Cumhurbaşkanı Erdoğan, Niğde-Ankara Otoyolu 2. Kesim Açılış Töreni'nde konuştu:
Yayınlanma:
16 Aralık 2020 Çarşamba 16:09
Güncelleme:
16 Aralık 2020 Çarşamba 21:50
"(ABD'nin yaptırım kararları) Asıl amaç, ülkemizin savunma sanayinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir" "Bu sistemleri almak için istediğimiz şartların hiçbirini de karşılamayan Amerika biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir" "Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır"
1 8
Cumhurbaşkanı Erdoğan , Niğde - Ankara Otoyolu 2. Kesim Açılış Töreni'nde konuştu:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin yaptırım kararlarına ilişkin, "Asıl amaç ülkemizin savunma sanayinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Niğde-Ankara Otoyolu 2'nci Kesim Açılış Töreni'ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Otoyolun 152 kilometre uzunluğa sahip Acıkuyu-Alayhan arasındaki 2'nci kesiminin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yap-işlet-devret modeliyle Türkiye'ye kazandırdıkları ve bağlantı yollarıyla toplam uzunluğu 330 kilometreyi bulan otoyolun 1'inci ve 3'üncü kesimlerini eylül ayı başında hizmete açtıklarını hatırlattı.
2 8
- "Edirne'den Şanlıurfa'ya kadar kesintisiz otoyol"
Bugün de söz verdikleri gibi yıl bitmeden 2'nci kesimi trafiğe açarak yolun tamamını devreye aldıklarını dile getiren Erdoğan, "Bu otoyol Avrupa-Ortadoğu-Asya transit koridorunun önemli bir parçasıdır. Marmara-İç Anadolu-Akdeniz-Güneydoğu Anadolu bölgelerimizi birbirine bağlayan bu proje sayesinde Edirne'den Şanlıurfa'ya kadar kesintisiz otoyol ulaşımı mümkün hale gelmiştir." diye konuştu.
Eylül ayındaki açılışta da ifade ettiği gibi mevcut güzergahta 4 saati bulan seyahat süresinin, mesafenin de kısalmasıyla neredeyse yarı zamanda tamamlanabileceğini belirten Erdoğan, "Bu otoyolun ülkemize sağlayacağı vakit ve yakıt tasarrufu sayesinde yılda 1,6 milyar liranın üzerinde katkısı olacaktır. Kazaların azalmasıyla can ve mal güvenliğinin artması zaten en önemli kazancımızdır. Bölgedeki önemli turizm merkezlerimize ulaşımın kolaylaşmasının yapacağı katkıyı da bu hesaba ilave etmek gerekiyor. Otoyol etrafına dikilen fidanlar ve yapılan çimlendirmeyle bu güzergahtaki bozkırı yeşile dönüştürüyoruz." dedi.
Erdoğan, akıllı yol olarak tasarlanmış olmasının bu otoyolu diğerlerinden farklı kılan önemli bir özellik olduğunu ifade ederek otoyolun inşasında emeği geçenleri tebrik etti.
Dünyanın salgın felaketinin şaşkınlığını yaşadığı bir dönemde kendilerinin hem sağlık alanında dev adımlar attıklarına hem de yatırımları hız kesmeden sürdürdüklerine işaret eden Erdoğan, Türkiye'ye diğer alanlarla birlikte ulaştırma yatırımlarında da çağ atlattıklarını söyledi. Manisa-Akhisar Çevre Yolu ile Karakurt-Horasan yolunun açılışlarını geçen hafta gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, cumartesi günü de Kuzey Marmara Otoyolu'nun son kısmı olan 72 kilometrelik İzmit-Akyazı kesiminin açılışını yapacaklarını bildirdi.
Önlerinde uzunca bir açılış listesi bulunduğunu söyleyen Erdoğan, günü geldikçe bu eserleri hizmete vermenin mutluluğunu milletle paylaşacaklarını belirtti.
