ETF Think Tank’a verdiği röportajda Saylor, şirketinin neden doğrudan Bitcoin satın aldığını açıkladı. Saylor, insanların Bitcoin’i hafife aldığını ancak blockchain ve kripto varlık endüstrisindeki diğer her şeyi abarttığını söyledi.
Saylor’ın Bitcoin’e karşı yaklaşımı bellidir. Satın al ve elinde tut. Ancak Saylor buna rağmen Bitcoin ile faiz kazanma fırsatı sunan platformlara varlıklarını aktarmayı tercih etmiyor. Buna sebep olarak da elde edilebilecek tek haneli kazançların, ekstra riske değmeyeceği yanıtını veriyor.
“Karşı taraf riskinin büyük olduğunu düşünüyorum. Düzenleyici sorunu, denetim sorunu ve muhasebe sorunu söz konusu. %5’lik kazanç için çok daha fazla risk almak gerekiyor”
Saylor, Bitcoin tutmanın en önemli avantajının marka bilinirliği olduğunu söyledi. Saylor’a göre şirketin tanınırlığı Bitcoin satın alınmasının ardından 100 kat artmış durumda.
“Bitcoin, on yılın en yıkıcı teknolojisi olmasa da en önemlilerinden biri ve enerji endüstrisini, yatırım ve teknoloji topluluğun alt üst ediyor. Bu genel olarak siyaseti ve ekonomiyi bozduğu anlamına geliyor. Böylece insanların dikkatini çekiyor. İlerici insanların odaklanmasını sağlıyor”
Michael Saylor ve şirketi, sadece Bitcoin’e odaklandığı için sıklıkla eleştiriliyor. Saylor’ın blockchain alanı ile ilgili hiçbir projeye değer vermediği belirtiliyor. Saylor konuyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:
“Bence Blockchain alanına girdiğinizde çok büyük bir risk yığını bulunuyor. Bence insanlar tipik olarak Bitcoin satın almamanın tüm risklerini hafife alıyorlar ve buna yeterince maruz kalmıyorlar. İnsanlar Bitcoin’e daha fazla yatırım yapmalı”
Saylor’a göre Bitcoin’e odaklanmak, yalnızca teknoloji ve fintech şirketlerine bırakılması gereken bir şey değil. Saylor gezegendeki her şirketin ve hükümetin Bitcoin satın alırlarsa sorunlarını çözebileceklerini söylüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.