Bitcoin İlgi Çekmeye Başladı! Yasal Para Birimi Olur Mu? Merkez Bankalarında Neler Oluyor?
12
İsviçreli yatırım bankası UBS'nin ismi belirtilmeyen merkez bankalarının katıldığı anketine göre, katılımcıların %14'ü merkez bankası dijital para birimlerinin (CBDC'ler) bu bankalar üzerindeki kriptoya yatırım yapma baskısını artıracağını söylerken, katılımcıların %83'ü bu yeni varlık sınıfına yatırım yapmayı ve bu varlık sınıfını öğrenme sürecinin temsil ettikleri kurumlar için değerli olabileceğini söyledi.
Raporda, “Katılımcıların %28'i ilintisiz bir varlık olarak kripto paraların faydaları olduğunu düşünüyor ve %11'lik bir kısım da bunu altına alternatif olarak değerlendiriyor” denildi.
Kaynak: UBS
Kripto finans projesi TheStandard.io'nun Kurucu Ortağı Joshua Scigala, e-posta aracılığıyla gönderdiği yorumda "Merkez bankası yetkililerinin kripto para birimlerinin altına kıyasla bir değer deposu olarak fazla bir rolü olmadığını söylemesi, tam olarak bir anlayış eksikliğini gösteriyor" dedi. "Şimdi, bir birikim sahibi olarak merkezi olmayan finans piyasasını kullanarak yıllık %6 ila %12 getiri elde etme seçeneğiniz olduğunu veya geleneksel merkez bankacılığı sistemine bağlı kalarak %1 negatif faiz oranı ödeyebileceğinizi hayal edin! Hangisini seçerdiniz?"
Bu arada, ankete katılanların %46'sı CBDC'lerin bitcoin ve diğer kripto varlıkların yerini almayacağını düşündüğünü söylerken, %33'ü karşıt görüşteydi ve %21'inin bu konuda hiçbir fikri yoktu.
Her ne olursa olsun ankete katılan merkez bankalarının yaklaşık %40'ı önümüzdeki üç yıl içinde CBDC'lerin toplu olarak piyasaya sürülmesini bekliyor. Katılımcıların yaklaşık %46'sı merkez bankalarının CBDC pilot projelerine halihazırda dahil olduğunu veya önümüzdeki 1 ila 3 yıl içinde bunu yapmasının beklendiğini doğruladı.
UBS, katılımcıların çoğunun "öngörülebilir gelecekte diğer merkez bankaları tarafından ihraç edilen CBDC'lere rezerv yatırılıp yatırılmayacağını henüz tahmin edemediklerini" belirterek, "katılımcıların %57'si rezerv yönetimi için anlamlı bir etki görmezken," %24'ünün idare departmanları operasyonları üzerinde bir etkisi olabileceğini belirttiğini söyledi.
Hazine teknolojisi uzmanı Ledgermatic'in CEO'su Luke Sully, e-postayla gönderilen bir yorumda, "Döviz rezervi olarak Bitcoin, herhangi bir devlet tarafından kontrol edilmemesi gibi basit bir nedenden dolayı herhangi bir merkez bankası tarafından desteklenemez" dedi. Sully'e göre, BTC ve altın hem enflasyona karşı koruma hem de nakit paranın sahip olduğu hükümet etkisi açısından ekonomik gerilemelerde güvenli liman varlıkları olarak görülebilir.
Ayrıca ankete göre, katılımcılarının %60'ından fazlası CBDC'nin piyasaya sürülmesinin ABD dolarının rolünün azalmasına yol açacağına inanmıyor ve %50'den fazlası dijital yuanın Çin'in para biriminin uluslararasılaşması üzerindeki etkisinin ne olacağını henüz bilmiyor.
Bitcoin tabanlı DeFi protokolü Sovryn'in iştiraki Edan Yago, "Pek de şaşırtıcı olmayan bir şekilde merkez bankası yetkililerinin işine geliyor. Gerçek şu ki, Bitcoin sadece 12 yılda sıfırdan resmi para birimi statüsüne ulaştı. Kullanıcı sayısı her yıl ikiye katlanıyor ve benimsenmesi de internetin 1997'de olduğu konumda. Merkez bankası yetkilileri yenilik alanında Bitcoin'e fark atacak mı? İnsanların sorması gereken soru bu" dedi.
