Haluk Koç'a Kötü Haber! Bilal Erdoğan'a Tazminat Ödeyecek!
12
CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle açılan davada, 20 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, Haluk Koç'un, 18 Haziran 2014'te parti sözcüsü olarak görev yaptığı dönemde düzenlediği bir basın toplantısında, Bilal Erdoğan'ın bir restoranda vatandaşlarla çektirdiği fotoğrafları, terör örgütü mensuplarının şiddet içeren fotoğraflarıyla basına göstererek açıklama yapması üzerine müvekkiline yönelik ağır itham ve hakarette bulunduğu gerekçesiyle Koç aleyhine manevi tazminat davası açtı.
Davaya bakan Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı tarafından yapılan basın toplantısında söylenen sözlerin muhatabının, doğrudan davacı olmadığını ifade ettiği kararında, davacının topluma mal olmuş bir kişi olması nedeniyle Haluk Koç'un ifade özgürlüğünün üstün tutulması gerektiğini belirterek, bu nedenle davanın reddine hükmetti.
Yargıtay'dan "İfade özgürlüğü sınırsız değildir" kararı
Temyiz üzerine dava dosyasını inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin verdiği kararda davacı avukatının, müvekkilinin çektirdiği fotoğrafları, terör örgütü mensuplarının şiddet içeren fotoğraflarıyla basına göstermek ve terör örgütüyle ilişkilendirecek şekilde sözler sarf etmek suretiyle müvekkilinin kişilik haklarını zedelediğini beyan ederek, manevi tazminat talep ettiği hatırlatıldı.
Davalı avukatının ise müvekkilinin davacıyı küçük düşürme kastıyla hareket etmediğini, daha önce basında yer alan kişileri terör örgütü mensubu zannedip eleştiride bulunduğunu, yaptığı açıklamanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunduğu ifade edildi.
Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün, demokrasinin işleyişi için hayati önemde olduğuna vurgu yapılan kararda, "Ancak belirtmek gerekir ki ifade özgürlüğü sınırsız değildir. Başta siyasi kişiler olmak üzere, en geniş halde dahi ifade özgürlüğünün, kişilerin itibarına zarar verecek boyuta ulaşmaması gerekir." denildi.
Kararda, olay tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) sözcüsü olan Haluk Koç'un yaptığı basın toplantısında, davacı Bilal Erdoğan'a yönelik bazı sözler söylediği ve aynı zamanda bir lokantada vatandaşlarla çektirdiği fotoğrafları, terör örgütü mensuplarının şiddet içeren fotoğraflarıyla basına gösterdiği kaydedildi.
Basın açıklamasının davacıya ilişkin bölümünün, kamuoyunu ilgilendiren ve kamunun yararına ilişkin bir tartışmaya katkı sağlayıp sağlamadığına bakılması gerektiğine işaret edilen kararda, "Siyasi iktidarın terör örgütleriyle mücadele yöntemi elbette muhalefetin eleştirisine açık olmalıdır. Ancak hiçbir siyasi görevi bulunmayan davacının söz konusu terör eylemlerinden sorumlu tutulması ve bu kapsamda terör örgütü ve mensuplarıyla hiçbir ilgisi bulunmayan davacıya ait fotoğrafların, teröristlerin vahşice öldürdükleri insanlara ait fotoğraflarla basına sunulmasında kamusal bir yararın varlığından bahsedilemez." ifadelerine yer verildi.
Kararda, şunlar kaydedildi:
"Davalı, çok basit bir araştırmayla davacıya ait fotoğraflar ile terör örgütü üyelerinin fotoğraflarını ayırt edebilecekken özensiz davranarak davacının kişilik haklarına zarar vermiş, böylece ifade özgürlüğünün sınırlarını aşmıştır. Siyasi parti sözcüsü olan davalının, kamuoyuna sunduğu bilgi ve belgelerin, güvenilir kaynaklardan temin edildiğini denetlemesi, asgari özen ve dikkati göstermesi, aksine durumun sorumluluk doğurabileceğini bilmesi gerekirdi. Kişilerin şeref ve itibarının korunması hakkına riayet noktasında davalının gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşılmaktadır."
Kararda, basın açıklamasında sunulan fotoğraflar ve söylenen sözlerle devletin resmi makamlarınca terör örgütü olarak kabul edilmiş bir yapıyla davacı Bilal Erdoğan'ı ilişkilendirmek suretiyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı sonucuna varıldığı vurgulandı.
Yeniden görülen davada tazminata hükmedildi
Yargıtay'ın bozma kararının ardından dava dosyası yeniden görüldü.
Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki karar duruşmasında, davacı Bilal Erdoğan ile davalı Haluk Koç'un avukatları katıldı.
Duruşmada konuşan davacı Bilal Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, davalının eylemi ile itibar suikastı gerçekleştirdiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istedi.
Davalı Haluk Koç'un avukatı İsmail Güney ise müvekkilinin siyasi bir kişilik olarak, siyasi bir eleştiri ile fotoğrafı paylaştığını savunarak, davanın reddini talep etti.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, 20 bin lira manevi tazminatın 18 Haziran 2014'ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Haluk Koç'tan alınarak, davacı Bilal Erdoğan'a verilmesini kararlaştırdı.
Fotoğraftaki kişiler restoranın sahipleri çıkmıştı
Öte yandan, Haluk Koç'un basın toplantısında gösterdiği ve terör örgütü üyesi olduğunu iddia ettiği fotoğraftaki kişilerin ise, söz konusu restoranın sahipleri olduğu ortaya çıkmıştı.