3 8
- "İş insanlarımızın ve çalışanlarımızın yanında yer alıyoruz"
Salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara veren, işleri azalan esnafa gelecek 3 ay boyunca verecekleri 5 milyar liralık destek paketini Kabine Toplantısının ardından kamuoyuna açıkladığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kamu arazilerini kullanan turizmcilerimiz için de 1 milyar liraya yakın bir erteleme getirdik. Çeşitli alanlarda uygulamaya koyduğumuz Katma Değer Vergisi ve stopaj indirimlerinin sürelerini de uzattık. Kısa çalışma ödeneğinden doğrudan yatırımlara kadar daha önce başlattığımız destekleri zaten sürdürüyoruz. Yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama yönelik özel destekleri ve teşvikleri ise asla ihmal etmiyoruz. Ülkemizin asıl gücünün bu alanlardaki başarıları olduğunu unutmadan elimizde bulunan tüm kaynakları en verimli şekilde kullanarak iş insanlarımızın ve çalışanlarımızın yanında yer alıyoruz. Devletin asıl böyle dönemlerde milletinin yanında olması gerektiği inancıyla her kesime yönelik desteklerimizi salgının yol açtığı sıkıntılar ortadan kalkana kadar devam ettireceğiz. Bu süreçte sabrı, fedakarlığı ve gayretiyle hep yanımızda olan milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum."
4 8
- "Maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir"
Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe ve hedeflerine yaklaştıkça bunlarla bağlantılı olarak istiklaline ve istikbaline, egemenlik haklarına sıkı sıkıya sahip çıktıkça maruz kaldığı saldırıların çapının da arttığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Ülkemizle meşru rekabet zemininde mücadele edemeyenler tek taraflı yaptırım tehditleriyle bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz haftalarda gündemimizde Avrupa Birliği'nin yaptırım tehditleri vardı, dün de bir süredir gündemde olan Amerika Birleşik Devletleri yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum, bakınız 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye'den başka bu yaptırım yani bu CAATSA uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir? Bu karar, ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır."
Kararın gerekçesinin, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Peki Türkiye bu yola ne için başvurmuştur? Çünkü Amerika çok uzun zamandır kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin vermiyor kaldı ki F-35 uçaklarının bine yakın parçasını Türkiye üretiyor ve Amerika'ya veriyor. Senato'da çıkan engellerin yanı sıra bu sistemleri almak için istediğimiz şartların hiçbirini de karşılamayan Amerika biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir. Önümüze konan Türkiye'nin S-400 alması ve bu sistemin hiçbir teknik izah getirilemeyen F-35'ler için paranın büyük bir kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği iddiası sadece bir bahaneden ibarettir. Asıl amaç ülkemizin savunma sanayinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir.
5 8
- "Maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir"
Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe ve hedeflerine yaklaştıkça bunlarla bağlantılı olarak istiklaline ve istikbaline, egemenlik haklarına sıkı sıkıya sahip çıktıkça maruz kaldığı saldırıların çapının da arttığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Ülkemizle meşru rekabet zemininde mücadele edemeyenler tek taraflı yaptırım tehditleriyle bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz haftalarda gündemimizde Avrupa Birliği'nin yaptırım tehditleri vardı, dün de bir süredir gündemde olan Amerika Birleşik Devletleri yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum, bakınız 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye'den başka bu yaptırım yani bu CAATSA uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir? Bu karar, ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır."
Kararın gerekçesinin, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Peki Türkiye bu yola ne için başvurmuştur? Çünkü Amerika çok uzun zamandır kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin vermiyor kaldı ki F-35 uçaklarının bine yakın parçasını Türkiye üretiyor ve Amerika'ya veriyor. Senato'da çıkan engellerin yanı sıra bu sistemleri almak için istediğimiz şartların hiçbirini de karşılamayan Amerika biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir. Önümüze konan Türkiye'nin S-400 alması ve bu sistemin hiçbir teknik izah getirilemeyen F-35'ler için paranın büyük bir kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği iddiası sadece bir bahaneden ibarettir. Asıl amaç ülkemizin savunma sanayinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir.
Üstelik bunu kendi yayınladıkları raporlarda alenen belirtiyorlar. Biz en başından beri muhataplarımızın karşısına 'S-400 konus
6 8
Üstelik bunu kendi yayınladıkları raporlarda alenen belirtiyorlar. Biz en başından beri muhataplarımızın karşısına 'S-400 konusunda endişeniz varsa gelin teknik çalışma grubu kuralım, sorunu diyalog ve diplomasi yoluyla çözelim' teklifiyle gittik fakat belli ki maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Şayet S-400 konusu olmasaydı başka bir gerekçeyle benzer yollara başvurulacağı anlaşılıyor."
