Stres Ve Kaygıya Değil Yapılacak İşe Odaklanılmalı
Uzmanlar performans kaygısının günlük hayatta da yaşandığına dikkat çekerek, eğer ilk oturum sınavı beklendiği gibi geçmediyse gelecekteki sınavlara odaklanılmasını tavsiye ediyor.
YKS maratonunun ilk etabı tamamlandı. Çocuklar bugünün kazanımları ve yaşananları ile beraber yarın sınavın ikinci oturumuna girecek. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar, günlük hayatta yaşanan stres ve kaygı ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak tavsiyelerini paylaştı.
Stres ve kaygıya odaklanılmamalı
Beynimizin olumlu ve olumsuzu çok ayırt etmediğini belirten Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar, “Bir şeyi düşünmeyeyim demek aslında onu çoktan düşündüğümüz anlamına gelir. Önemli bir iş yapacağınız zaman aman kaygılanmayayım dediğimizde, aslında beynimize ‘bak kaygılanacak bir şey var’ demiş oluyoruz. İşte bu tip durumlarda odağı, kaygı ve stresten çok yapacağımız işe yönlendirmeliyiz. Eğer çocuğun sınavı beklenilen gibi geçmediyse, ebeveynler çocuklarının geçmişteki sınavına değil , önündeki sınavına odaklanmalı.” dedi.
Belirli dozda stres ve kaygı motive ediyor
Belirli bozda stres ve kaygının yapılan işe karşı motive edici olduğunu ifade eden Gökpınar, “Ancak belirli miktarın üstüne çıkan stres ve kaygı, çocuğun normal sürecini bozar. Aslında yapacağı işi yapmasına engel olur. Stres ve kaygı hepimizde var olan ve hepimizin yaşayabileceği geçici durumlardır. Stres ve kaygıyı inkâr etmememiz ve bunu tetikleyen düşünceyi bulmamız gerekir.” diye konuştu.
‘Acaba yapabilir miyim?’ kaygısı günlük hayatta da var
Herkesin günlük yaşantısında işini yapmaya çalıştığını, çocukları ile ilgilendiğini ve dışarıda sosyal etkileşimlerde bulunduklarını dile getiren Gökpınar, “Performans sergilediğimiz birçok durumla karşı karşıya kalırız. Bazıları günlük rutinimizde olan davranışlarken bazıları da günlük hayatta çok fazla karşılaşmadığımız davranışlardır. İnsanlar bir sunum yapmak, kalabalık önünde konuşma yapmak gibi faaliyetlerde bulunması gerektiğinde, ‘acaba bunu yapabilecek miyim?’, ‘yaparsam iyi olabilecek mi?’ gibi kaygılar taşıyabiliyor. Kişi öncesinde böyle bir durumla daha önce karşı karşıya kalmadığı için ancak kaldığı zaman stres yönetmesiyle ilgili bir sorun olduğunun farkına varabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Güvenli alanlarda kaygı yaşanmıyor
Günlük hayatta herkesin sosyal olarak aktif olması gereken durumlar olabildiğini kaydeden Gökpınar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ailemiz ya da arkadaşlarımızla olduğumuz ortamlarda bu tip kaygıyı yaşamıyoruz çünkü bunlar bizim güvenli alanlarımız. Ne zaman bize kaygı uyandıracak bir ortamda oluyoruz, performans kaygısı ve buna bağlı stres durumu yaşanabiliyor. Normalde iyi resim çizen birisiniz, fakat resim çizerken birinin sizi gözlemlediğini farkına varınca hemen o resmin bozulacağını hissederek performansınızda düşüşler gerçekleşebiliyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.