Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan, "Halkımızın acısının ve ecdadımızın kutsal anısının bazı ülkelerce gündelik politik amaçlara alet edildiğini görmek bizi üzmektedir. 10 yıllardır bu konunun, parlamentoların gündemine taşınmasının yarattığı gerginlikler, iki halkın yakınlaşmasına hizmet etmemektedir, tersine hasmane duyguları kışkırtarak barışmanın gecikmesine yol açmaktadır. Öncelikle dostluk ve samimiyet köprüleri kurulmalıdır. Ancak böyle bir ortamda tarihi olayların değerlendirilmesi çok daha yapıcı ve tatminkar olacaktır. Üçüncü taraf ülkelerin işte bu yönde teşvik edici bir katkı sunması arzulanmaktadır." dedi.
Maşalyan, AA'ya 1915 olaylarına ilişkin yaptığı açıklamaya, "Biz de öncüllerimiz olan rahmetli patriklerimiz gibi Türkler ve Ermeniler arasında barış, dostluk ve esenlik dileklerimizi sunmaya devam edeceğiz. Üstünden 106 yıl geçmiş olayları, 1000 yıllık ortak tarihin acı bir istisnası olarak görüp ilişkilerin ortak komşuluk ve kazanç paydalarının üstünde ivedilikle yeniden inşa edilmesini teşvik edeceğiz." diyerek başladı.
Komşu devletler olarak Türkiye ve Ermenistan'ın, yakın coğrafi konumları ve bu konumun getirdiği tarihi tecrübeler göz önüne alındığında, birlikte yaşamayı kader edinmiş durumda olduğunu dile getiren Maşalyan, "İnanıyoruz ki Tanrı'nın iradesiyle Türk ve Ermeni ilişkilerinde kardeşlik ve sevgi ortamını daha da güçlü bir şekilde selamlayacağız. Biz, her iki halkın bu topraklara özgü ve geleneklerinde var olan komşuluk bağlarının Türkiye ve Ermenistan resmi makamları arasında da canlanmasını ümitle bekleyenlerden olmayı tercih ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"6 devletli bir barış havzası oluşturma' projesi, bölgedeki halklara 100 yılın barışını getirebilir"
Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan, şunları söyledi:
"Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu vesileyle mesajlar yayımlayan yegane devlet büyüğü oldu. Bu mesajlarda acımızı paylaşan bir ruh ve sürgün döneminde hayatlarını kaybeden halkımız evlatlarının anısına dair bir saygı göze çarpmaktadır. Bize göre bu mesajları gelecekte bir yakınlaşmaya zemin hazırlayabilen olumlu adımlar olarak değerlendirmek yerinde olur. Keşke kendilerinin önerdiği ortak tarih komisyonu oluşturulabilseydi, en az 15 yıllık bir yol alınmış olurdu. Ermenistan ve Türkiye arasında anlaşma protokolleri keşke hayata geçirilebilse, sınırlar açılabilseydi. O zaman Karabağ çatışmasının çözümü de farklı bir mecraya taşınabilirdi. Yine de geç kalındığını düşünmüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kafkasya için önerdiği '6 devletli bir barış havzası oluşturma' projesi, bu bölgedeki halklara 100 yılın barışını getirebilir."
Tarafların daha titiz bir dil kullanarak, ulusal onurları kırıcı ifadelerden imtina etmelerinin, yapıcı diyalogların kurulmasını kolaylaştıracağını vurgulayan Maşalyan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Halkımızın acısının ve ecdadımızın kutsal anısının bazı ülkelerce gündelik politik amaçlara alet edildiğini görmek ise bizi üzmektedir. 10 yıllardır bu konunun, parlamentoların gündemine taşınmasının yarattığı gerginlikler, iki halkın yakınlaşmasına hizmet etmemektedir, tersine hasmane duyguları kışkırtarak barışmanın gecikmesine yol açmaktadır. Öncelikle dostluk ve samimiyet köprüleri kurulmalıdır. Ancak böyle bir ortamda tarihi olayların değerlendirilmesi çok daha yapıcı ve tatminkar olacaktır. Üçüncü taraf ülkelerin işte bu yönde teşvik edici bir katkı sunması arzulanmaktadır. Büyük yıkımlara yol açan savaşlar ve insan haklarını tehdit eden kavgalar son bulsun; hiçbir ırk, millet ve din farkı gözetmeden tüm insanlığın gelişmesi ve bereketi için Tanrı'nın sevgisi, merhameti ve inayeti sonsuza dek hüküm sürsün."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.