“BİR ANKARA PROJESİ: SOKAKTAKİ ANKARA”NIN KAZANANLARINA ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Ödül törenine katılan ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Ankara’daki huzuru gerçekten fark etmiyorlar. Hala gözleri dinozor ya da heykel arıyor, bina arıyor, gökdelen arıyor. Vatandaşın parasının gömüldüğü yerler arıyor. Bunlar asla olmayacak. Önce insan sağlığı, insan canı diyerek yola çıktık. Bu şekilde de devam ediliyor” dedi.
Reklam tabelası ve totemlerinin neden olduğu görüntü kirliliğinin ortadan kaldırılması ve Başkent'e özgü değerlerin yeniden canlandırılması için Ankara Kent Konseyi bünyesinde oluşturulan çalışma grubu tarafından mayıs ayında başlatılan “Bir Ankara Projesi: Sokaktaki Ankara” projesinin ilk yarışmasının kazananları ve jüri üyelerine ödülleri verildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Cadde ve Sokak Tabelaları, Bina Kapı Numaraları, Mimari Tanıtım Tabelaları ve Özgün Yazı Tipi Ulusal Tasarım Yarışması” ödül törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Genel Sekreter Reşit Serhat Taşkınsu, belediye bürokratları ve yarışmacılar ile yakınları katıldı.
“HER ŞEYE ANKARALILARLA KARAR VERECEĞİMİZİ SÖYLEMİŞTİK”
Zabıta Daire Başkanı Mustafa Koç ve Prof. Dr. Gülay Hasdoğan’ın yarışma süreciyle ilgili bilgi vermesinin ardından bir konuşma yapan Başkan Mansur Yavaş, “Bir kenti değiştirmek istiyorsanız önce o kentin kendine ait değerlerini, o kenti başka kentlerden ayıran bir takım özelliklerini de ortaya çıkarmanız lazım” dedi.
Zaman zaman “Ankara’da ne değişti?” sorusuyla muhatap olmak zorunda kaldığını kaydeden Yavaş, şunları söyledi:
“Fark etmedikleri bir şey var. Değişimin sadece ölçüyle, tartıyla, betonla, plastikle ölçen bir zihniyet oluşturuldu. Ülkemizin tamamında oluştu. Biz iş başına gelirken değişecek en büyük şeyin zihniyet değişimi olacağını anlatmıştık. Yapacağımız her şeye Ankara halkıyla karar vereceğimizi, onların parasına kendi paramız gibi sahip çıkacağımızı, onların parasını harcarken nasıl harcayacağımızı da kendilerine soracağımızı, daha sonra hesap vereceğimizi ve yaptığımız işlerin hemen hemen hepsini ortak akılla, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla, işin uzmanlarıyla yan yana gelerek çözeceğimizi, bu şekilde yöneteceğimizi söylemiştik. Arkasından da bu yaptığımız çalışmalar büyük karşılık buldu.”
“ÖNCE İNSAN SAĞLIĞI, İNSAN CANI DİYEREK YOLA ÇIKTIK”
Büyükşehir Belediyesi olarak temel atma ve açılış gibi törenler yapmamaya özen gösterdiklerini belirten Başkan Yavaş, “Zaten görevimiz. Sadece bir yazı asarsak ‘çalışma bitmiştir, bunu kullanabilirsiniz’ diyoruz. Yani bir lütuf gibi kimseye sunmuyoruz. Ayrıca o çalışmayı kaça mal ettiğimizi de herkese duyuruyoruz. Bugün 2 bine yakın ihale yapıldı 2-2,5 yıl içinde, tümü canlı yayınlandı, kayda alındı. Arzu eden herkes izleyebiliyor. İnternet sitesi üzerinden de bütün harcamaları görebiliyorlar. Avrupa yerel yönetimlerinin olmazsa olmazı zaten katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik… Biz bunları yaptık, şeffaf olduk, hiç kimseyi ayırmadık. Ankara’daki huzuru gerçekten fark etmiyorlar. Hala gözleri dinozor ya da heykel arıyor, bina arıyor, gökdelen arıyor. Vatandaşın parasının gömüldüğü yerler arıyor. Bunlar asla olmayacak. Önce insan sağlığı, insan canı diyerek yola çıktık. Bu şekilde de devam ediliyor” ifadelerini kullandı.
“Kendi özgün neyimiz varsa bunları ortaya çıkarmamız lazım” diyerek konuşmasını sürdüren Mansur Yavaş, şunları kaydetti:
“Bir kent, bir başkent olup diğer başkentlerle yarışacaksa o kentte yaşayan insanların önce kendi değerlerini bilmeleri gerekiyor. Maalesef bu konuda da çok eksikliğimiz var. Bu konuda da hep birlikte bir çalışma yapacağız. Ankara’daki müzelerimiz, değerlerimiz, turist gelse ona sunacağımız neler var, yemeğinden oyununa, somut ve somut olmayan kültür miraslarının hepsini önce kendimiz bilmeliyiz. Eğer bir kentin yerlisi kendi değerlerini bilmezse, kendi yöresini tanımazsa o kente turist gelmesi de beklenemez. Onun için öncelikli olarak kendi değerlerimizi öne çıkarmak istiyoruz. Bu konuda da Ankara’mızın orijinal bir yazı fontu olsun, tabelalarımız orijinal olsun, gören herkes evet burası Ankara diyeceği şekilde bir değer ortaya çıkaralım dedik ve yarışmalar yapıldı. Sonuçta hem yazı fontumuz hem de tabela bütünlüğümüz ortaya çıktı. Şimdi sıra Ankaralıya bunları anlatıp, onların kullanımını sağlamakta… Ankaralıların kullanmasını istiyoruz. Dünya başkentleriyle yarışan, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği bir başkenti ortaya çıkartmak için çalışacağız.”
Konuşmaların ardından, “Cadde Ve Sokak Tabelaları, Bina Kapı Numaraları, Mimari Tanıtım Tabelaları Ve Özgün Yazı Tipi Ulusal Tasarım Yarışması”nda dereceye giren ve mansiyon almaya hak kazanan katılımcılara ödülleri verildi.
RESMİ YAZIŞMALARDA DA ANKARA YAZI TİPİ KULLANILACAK
“Cadde Ve Sokak Tabelaları, Bina Kapı Numaraları, Mimari Tanıtım Tabelaları Ve Özgün Yazı Tipi Ulusal Tasarım Yarışması” 2 kategoride gerçekleştirildi. 1. kategoride Ankara’ya özgü ve çağdaş bir yazı tipi (font) tasarımları yarıştı. Birinci seçilen font, yarışmanın 2. kategorisini oluşturan cadde ve sokak tabelaları, bina kapı numaraları ve mimari tanıtım tabelaları tasarımlarında da uygulandı.
İlk 3’e kalan tabela tasarımları arasından ise; 17 bin 605 kişinin katıldığı anket sonucunda kırmızı ağırlıklı, beyaz yazılı ve siyah şeritli tasarım 7 bin 785 oy ile birinci oldu.
Tamamen Ankara’ya özgü olan ve Anıtkabir’deki yazılardan etkilenerek oluşturulan bu font, bütün bilgisayar sistemlerine uyarlanabilirken, Başkentliler bundan sonra Ankara fontunu ‘www.ankara.bel.tr’ adresi üzerinden bilgisayarlarına da indirebilecek. Ankara yazı fontu, Ankara Büyükşehir Belediyesinin resmi yazışmalarında ve yazılı görünürlüklerinde de kullanılacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.