___
Anketin diğer önemli bulguları:
- Makro ve Ekonomik kaygılar: Ana kaygı pandeminin sona erdirilmemesi (%79), ardından yükselen borç seviyeleri (%71) ve enflasyon korkusudur (%57). Geçen yılki ankette enflasyondan hiç bahsedilmedi.
- Makro ve Finansal Kaygılar: Son üç yılın anket sonuçlarına göre, sabit getirili piyasalarda düşük/negatif getiriler katılımcıların %86'sı tarafından dile getirilmektedir. Artan faiz oranları ve enflasyon ankete katılan kurumların %64'ü tarafından dile getirilmekte olup, önceki yılki sadece %6'dan çarpıcı bir artış söz konusudur. Katılımcıların %67'si ABD Merkez Bankası'nın 2023'te faiz oranlarını artırmasını bekliyor.
- Stratejik Varlık Tahsisi: Varlık sınıfları arasında rezervlerin daha fazla çeşitlendirilmesine yönelik “sürekli” eğilim, pandemi sırasında devam etti. Hisse senetleri, merkez bankalarının %40'ından fazlası için uygun bir varlık sınıfıdır ve Gelişen Piyasa Borcu, uygunluk açısından bir artış yaşadı (%54). Katılımcı bankaların %21'i gayrimenkul ve altyapı gibi likit olmayan varlık sınıflarına yatırım yapmayı düşünüyor. 2021'de enflasyona karşı koruma sağlayan varlıklara geçiş de görülebilir.
- Para Birimleri: Çin'in para birimine yönelik ortalama uzun vadeli hedef tahsisinin %5.7'ye çıkmasıyla Çin Yuanı kilit rezerv para birimi olma “maratonunu” sürdürüyor. Yıl boyunca ABD Doları talebi azaldı ve euro cinsinden varlıklara yönelik talep arttı.
- Sürdürülebilirlik: Katılımcıların %19'u sürdürülebilirlik eklemeyi dördüncü rezerv yönetimi hedefi olarak değerlendirdi. %31'i yakın zamanda gelenekselden ESG kriterlerine geçiş yaptıklarını veya geçmeyi düşündüklerini belirtti.
22
İsviçreli yatırım bankası UBS'nin ismi belirtilmeyen merkez bankalarının katıldığı anketine göre, katılımcıların %14'ü merkez bankası dijital para birimlerinin (CBDC'ler) bu bankalar üzerindeki kriptoya yatırım yapma baskısını artıracağını söylerken, katılımcıların %83'ü bu yeni varlık sınıfına yatırım yapmayı ve bu varlık sınıfını öğrenme sürecinin temsil ettikleri kurumlar için değerli olabileceğini söyledi.
Raporda, “Katılımcıların %28'i ilintisiz bir varlık olarak kripto paraların faydaları olduğunu düşünüyor ve %11'lik bir kısım da bunu altına alternatif olarak değerlendiriyor” denildi.
Kaynak: UBS
Kripto finans projesi TheStandard.io'nun Kurucu Ortağı Joshua Scigala, e-posta aracılığıyla gönderdiği yorumda "Merkez bankası yetkililerinin kripto para birimlerinin altına kıyasla bir değer deposu olarak fazla bir rolü olmadığını söylemesi, tam olarak bir anlayış eksikliğini gösteriyor" dedi. "Şimdi, bir birikim sahibi olarak merkezi olmayan finans piyasasını kullanarak yıllık %6 ila %12 getiri elde etme seçeneğiniz olduğunu veya geleneksel merkez bankacılığı sistemine bağlı kalarak %1 negatif faiz oranı ödeyebileceğinizi hayal edin! Hangisini seçerdiniz?"
Bu arada, ankete katılanların %46'sı CBDC'lerin bitcoin ve diğer kripto varlıkların yerini almayacağını düşündüğünü söylerken, %33'ü karşıt görüşteydi ve %21'inin bu konuda hiçbir fikri yoktu.
Her ne olursa olsun ankete katılan merkez bankalarının yaklaşık %40'ı önümüzdeki üç yıl içinde CBDC'lerin toplu olarak piyasaya sürülmesini bekliyor. Katılımcıların yaklaşık %46'sı merkez bankalarının CBDC pilot projelerine halihazırda dahil olduğunu veya önümüzdeki 1 ila 3 yıl içinde bunu yapmasının beklendiğini doğruladı.
