"Biz Salda’yı da Türkiye’deki tüm doğal alanları da edebimiz ile koruyacağız"
Akademisyenlerden, STK temsilcilerinden ve Bakanlık yöneticilerinden oluşan müteşekkil Çevre ve Tabiat Varlıkları Kurulu’nun ilk toplantısını 21 Nisan’da gerçekleştirdiklerini hatırlatan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “O toplantıda çevre ve doğamıza dair fikirlerinizi dinlemiş, yapacağımız çalışmaların kararını almıştık. Değerli fikirlerinizle, gelecek nesillere daha güzel, daha temiz bir ülke bırakma yolunda çok önemli bir adım atmış olduk. İnşallah bugün yapacağımız Kovid-19 salgını ve çevremizin geleceği başlıklı istişare toplantımızda, salgın sürecinde çevremiz açısından çıkardığımız dersleri, doğamızın bize anlattıklarını ele alacağız. Ayrıca, önceki kararlarımızı gözden geçirecek, geldiğimiz aşamayı görüşecek, daha büyük adımlar atacağız” şeklinde konuştu.
Bakan Kurum, İyi Parti Milletvekili Aylin Cesur’un Salda Gölü hakkındaki ifadelerinin sorulması üzerine, “Bizim en büyük mirasımız evlatlarımıza bırakacağımız edeptir. Ben vekilin hele de bir bayan vekilin yapmış olduğu açıklamayı esefle kınıyorum” dedi.
“BU ÖZEL SÜREÇTE, SİZLERİN ÖNERİLERİ, ÇALIŞMALARI VE PROJELERİ ÜLKEMİZ İÇİN, GELECEĞİMİZ İÇİN ÇOK KIYMETLİ, ÇOK DEĞERLİ”
Çevre ve Tabiat Varlıkları Kurulu’nun ülkenin tüm çevre ve tabiat varlıkları koruma politikalarında yol gösterici olacağını, dünyanın ve ülkenin geçtiği çok kritik bir kurul olarak öne çıktığını belirten Bakan Kurum, “Ekonomiden siyasete, sağlıktan kültüre, teknolojiden sosyal hayata, çevre ve şehirciliğe kadar hemen her alanda derin, köklü değişikliklerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu özel süreçte, sizlerin önerileri, çalışmaları ve projeleri ülkemiz için, geleceğimiz için çok kıymetli, çok değerli. Zira pandemi sürecinde de gördük ki aziz milletimizin sağlığını korumanın yanında çevre sağlığını korumaktan, doğal alanları, tabiat varlıklarımızı korumaktan geçtiğini hep birlikte gördük. Korona virüsle mücadele sürecini, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, Sağlık Bakanı, İçişleri Bakanı, bilim kurulu, sağlık ve emniyet çalışanlarının fedakâr çalışmalarıyla çok başarılı bir şekilde yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz” diye konuştu.
