Dünyaca Ünlü Aspendos Tiyatrosu’nun Hikayesi
Ülkemizin en turistik mekanlarından biri de Antalya sınırları içinde bulunuyor. Antik dönemlere ışık tutan Aspendos Tiyatrosu gerek mimari yapısı gerek ihtişamıyla her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği bir mekan olması sebebiyle de ayrı bir öneme sahip. Aspendos Tiyatrosu’na dünyaca ününü kazandıran özelliklerden biri de bu antik tiyatronun sadece Anadolu’nun değil aynı zamanda Akdeniz’e komşu ülkeler arasında antik tiyatrosu bulunan ülkelerdeki en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosu olmasıdır.
Aspendos eski çağlarda tarım ve ticaret kenti olarak ün salmış büyük nüfuslu bir kenttir. Side’den sonra bu bölgede gümüş sikke basımının yapıldığı ikinci kent olması sebebiyle de tarihte önemli bir konumu bulunmaktadır. Bergama kralı 3. Attalos’un vefatından sonra vasiyeti üzerine Romalılara bağışlanan bu kent, Roma Dönemi’nin de en görkemli sanat merkezleri arasında yer almaktadır.
Aspendos Tiyatrosu’nun Özellikleri
Aspendos kentinin kendi adıyla özdeşleşmiş tiyatrosu, bu kent içinde bulunan harabelerin hem en görkemlisi hem de en çok korunanı konumunda. Nitekim milattan sonra 161 ile 180 yılları arasında Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında, bölgenin en başarılı mimarı olan Zenon’a yaptırılan bu tiyatro tüm ihtişamıyla yılın her dönemi yerli ve yabancı turistleri kabul ediyor. Farklı kaynaklara göz atıldığında 15 bin ila 30 bin kişilik kapasitesi olduğu belirtilen antik tiyatro, sahne girişinin iki yanında bulunan Yunanca ve Latince yazıtlarda yer alan bilgilere göre, Crispinus ve Auspicatus adlı iki kardeş tarafından tanrılara ve imparator ilesine sunulmuş.
Anadolu Selçuklu Hükümdarı Sultan 1. Alaaddin Keykubat’da kenti fethettikten sonra bu tiyatronun ihtişamından etkilendiği için zamanında tiyatronun bir bölümünü saray olarak kullanmış. Aspendos Antik Tiyatrosu günümüzde hala pek çok sanatsal organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.
Aspendos Antik Tiyatrosu Tarihi
Aspendos Tiyatrosu, Roma İmparatorluğu döneminde yapılmış olması sebebiyle günümüzdeki en seçkin antik tiyatrolar arasında gösterilmektedir. Tiyatroda altta 21, üstte 20 olmak üzere toplamda 41 basamaklı oturma sırası bulunmaktadır.
Antik Belkıs Kenti, Büyük İskender’in işgaline karşı büyük bir direniş gösterse de başarılı olamayarak düşmüştür. Bunun üzerine şehirde yetiştirilen ünlü atlar ve altın karşılığında vergi borcunu kabul etmiştir. Antik Belkıs Kenti, Makedonya İmparatoru Büyük İskender’in ölümünün ardından imparatorun en sevdiği komutanlarından biri olan Ptolemaios egemenliğine girmiştir.
Belkıs antik kentinin tarihteki en parlak dönemi muhakkak Roma İmparatorluğu egemenliği altındayken yaşamıştır. Akdeniz ticaretinin gelişmesiyle nehre yakın bir konumda olan bu kent büyük bir önem kazanmış ve giderek zenginleşmiştir.
Aspendos Antik Tiyatrosu’nun Hikayesi
Aspendos kralının o dönemlerde görenleri hayrete düşürecek derecede güzel bir kızı vardır. Kral kızını kiminle evlendireceğine bir türlü karar veremediği için halkına duyuruda bulunur. Devlette her kim halkı ve şehri için en yararlı ve en güzel işi gerçekleştirirse kızını onunla evlendireceğini söyler. Bunun üzerine şehirde iki büyük eser ortaya çıkar ve bu iki eseri de ikiz kardeşler yapmıştır. Bu eserlerden birisi, şehre kilometrelerce uzaklıktan su getirilmesini sağlayan ve muhteşem bir geometrik hesaplamanın sonucuyla başarıl bir şekilde uygulanan su kemeleri iken diğeri ise, sahnesine metal para atıldığında çıkan sesin oturma alanının en üst katından bile net bir şekilde duyulduğu, devrin en akustik açıdan en başarılı tiyatrosudur. Bu tiyatronun mimarı Zenon’dur.
Kral su kemerlerinin dahice yapılmasını ve şehre kolaylıkla su getirilmesini sağlamasından çok etkilenir ve kızını su kemerlerini yapan mimara vermek ister. Ancak tiyatroyu da gözlemlemek için gezmeye başladığında, tiyatronun üst katlarındayken bir ses duyar. Ses, kralın kızını ben almalıyım onu bana vermeli der. Kral başta sesin nereden geldiğini anlayamaz. Daha sonra etrafına bakındığında sahnenin ortasında iki kişinin konuştuğunu seçebilmiştir. Bu kadar uzaklıktan iki kişinin kendi arasında konuştuğu sesi çok net duyan kral bu olaydan çok etkilenerek kızını tiyatronun mimarı ile evlendirir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930 yılında ziyaret edilerek “onarılıp yeniden kullanılması” için direktif verdiği Aspendos Antik Tiyatrosu, günümüzde pek çok sahne sanatları organizasyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın organizatörlüğünde düzenlenen Opera ve Bale Festivali her yıl yaz aylarında bu antik tiyatroda yapılmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.