Burcu Kara'nın Arka Sokaklar İtirafı Şok Etti: '' Oynadığım En Sert Rol Bu''

Türkiye'nin uzun soluklu dizilerinden biri olan "Arka Sokaklar," yeni bölümleriyle her cuma akşamı Kanal D'de izleyiciyle buluşuyor. Bu sezonun dikkat çeken isimlerinden biri ise Burcu Kara. Kara, dizide "Seval Komiser" olarak tanınacak ve izleyicileri bu sert karakteriyle büyülemeye hazırlanıyor.

Başarılı oyuncu, "Arka Sokaklar" dizisine dahil olma sürecini anlatırken, başlarda projeyi kabul etmekte tereddüt ettiğini ancak prodüktörünün yakın arkadaşı olduğunu ve set atmosferinin kendisini etkilediğini belirtti. Menajeri ve eşi tarafından da desteklenen Burcu Kara, projeyi kabul etmekle ilgili "İyi ki kabul etmişim." dedi.

Kara, dizinin setinin huzurlu, mutlu ve keyifli olduğunu vurgulayarak, oyuncu kadrosunun yıllardır bir aile gibi olduğunu ifade etti. Dizi setindeki atmosferin kendisini etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi.

Seval karakterini anlatırken, duygusal ve sakin yapısının karakterle tamamen zıt olduğunu belirtti. Seval'in haksızlığa tahammül etmeyen, affetmeyen bir karakter olduğunu dile getiren Kara, "Seval için bu zamana kadar ki en sert karakterim diyebilirim." dedi.

"Arka Sokaklar" dizisinin uzun süredir devam eden başarısına da değinen Burcu Kara, dizinin doğal ve inandırıcı olmasının büyük bir etken olduğunu ifade etti. Dizinin klasikleşmiş ve hayattan esinlenmiş hikayeleriyle sevilmesinin altını çizdi.

Anne olmanın kariyeri üzerindeki etkisi hakkında konuşan Burcu Kara, çocuğuna zaman ayırmak ve mutlu bir anne olmanın önemli olduğunu vurguladı. Kendini mutlu hissettiği bir işi yapmanın, anneliği daha sağlıklı ve enerjik bir şekilde sürdürmesine yardımcı olduğunu belirtti.

Sosyal medya hakkında da görüşlerini paylaşan Kara, sosyal medyanın tehlikeli bir yer olduğunu ve herkesin aynı olmaya çalışmaması gerektiğini söyledi. Ona göre, insanların ruhlarının güzel olması ve kendilerine güvenmeleri en çekici özelliklerdir.

Oyuncu olmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Burcu Kara, kendini sürekli olarak beslemek, gözlemlemek, çok şey yaşamaya çalışmak gerektiğini ifade etti. Ayrıca okumanın ve izlemenin sınırının olmadığını ve bu şekilde kendini geliştirmenin önemli olduğunu vurguladı.