Sümela Manastırı

Sümela Manastırı
Sümela Manastırı tarihsel bir yapı olarak ülkemizin toprakları üzerinde bulunan ve geçmişe meydan okuyan en önemli yapılardan biri olarak öne çıkmaktadır. Bununla birlikte dik bir dağ yamacında yer alan konumuyla da hem yerli hem de yabancı turistleri hayretler içinde bırakan bir yapı olma özelliği taşımaktadır.

Sümela Manastırı

Sümela Manastırı tarihsel bir yapı olarak ülkemizin toprakları üzerinde bulunan ve geçmişe meydan okuyan en önemli yapılardan biri olarak öne çıkmaktadır. Bununla birlikte dik bir dağ yamacında yer alan konumuyla da hem yerli hem de yabancı turistleri hayretler içinde bırakan bir yapı olma özelliği taşımaktadır.

Sümela Manastırı, bugün Trabzon ilimizin Maçka ilçesine bağlı olan Altındere köyü sınırları içinde kalmaktadır. Sümela Manastırı’nın bulunduğu yerden Maçka ilçesine olan uzaklık yaklaşık olarak 16 veya 17 kilometre civarındadır. Manastır deniz seviyesinden yaklaşık 1300 veya 1400 metre yükseklikte bulunan bir dağ yapısının içine gizlenmiş denilebilecek kadar titizlikle inşa edilmesiyle dikkat çekmektedir. Sümela Manastırı, esası itibarıyla Hristiyanlık tarihinde de önemi büyük olan kutsal mekanlardan biri olmasıyla öne çıkmaktadır. Nitekim Rum Ortodoks manastırı ve kilise kompleksi olarak kullanılan bu yapıya halk arasında “Meryem Ana” olarak tabir edilen Panagia Soumela, asırlar boyunca Hristiyanların kutsal olarak addettikleri önemli mekanlardan biri olarak görülmüştür.

Panagia Soumela ikonası, yapısal özellikleri göz önünde bulundurulduğunda İncil yazarlarından biri olan Aziz Luka’nın bizzat kendisinin çizmiş olduğu Sümela Manastırı olarak biliniyor. Öte yandan Kapodokya’da bulunan kiliselere de fiziksel açıdan büyük benzerlikler taşıyan manastır, kullanım itibarıyla da önce bir kilise olarak kullanıldıktan belirli bir süre sonra manastıra dönüştürülmüştür.

Sümela Manastırı’nın dünyaca ünü, sahip olduğu fiziksel özelliklerinden veya mimarisinden ziyade, manastır içinde bulunan fresklerden kaynaklanmaktadır. Diğer bir yandan kilisenin ilk kuruluş tarihleri ile manastır haline getirilene kadar ki geçen sürede, bu süre yaklaşık 1000 yıla tekabül etmektedir. Bu süre zarfında manastır hakkında tarihi kaynaklarda net ve detaylı bilgiler bulmak oldukça güçleşmektedir.

Sümela Manastırı Efsaneleri

Sümela Manastırı’nın tarihine göz atılmak istendiğinde, bu alanda özellikle Karadenizli Rumların anlatılan efsanelerin yaygın olmasıyla karşılaşılmaktadır. Nitekim Aziz Barnabas ve yeğeni Aziz Sophronios’un aynı rüyayı görmeleriyle başlayan bir efsane göre, Aziz Luka’nın kendisinin yaptığı ikonanın yeri olarak Sümela’nın yerini görmeleriyle devam etmektedir. İncil yazarlarından biri olduğu bilinen Aziz Luka’nın bizzat kendisinin yapmış olduğu üç Panagia ikonasından biri olan Panagia Soumela ikonası, Meryem ve bebek İsa’yı kapsıyor.

Sümela Manastırı’nın o zamanlar kilise olarak atılan temelleri de nitekim bu iki azizin çabalarıyla gerçekleşiyor. Zira birbirlerinden habersiz olarak deniz yolunu kullanarak Trabzon’a gelen iki aziz, burada karşılaştıkları sırada rüyalarını birbirlerine anlattıkları esnada aynı rüyayı gördüklerini fark ediyor. Manastır içinde yer alan fresklerde sıkça yer alan ve özel bir şahsiyet ifade eden Trabzon İmparatoru 3. Aleksios’un bu manastırın gerçek kurucusu olduğuna dair yaygın bir görüş bulunuyor. Kesin bilgilere dayanmamakla birlikte manastırın inşa edilmesinin 365 ila 395 yılları arasında gerçekleştirilmiş olduğu düşünülüyor. Ancak bir diğer ihtimal de söz konusu yıllarda imparatorluk koltuğunda oturan 3. Aleksios’un manastırı restore ettirmiş olabileceği olarak görülüyor. Çünkü 3. Aleksios’un imparatorluk dönemi 1349 ile 1390 yılları arasına tekabül ediyor.

Sümela Manastırı Tarihi

Tarihte 14. yüzyıla kadar ilk günkü haliyle kalabilmeyi başaran manastır, bu tarihten itibaren Türkmen akınları ile sarsılan kentin savunmasında bir kale görevi görmüştür. Manastırın sahip olduğu kutsal ve tarihi statüde Osmanlı’nın fethinden sonra herhangi bir değişiklik olmadığı görülmektedir. Hatta dönemin Trabzon şehzadesi olan Yavuz Sultan Selim’in, şehzadelik yaptığı süre esnasında bu manastıra iki büyük şamdan hediye ettiği de bilinmektedir. Bununla birlikte Fatih Sultan Mehmet, 2. Murat, 1. Selim, 3. Murat, 2. Süleyman gibi padişahların Sümela Manastırı ile ilgili birer fermanları olduğu da tarihi kayıtlar ile esastır.

Sümela Manastırı’nın Önemi

Sümela Manastırı, ilk Hristiyan topluluklar tarafından inşa edilmesi sebebiyle Hristiyanlık tarihinde ilk kutsal mabet olarak nitelendirilen yapılar arasında yer almasıyla bu dinin mensupları açısından yüksek önem teşkil eden bir binadır. Bununla birlikte manastırın içinde bulunan freskler çok daha fazla öneme sahip olarak kabul edilmektedir. Zira Sümela Manastırı içinde yer alan Meryem figürleri, Gürcülerin kullandığı Gürcü Madonna şeklinde resmedilmiş olmasıyla da dikkat çekmektedir.

Sümela Manastırı’nın Bölümleri

Sümela Manastırı, pek çok bölümden oluşan kompleks bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim manastırın başlıca bölümleri arasında; ana kaya kilise, şapel, fırın, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ve ayazma görsterilebilir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.