yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığının "tamamen, tamamen yanlış" olarak nitelediği uygulamayı sürdürmesine izin vermeyeceğini belirtmişti.
Biden yönetimi her ne kadar bu tarz girişimlere son verse de haber kuruluşları, gelecekteki yönetimlerin muhabirlerin telefon ve e-posta kayıtlarını toplatmasını engelleyecek bir yasa çıkarılması gerektiğini düşünüyor.
Trump yönetimi 2017'de gazetecilerin görüşme kayıtlarını toplatmış
ABD Adalet Bakanlığından ay başında New York Times (NYT) gazetesine gönderilen tebligatta, savcıların 2020'de yürütülen bir soruşturma kapsamında 4 NYT muhabirinin 14 Ocak-30 Nisan 2017'de yaptıkları görüşme ve yazışmalara ilişkin kayıtları mahkeme kararıyla toplattığı bildirilmişti.
Soruşturmada adı geçen dört NYT muhabiri, 22 Nisan 2017'de, dönemin FBI direktörü James B. Comey'nin 2016 Başkanlık seçimlerine yönelik yürüttüğü soruşturmayla ilgili ortak bir habere imza atmıştı.
Comey'nin Haziran 2016'da eski Dışişleri Bakanı ve Demokrat Partinin 2016 başkanlık seçimlerindeki adayı Hillary Clinton'ın bakanlığı döneminde görevi kapsamındaki yazışmaları özel bir e-posta sunucusundan yapması nedeniyle yargılanmasını tavsiye etmesini konu alan haberde, Rusların Hollanda istihbaratı için çalışan bilgisayar korsanlarından ele geçirdiği gizli bir belgeden söz edilmişti.
Demokrat Partili bir danışmanın hazırladığı bilgi notu niteliğindeki belgede, dönemin Başsavcısı Loretta Lynch'in, "Clinton soruşturmasının ilerletilmesine müsaade etmeyeceğine inandıkları" ifadesinin yer aldığı iddia edilmişti.
Sızıntı soruşturmasının, söz konusu belgeye ilişkin bilginin kaynağına ulaşmak için yürütüldüğü düşünülüyor.
Trump yönetiminin 2020'de yürütülen sızıntı soruşturmaları kapsamında ayrıca CNN televizyonu ve Washington Post gazetesi muhabirlerinin de telefon ve e-posta kayıtlarını toplattığı ortaya çıkmıştı.
22
Basın Özgürlüğü için Gazeteciler Komitesi (RCFP) İcra Direktörü Bruce Brown, Adalet Bakanı Garland ile Washington'da yaptıkları görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu.
Brown, görüşmeye CNN televizyonu, New York Times (NYT) ile Washington Post gazetelerinin yöneticilerinin de katıldığını söyledi.
Görüşmenin yayımlanmaması kaydıyla (off the record) yapıldığını belirten Brown, Bakan Garland'a, muhabirlerin telefon görüşmeleri ile e-posta yazışmalarının kayıtlarının toplatılmasının "varoluşsal kriz" olduğunu aktardıklarını kaydetti.
Brown, gazetecilerin güvenilir kaynaklarını korumanın son derece önemli olduğunun görüşmede açıkça anlatıldığını ve mesajın yerine ulaştığını düşündüğünü dile getirdi.
Adalet Bakanlığı: "Verimli bir görüşme"
Adalet Bakanlığı yetkilileri de yeni kurallara duyulan ihtiyaçlarla ilgili "verimli bir görüşme" yapıldığını açıkladı.
Yetkililer, Bakan Garland'ın "kesin, kalıcı kurallara ihtiyaç olduğu" konusunda görüştüğü heyetle hemfikir olduğunu aktardı.
ABD Başkanı Joe Biden, ay başında yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığının "tamamen, tamamen yanlış" olarak nitelediği uygulamayı sürdürmesine izin vermeyeceğini belirtmişti.
Biden yönetimi her ne kadar bu tarz girişimlere son verse de haber kuruluşları, gelecekteki yönetimlerin muhabirlerin telefon ve e-posta kayıtlarını toplatmasını engelleyecek bir yasa çıkarılması gerektiğini düşünüyor.
Trump yönetimi 2017'de gazetecilerin görüşme kayıtlarını toplatmış
ABD Adalet Bakanlığından ay başında New York Times (NYT) gazetesine gönderilen tebligatta, savcıların 2020'de yürütülen bir soruşturma kapsamında 4 NYT muhabirinin 14 Ocak-30 Nisan 2017'de yaptıkları görüşme ve yazışmalara ilişkin kayıtları mahkeme kararıyla toplattığı bildirilmişti.
Soruşturmada adı geçen dört NYT muhabiri, 22 Nisan 2017'de, dönemin FBI direktörü James B. Comey'nin 2016 Başkanlık seçimlerine yönelik yürüttüğü soruşturmayla ilgili ortak bir habere imza atmıştı.
Comey'nin Haziran 2016'da eski Dışişleri Bakanı ve Demokrat Partinin 2016 başkanlık seçimlerindeki adayı Hillary Clinton'ın bakanlığı döneminde görevi kapsamındaki yazışmaları özel bir e-posta sunucusundan yapması nedeniyle yargılanmasını tavsiye etmesini konu alan haberde, Rusların Hollanda istihbaratı için çalışan bilgisayar korsanlarından ele geçirdiği gizli bir belgeden söz edilmişti.
Demokrat Partili bir danışmanın hazırladığı bilgi notu niteliğindeki belgede, dönemin Başsavcısı Loretta Lynch'in, "Clinton soruşturmasının ilerletilmesine müsaade etmeyeceğine inandıkları" ifadesinin yer aldığı iddia edilmişti.
Sızıntı soruşturmasının, söz konusu belgeye ilişkin bilginin kaynağına ulaşmak için yürütüldüğü düşünülüyor.
Trump yönetiminin 2020'de yürütülen sızıntı soruşturmaları kapsamında ayrıca CNN televizyonu ve Washington Post gazetesi muhabirlerinin de telefon ve e-posta kayıtlarını toplattığı ortaya çıkmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.