"Peki şimdi ne olacak?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kendi işimize bakacağız. Savunma sanayimizi her bakımdan bağımsız hale getirmek için dünkünün iki kat fazlasıyla çalışacağız. Savunma Sanayi Başkanlığımızın projelerini hızlandıracağız, savunma sanayi firmalarımıza daha çok destek olacağız, tıpkı daha evvel yaptırım kararı alınan bakanlarımıza yaptığımız gibi Savunma Sanayi Başkanımız İsmail Demir'e ve ekibine daha çok sahip çıkacağız. Kamu kurumlarımızla, vakıf şirketlerimizle, özel sektörümüzle yakın iş birliği içinde yolumuza devam edeceğiz." dedi.
7 8
- "Kilitlenip kalmayı geride bıraktı"
Türkiye'nin böyle bir durumla ilk defa da karşılaşmadığını, 1974'te Kıbrıs Harekatı'ndan sonra da yaptırıma tabi tutulduğunu anımsatan Erdoğan, işte bu yaptırımın ardından bugünkü savunma sanayisinin temellerinin atıldığını kaydetti.
"Bugünkü yaptırım kararıyla da her alanda küresel liderlik seviyesine çıkacak bir savunma sanayi inşa etme yolunda adımlarımızı hızlandıracağız." diyen Erdoğan, şunları ifade etti:
"Hükümetlerimiz döneminde savunma sanayine verdiğimiz önemin sebebi tam da böyle durumlarda ülkemizin ayakta kalmasını sağlamaktır. Terörle mücadelemizi, sınır ötesi harekatlarımızı, savunma sanayi ürünleri ihracatımızı, yüksek teknolojiye dayalı her türlü araç ve gerecin tasarımını, yazılımını, üretimini kararlılıkla devam ettireceğiz. Hamdolsun Türkiye artık bu tür yaptırımlarla kilitlenip kalma noktasını çoktan geride bırakmıştır. Elbette sıkıntılar olacaktır ama her sıkıntı bize beraberinde çözümü için bir kapı da aralayacaktır. Bir kez daha 'Bu şarkı burada bitmez' diyoruz, bir kez daha 'Durmak yok, yola devam' diyoruz. Bir kez daha 'Sen Türkiye'sin büyük düşün' diyoruz."
Savunma sanayinden yeni müjdeler alındığını, ASELSAN ve Roketsan tarafından geliştirilen ilk milli ve yerli hava savunma füze sistemi "Hisar-A+"nın envantere giriş öncesi son kabul testinin yapıldığını dile getiren Erdoğan, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen harp başlığı kullanılarak 11 Aralık'ta yapılan atışta, yüksek hızlı hedef uçağın uzak menzilde başarıyla vurulduğunu aktardı.
8 8
- "Yerli parçayı geliştirdik"
Erdoğan, normal şartlarda yurt dışından tedarik edilen bir parçaya ambargo uygulandığı için bu son testin birkaç ay geciktiğine dikkati çekerek "Sonra ne oldu? Yerli parçayı kısa sürede geliştirdik, füzemize entegre ettik ve işte kısa bir gecikmeyle neticeye ulaştık. Bu zamana kadar gizli yaptırımlarla, dolaylı müdahalelerle engellemeye çalıştıkları bu işi yerli milli ürünlerle envantere almaya hazır hale getirdik." dedi.
"Hisar-A+ Füzesi"nin seri üretiminin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, füzenin test atışının kısa videosunun gösterimini izledi.
Füzenin hedefi tam isabetle vuruşunu alkışlayan Erdoğan, "Bu güzel hizmetten dolayı Savunma Sanayi Başkanlığımızı, ASELSAN'ı, Roketsan'ı, TÜBİTAK SAGE'yi, projede emeği geçen herkesi şahsım, milletim adına tebrik ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, Ankara-Niğde Otoyolu'nun ikinci kesiminin hayırlı olmasını dileyerek geleceğin otoyolu olan bu projenin hayata geçirilmesinde emeği geçenleri kutladı.
Vatandaşlara güvenli ve konforlu seyahatler dileyen Erdoğan, otoyolun açılışında kullanılan makasların bugünün hatırası olarak saklanmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından, otoyolun açılış kurdelesini kesildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.