“PANDEMİ SÜRECİNDE KARAYOLU TRAFİĞİNDE YÜZDE 50, HAVACILIKTA YÜZDE 60 ORANINDA AZALMA YAŞANDI”
Pandemi sürecinin çevre üzerindeki etkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi verilerinden ve hocaların yayınlarından takip ettiklerine değinen Bakan Kurum, “Kovid-19 musibeti bizlere, insan-çevre-sağlık üçgeninin birbirleriyle ne denli ilişkili olduğunu görme imkânı verdi. Korona salgını ile dünya sessizliğe büründü. En büyük insan faaliyetleri olan sanayi durdu, üretim azaldı, ulaşım durma noktasına geldi. Bu salgın ekonomiyi ve sosyal hayatımızı olumsuz etkilerken çevre ve doğal denge için adeta “istenmeden ortaya çıkan doğal bir deney” olmuştur. Geçtiğimiz son 4 ayda yaşlanan dünya adeta nefes aldı. Havamız ve sularımız hızla temizlendi. Hayatın 7-24 devam ettiği şehirler adeta birer Yavaş Şehir oldular. Karayolu trafiğinde yüzde 50, havacılıkta yüzde 60 oranında azalma yaşandı. Küresel çapta yenilenebilir kaynaklara olan talep arttı. Özet olarak salgın gibi üzücü bir sebeple de olsa, iklim değişikliği, başka bir ifadeyle iklim bozulması ile mücadele için gerekli olan değişimin aslında Bakanlık olarak yaptıkları modellemeler sonucunda ulaşımdan kaynaklanan hava kirleticileri miktarlarının yaklaşık yüzde 85 oranında azaldığını tespit ettiklerini belirten Kurum, “Bu durumu günlük hayatımızda da gördük. Bursa’daki Uludağ yüzlerce km mesafedeki İstanbul ve Kütahya Simav gibi uzak yerlerden görülebildi. Mavi vatan denizlerimiz rahatladı. Denizlerimizde daha önce görmediğimiz balıklar görmeye başladık. Deniz ulaşımının hemen hemen durması, sanayi atık su deşarjının azalması, sularımızın özüne dönmesini sağladı. İstanbul kıyılarına gelen yunuslar, daha önce hiç görmediğimiz kuş türleri bunun en büyük göstergesi oldu. Sonuç olarak, Kovid-19 salgını, iklim değişikliğine uyum için, çevremizi ve doğamızı sürdürülebilir politikalarla geliştirmemiz için ne kadar çok çaba göstermemiz gerektiğini, değişimi hızlıca başarmamız gerektiğini gözlerimizin önüne sermiştir” bilgilerini aktardı.
“ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI OLARAK HÂLİHAZIRDA SÜREN ÇEVRE VE DOĞA KORUMA PROJELERİMİZ, BİRER ÇALIŞMA ALANI OLARAK GELİŞTİRİLEBİLİR, ORTAYA YENİ PROJELER KONULABİLİR”
Kurulun Kovid 19 salgını sonrası dönemde atılması gereken adımlara dair raporunu kısa süre içerisinde tamamlayacağını belirten Kurum, “Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke bu konulara dair çalışmalarını başlattılar. Bizim de ülke olarak; örnek çalışmalara hızlıca imza atmamız gerekmektedir. Sizlerin tecrübeleri, sivil toplum kuruluşlarımızın hassasiyetleri, mesai arkadaşlarımızın uygulamaları inşallah salgın sonrası yeni dünya düzeninde Ülkemizi bir adım öne çıkaracaktır. Türkiye çevresiyle, doğal alanlarıyla, koruma bölgeleri, ekolojik koridorları, şehir içi yeşil alanları, sıfır atık projesi, millet bahçeleri ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla her türlü salgına karşı hazır olacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak hâlihazırda süren çevre ve doğa koruma projelerimiz, birer çalışma alanı olarak geliştirilebilir, ortaya yeni projeler konulabilir” şeklinde konuştu.
“KORUNAN ALAN BÜYÜKLÜĞÜMÜZÜ OECD ORTALAMASI OLAN YÜZDE 17’YE ÇIKARACAĞIZ”
Salgın sonrası yeni dünya düzeninde Türkiye’yi bir uçtan bir uca yeşil ağlarla örecek ekolojik koridorlar, yeşil hatlar, yeşil yollar oluşturduklarına değinen Kurum şunları kaydetti:
“22 ilimizde uygulamaya başladığımız ekolojik koridorlar, gölleri, doğal alanları, milli parkları, akarsuları, bisiklet yolları ve millet bahçelerini birbirine bağlayacak. Ekolojik koridorların önemli bir parçası olan millet bahçesi projelerimiz de çok kıymetli. Bugün 23 tanesini açtık, 184 projemiz devam ediyor. Pandemi sürecinde görüldü ki doğal alanlar, virüsün yayılmasını engelliyor, adeta bir tampon etkisi gösteriyor. İşte bu sebeple, korunan alan büyüklüğümüzü OECD ortalaması olan yüzde 17’ye çıkaracağız. Yine, Sayın Emine Erdoğan himayelerinde başlattığımız, Türkiye’nin en büyük çevre hareketi olan Sıfır Atık Projesi var. Bu milli projemiz de küresel iklim bozulmasıyla, çevre kirliliğiyle ve tasarrufla doğrudan ilişkisi nedeniyle en önemli, en kritik çalışmamız. İşte tüm bu projeler, yeni dünya düzeninde Türkiye’nin yerini, rolünü ve ağırlığını belirleyecek vizyoner adımlardır. Bu çalışmaları kalıcı kılmalıyız, sürdürülebilir kılmalıyız. Yenilerini de yapmalıyız. Hülasa şu veciz sözde de ifade edildiği gibi ’her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorsak, her şeyi değiştirmeliyiz.’ Bakın bugün, sorumlu insanlar olarak bir dönüm noktasındayız. Bu dönüm noktasının anlaşılması, aksiyona geçilmesi noktasında acele etmeliyiz.”