Restoran sahiplerinin, birçok ünlü isimle de fotoğraf çektirdiği görülmüştü.
22
CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle açılan davada, 20 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, Haluk Koç'un, 18 Haziran 2014'te parti sözcüsü olarak görev yaptığı dönemde düzenlediği bir basın toplantısında, Bilal Erdoğan'ın bir restoranda vatandaşlarla çektirdiği fotoğrafları, terör örgütü mensuplarının şiddet içeren fotoğraflarıyla basına göstererek açıklama yapması üzerine müvekkiline yönelik ağır itham ve hakarette bulunduğu gerekçesiyle Koç aleyhine manevi tazminat davası açtı.
Davaya bakan Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı tarafından yapılan basın toplantısında söylenen sözlerin muhatabının, doğrudan davacı olmadığını ifade ettiği kararında, davacının topluma mal olmuş bir kişi olması nedeniyle Haluk Koç'un ifade özgürlüğünün üstün tutulması gerektiğini belirterek, bu nedenle davanın reddine hükmetti.
Yargıtay'dan "İfade özgürlüğü sınırsız değildir" kararı
Temyiz üzerine dava dosyasını inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin verdiği kararda davacı avukatının, müvekkilinin çektirdiği fotoğrafları, terör örgütü mensuplarının şiddet içeren fotoğraflarıyla basına göstermek ve terör örgütüyle ilişkilendirecek şekilde sözler sarf etmek suretiyle müvekkilinin kişilik haklarını zedelediğini beyan ederek, manevi tazminat talep ettiği hatırlatıldı.
Davalı avukatının ise müvekkilinin davacıyı küçük düşürme kastıyla hareket etmediğini, daha önce basında yer alan kişileri terör örgütü mensubu zannedip eleştiride bulunduğunu, yaptığı açıklamanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunduğu ifade edildi.
Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün, demokrasinin işleyişi için hayati önemde olduğuna vurgu yapılan kararda, "Ancak belirtmek gerekir ki ifade özgürlüğü sınırsız değildir. Başta siyasi kişiler olmak üzere, en geniş halde dahi ifade özgürlüğünün, kişilerin itibarına zarar verecek boyuta ulaşmaması gerekir." denildi.
Kararda, olay tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) sözcüsü olan Haluk Koç'un yaptığı basın toplantısında, davacı Bilal Erdoğan'a yönelik bazı sözler söylediği ve aynı zamanda bir lokantada vatandaşlarla çektirdiği fotoğrafları, terör örgütü mensuplarının şiddet içeren fotoğraflarıyla basına gösterdiği kaydedildi.
Basın açıklamasının davacıya ilişkin bölümünün, kamuoyunu ilgilendiren ve kamunun yararına ilişkin bir tartışmaya katkı sağlayıp sağlamadığına bakılması gerektiğine işaret edilen kararda, "Siyasi iktidarın terör örgütleriyle mücadele yöntemi elbette muhalefetin eleştirisine açık olmalıdır. Ancak hiçbir siyasi görevi bulunmayan davacının söz konusu terör eylemlerinden sorumlu tutulması ve bu kapsamda terör örgütü ve mensuplarıyla hiçbir ilgisi bulunmayan davacıya ait fotoğrafların, teröristlerin vahşice öldürdükleri insanlara ait fotoğraflarla basına sunulmasında kamusal bir yararın varlığından bahsedilemez." ifadelerine yer verildi.
Kararda, şunlar kaydedildi:
"Davalı, çok basit bir araştırmayla davacıya ait fotoğraflar ile terör örgütü üyelerinin fotoğraflarını ayırt edebilecekken özensiz davranarak davacının kişilik haklarına zarar vermiş, böylece ifade özgürlüğünün sınırlarını aşmıştır. Siyasi parti sözcüsü olan davalının, kamuoyuna sunduğu bilgi ve belgelerin, güvenilir kaynaklardan temin edildiğini denetlemesi, asgari özen ve dikkati göstermesi, aksine durumun sorumluluk doğurabileceğini bilmesi gerekirdi. Kişilerin şeref ve itibarının korunması hakkına riayet noktasında davalının gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşılmaktadır."
Kararda, basın açıklamasında sunulan fotoğraflar ve söylenen sözlerle devletin resmi makamlarınca terör örgütü olarak kabul edilmiş bir yapıyla davacı Bilal Erdoğan'ı ilişkilendirmek suretiyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı sonucuna varıldığı vurgulandı.
Yeniden görülen davada tazminata hükmedildi
Yargıtay'ın bozma kararının ardından dava dosyası yeniden görüldü.
Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki karar duruşmasında, davacı Bilal Erdoğan ile davalı Haluk Koç'un avukatları katıldı.
Duruşmada konuşan davacı Bilal Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, davalının eylemi ile itibar suikastı gerçekleştirdiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istedi.
Davalı Haluk Koç'un avukatı İsmail Güney ise müvekkilinin siyasi bir kişilik olarak, siyasi bir eleştiri ile fotoğrafı paylaştığını savunarak, davanın reddini talep etti.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, 20 bin lira manevi tazminatın 18 Haziran 2014'ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Haluk Koç'tan alınarak, davacı Bilal Erdoğan'a verilmesini kararlaştırdı.
Fotoğraftaki kişiler restoranın sahipleri çıkmıştı
Öte yandan, Haluk Koç'un basın toplantısında gösterdiği ve terör örgütü üyesi olduğunu iddia ettiği fotoğraftaki kişilerin ise, söz konusu restoranın sahipleri olduğu ortaya çıkmıştı.
Restoran sahiplerinin, birçok ünlü isimle de fotoğraf çektirdiği görülmüştü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.