Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde görülen ve Başkan Zühtü Arslan'ın başkanlık ettiği duruşmada, başka suçtan tutuklu sanıklar Saylak ve Meran ile video konferans yöntemiyle bağlantı kuruldu. Demirezici ve sanık avukatları salonda hazır bulundu.
Duruşmaya, sanıkların eylemleri nedeniyle suçtan zarar gördüğü belirtilen dönemin İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı olan Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu ile avukatı da katıldı.
Duruşmada, sanıkların eylemleri nedeniyle suçtan zarar gördükleri belirtilen 5 askeri personelin davaya katılma talepleri dinlendi.
Bu kapsamda söz verilen Ümit İlbayı, 2011'de Silivri Cezaevinde tabur komutanı olarak görevli olduğunu, buradaki bir yıllık süreçte hakkında art niyetli davalar açıldığını ve mağdur edildiğini belirtti. İlbayı, sanıklardan şikayetçi olduğunu dile getirerek, davaya katılma talebinde bulundu.
Suçtan zarar gören sıfatıyla dinlenen Selahattin Acara da 2009-2012 arasında İstanbul'da görev yaptığını, kamuoyunda Kurtoğlu davası olarak bilinen davada yargılanması sebebiyle özlük haklarından mahrum edildiğini, terfisinin geciktirildiğini anlattı. Sanıklardan şikayetçi olduğunu ve davaya katılma talebinde bulunduğunu dile getiren Acara, "Bize 30 ay ceza vererek hayatımızı mahvettiler. Bunun sıkıntılarını hala yaşıyorum. Hukuk namına değil, sadece terör örgütü adına karar verdiler." diye konuştu.
Katılma talepleri kabul edildi
Katılma taleplerine ilişkin sanıklar ve avukatların beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, ara kararları açıkladı.
Yüksek Mahkeme, Kurtoğlu ile görevi sırasında birlikte çalıştığı ve aynı davada yargılanan 5 askeri personel, Ümit İlbayı, Birol Şimşek, Selahattin Acara, Önder Kargın ve Mesut Küçükkaya'nın davaya katılmalarına karar verdi. Heyet, Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığına yazı yazılarak, Kurtoğlu davası nedeniyle katılanların terfilerine engel bir durum olup olmadığının sorulmasına da hükmetti.
Firari sanık Karabeyeser hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesi de kararlaştırıldı.
Davanın görülmesine 16 Eylül'de devam edilecek.
Hüseyin Kurtoğlu davası
Silivri Cezaevi'nde bulunan bir tutukluya babasının ölümü üzerine verilen izni kullandırmadıkları gerekçesiyle o dönem Kurmay Albay olan Hüseyin Kurtoğlu ile görevi sırasında birlikte çalıştığı 5 personel hakkında 2011'de dava açılmıştı.
Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi, "kamu görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan sanıkları mahkum etmiş, Yargıtay 14. Ceza Dairesi de kararı onamıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca eski yüksek yargı mensupları hakkında hazırlanan fezlekelerde "Hüseyin Kurtoğlu davası", FETÖ'nün kumpas davaları arasında gösterilmişti.
Fezlekelerde, FETÖ mensuplarının, Adana Jandarma Bölge Komutanlığı döneminde MİT tırlarını durduran ve 2019'da "FETÖ üyeliği"nden mahkum olan eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun generalliğe terfi etmesi için Kurtoğlu'nun terfisine engel olmak istedikleri, bu nedenle Kurtoğlu hakkında suç uydurdukları ve mahkumiyet kararı verilmesini sağladıkları kaydedilmişti.
FETÖ'den ceza aldılar
Davanın sanıkları Saylak, Meran ve Demirezici, ilk derece mahkemesi sıfatıyla FETÖ üyeliği suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesince yargılandı.
Daire, Saylak ve Meran'a silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 8 yıl 9'ar ay, Demirezici'ye ise aynı suçtan 10 yıl hapis cezası verdi. Sanıklara verilen cezalar da Yargıtay Ceza Genel Kurulunca onandı.
Sanıklardan eski Yargıtay üyesi Kenan Karabeyeser ise halen firari.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.