“ÇEVRE VE TABİAT VARLIKLARI KORUMA EYLEM PLANI’NIN HAZIRLANMASININ ÖNEMİNİ ÖZELLİKLE VURGULUYORUM”
Pandemi sürecinde ortaya konan başarının, pandemi sonrasında da tekrar etmesi gerektiğine değinen Kurum, “Ben Çevre ve Tabiat Kurulumuzun siz değerli üyelerinden önce ’Kovid 19 Salgın Süreci ve Sonrası Çevre ve Şehircilik Raporunu’ hazırlamanızı, mevcut projelerimizi geliştirmenizi, yeni projeler üretmenizi temenni ediyorum, bekliyorum. 81 ilimizde araç, donanım ve insan kaynağına sahip araştırma birimlerinin, enstitü ve merkezlerin oluşturulmasını son derece önemsiyorum. Karadeniz İklim Değişikliği Eylem Planı’mızı açıkladık, çalışmaları başlattık. Sizlerden, tüm illerimize, hatta ilçelerimize kadar yayılacak çalışmalarımızda özel destek istiyorum. Bu hafta kalan 6 bölgenin iklim değişikliği eylem planları da açıklanacak. Ve son olarak da güncel, güvenilir, ölçülebilir, hızlı bir ’Çevre ve Tabiat Varlıkları Koruma Eylem Planı’nın hazırlanmasının önemini özellikle vurguluyorum. Bu eylem planı ile 81 ilimizde 7 bölge hatta ilçelerimizin tümünde adım atacağız. Bunu da inşallah değerli kurul ile yapacağız. Başkanlığını benim yaptığım, başkanvekilliğini, aynı zamanda İklim Başmüzakerecisi olan Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar’ın yaptığı Kurulda, biyoloji, jeoloji, çevre mühendisliği, deniz bilimleri ana bilim dallarında araştırmalar yapan akademisyenler, Ülkenin önde gelen STK’larından temsilciler ve ilgili genel müdürlüklerimizden yöneticiler bulunuyor. Son derece yetkin insanların iştirakleriyle gerçekleştirdiğimiz bu toplantımızda; çevre ile ilgili konuları bilimsel açıdan değerlendireceğiz. Faaliyetlerimizin çevre ile olan etkileşimini irdeleyecek ve pratik adımlar atacağız” dedi.
“VEKİLE TAVSİYEMİZ EDEBİNİ KORUMASI VE ÇOCUKLARIMIZA ÖRNEK BİR DAVRANIŞ SERGİLEMESİDİR”
İyi Parti Milletvekili Aylin Cesur’un Salda Gölü hakkındaki ifadelerinin sorulması üzerine Bakan Kurum, “Bizim en büyük mirasımız evlatlarımıza bırakacağımız edeptir. Ben vekilin hele de bir bayan vekilin yapmış olduğu açıklamayı esefle kınıyorum. Biz Salda’yı da Türkiye’deki tüm doğal alanları da edebimiz ile koruyacağız ve gelecek nesillere bize bırakılan bu mirası koruyarak bırakacağız. Vekile tavsiyemiz edebini koruması ve çocuklarımıza örnek bir davranış sergilemesidir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.