UBS, katılımcıların çoğunun "öngörülebilir gelecekte diğer merkez bankaları tarafından ihraç edilen CBDC'lere rezerv yatırılıp yatırılmayacağını henüz tahmin edemediklerini" belirterek, "katılımcıların %57'si rezerv yönetimi için anlamlı bir etki görmezken," %24'ünün idare departmanları operasyonları üzerinde bir etkisi olabileceğini belirttiğini söyledi.
Hazine teknolojisi uzmanı Ledgermatic'in CEO'su Luke Sully, e-postayla gönderilen bir yorumda, "Döviz rezervi olarak Bitcoin, herhangi bir devlet tarafından kontrol edilmemesi gibi basit bir nedenden dolayı herhangi bir merkez bankası tarafından desteklenemez" dedi. Sully'e göre, BTC ve altın hem enflasyona karşı koruma hem de nakit paranın sahip olduğu hükümet etkisi açısından ekonomik gerilemelerde güvenli liman varlıkları olarak görülebilir.
Ayrıca ankete göre, katılımcılarının %60'ından fazlası CBDC'nin piyasaya sürülmesinin ABD dolarının rolünün azalmasına yol açacağına inanmıyor ve %50'den fazlası dijital yuanın Çin'in para biriminin uluslararasılaşması üzerindeki etkisinin ne olacağını henüz bilmiyor.
Bitcoin tabanlı DeFi protokolü Sovryn'in iştiraki Edan Yago, "Pek de şaşırtıcı olmayan bir şekilde merkez bankası yetkililerinin işine geliyor. Gerçek şu ki, Bitcoin sadece 12 yılda sıfırdan resmi para birimi statüsüne ulaştı. Kullanıcı sayısı her yıl ikiye katlanıyor ve benimsenmesi de internetin 1997'de olduğu konumda. Merkez bankası yetkilileri yenilik alanında Bitcoin'e fark atacak mı? İnsanların sorması gereken soru bu" dedi.
___
Anketin diğer önemli bulguları:
- Makro ve Ekonomik kaygılar: Ana kaygı pandeminin sona erdirilmemesi (%79), ardından yükselen borç seviyeleri (%71) ve enflasyon korkusudur (%57). Geçen yılki ankette enflasyondan hiç bahsedilmedi.
- Makro ve Finansal Kaygılar: Son üç yılın anket sonuçlarına göre, sabit getirili piyasalarda düşük/negatif getiriler katılımcıların %86'sı tarafından dile getirilmektedir. Artan faiz oranları ve enflasyon ankete katılan kurumların %64'ü tarafından dile getirilmekte olup, önceki yılki sadece %6'dan çarpıcı bir artış söz konusudur. Katılımcıların %67'si ABD Merkez Bankası'nın 2023'te faiz oranlarını artırmasını bekliyor.
- Stratejik Varlık Tahsisi: Varlık sınıfları arasında rezervlerin daha fazla çeşitlendirilmesine yönelik “sürekli” eğilim, pandemi sırasında devam etti. Hisse senetleri, merkez bankalarının %40'ından fazlası için uygun bir varlık sınıfıdır ve Gelişen Piyasa Borcu, uygunluk açısından bir artış yaşadı (%54). Katılımcı bankaların %21'i gayrimenkul ve altyapı gibi likit olmayan varlık sınıflarına yatırım yapmayı düşünüyor. 2021'de enflasyona karşı koruma sağlayan varlıklara geçiş de görülebilir.
- Para Birimleri: Çin'in para birimine yönelik ortalama uzun vadeli hedef tahsisinin %5.7'ye çıkmasıyla Çin Yuanı kilit rezerv para birimi olma “maratonunu” sürdürüyor. Yıl boyunca ABD Doları talebi azaldı ve euro cinsinden varlıklara yönelik talep arttı.
- Sürdürülebilirlik: Katılımcıların %19'u sürdürülebilirlik eklemeyi dördüncü rezerv yönetimi hedefi olarak değerlendirdi. %31'i yakın zamanda gelenekselden ESG kriterlerine geçiş yaptıklarını veya geçmeyi düşündüklerini belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.