Angara’nın Ciğerleri: Botanik Park’a Gidilir mi? Gidilir Hemşerim! Atakule'ye Baka Baka Git!
ANGARA - HABER MERKEZİ: Şöyle şehrin göbeğinde, trafiğin gürültüsünden uzak, Atakule’nin eteklerinde bi yer var ki, Ankaralı’nın ciğerini açar, stresini alır: Botanik Park!
Botanik Park Nerededir? Nasıl Gidilir?
Botanik Park, Çankaya’nın bağrında Cinnah Caddesi civarında yer alır. Atakule’den aşağı bi kayarsın, hop parktasın. Araban varsa Atatürk Bulvarı'ndan Kuğulu altgeçitten geçip Cinnah’a sapacan, zaten tabelayı görürsün.
Araba yoksa dert etme, Güvenpark’tan 408, 413, 440-5 numaralı otobüslerden birine bin, 2 dakikalık yürüme ile girersin parka.
Botanik Park’ta Ne Var Ne Yok?
Bura öyle mangalcıların mekanı değil. Burda ne köfte dumanı var, ne semaver cayı. Burası biraz daha "nazik" Ankaralı’nın keyif yeri.
Çiçekleri bol: Mevsime göre laleler, papatyalar, güller şenlik eder.
Kuş cıvıltısı eksik olmaz: Ağaç dallarında sabah akşam ses var.
Mini orman havası: Çam, ladin, akasya ne ararsan var.
Banklara kurul kitap oku: Ankaralı sabah kahvesini alır gelir bankta keyif yapar.
Çocuk parkı: Küçük bebeler salıncakta, kaydırakta coşar.
Gölet: Mini minnacık ama serinlik verir.
Botanik Parkın Bitki Örtüsü Nasıl?
Burası tam anlamıyla "Ankara'nın nefes aldığı yer."
Çam, sedir, ladin, akasya ağaçları gölge yapar. Mevsimine göre laleler, erguvanlar, mevsim çiçekleri gözünü şenlendirir. Bazen sincap da görürsün. Mis gibi oksijen, bol bol fotosentez.
AnkaralıBotanik Parka Niye Gider?
Biaz kafa dinlemek için,
Kitap okumak için,
Atakule’de alışveriş yapıp "bi 15 dakika nefes alalım" demek için,
Sevgilisiyle bankta oturup dertleşmek için,
Çoluk çocukla eğlenmek için.
Kısacası; "Hafta sonu nereye gitsek?" diyen Ankaralı, Botanik Park’a kaçar.
Akşam Görünümü Ayrı Bi Güzel
Hele bi de yaz akşamları ışıklandırmalar yanınca, o Atakule manzarasına karşı oturup serin esintiyi yakalayınca; "Vallahi Angara’nın keyfi burda" dersin.
Botanik Park’a Özel Özlü Sözler:
"Ankara’nın ortasında nefes alacak yer bulduysan, kıymetini bil: Orası Botanik Park’tır."
"Mangal dumanı yoksa, kitap kokusu vardır; Botanik Park huzurun tarifidir."
"Gökyüzü maviyse, çimler yeşilse, Atakule arkanda yükseliyorsa; Botanik Park’tasın demektir."
"Köfte şiş yerine kitabını aç, semaver yerine kuş sesini dinle; Botanik Park, şehrin sessiz sığınağıdır."
"Betonun arasında saklanan küçük bir cennet: Ankara Botanik Park."
"Piknik de olur, aşk da olur, kitap da okunur; Botanik Park herkese başka güzel görünür."
"Ankaralı'nın küçük kaçamağı: Sessizliğin, çiçeklerin ve yeşilin buluştuğu Botanik."
Mizahi Angara Halk Röportajı: "Botanik Park’a Gidiyon Mu Dayı?"
Muhabir: — "Hemşerim selamünaleyküm, Botanik Park’a ne diye geliyorsun?"
Mehmet Dayı: — "Valla oğlum, hanım darlayınca geliyom. ‘Evde darlanma da çık hava al’ diyo. Ben de geliyom. Mis gibi oksijen. Üstüne de bankta kestiriyom bi yarım saat."
Muhabir: — "Peki mangal yakıyo musun burada?"
Mehmet Dayı: — "Mangal mı? Burda yaktırmıyolar be ya! Mangal için Kartaltepe’ye giderik. Burda sessiz sedasız, kitap okuyon, etrafa bakıyon, bazen bi sincap zıplıyo, seyrediyon."
Muhabir: — "Abla sen niye geldin?"
Ayşe Abla: — "Ben torunla geliyom. Oyun parkı var ya, orda oynuyo. Ben de yanımda termosla çayımı alıyom, bankta günümü geçiriyom. Bu Angara’nın göbeğinde bulmuşuz yeşili, oturak tabii!"
Muhabir: — "Gençler siz niye burdasınız?"
Genç tayfa: — "Abi valla sınavdan çıktık, Atakule’de gezdik, bi de buraya geldik nefes alalım dedik. Bi de story çekiyoruz. Arkada Atakule gözüksün diye."
Gazeteci Sokak Röportajları: "Botanik Park’taki İlginç Anılar"
Sibel Hanım: — "Geçen yaz geldik, eşim kitap okuyorum diye daldı. Baktık çocuk minik gölete taş atıyor, ayakkabıyla suya dalmış. Terli terli eve döndük."
Ali Abi: — "Ben emekliyim. Sabah erkenden geliyom. Kuş sesleri arasında kitabımı okuyom. Bi ara sincap geldi, göz göze geldik valla. Dedim: ‘Hoş geldin hemşerim’."
Lise öğrencisi Ayça: — "Gece gelip yıldızlara bakıyoruz. Atakule ışıkları bi yandan, romantik oluyor. Tabi yanımızda çekirdek de eksik olmaz."
"Ankaralı Dayılar Botanik Park’ı Anlatıyor" Köşesi
Hikmet Dayı: "Bak evlat, bu Angara’da başka türlü piknik olur. Kartaltepe’de köfte pişirirsin, Botanik’te kitap okursun. Hanımla kavga edince bura benim kaçış yerim."
Sabri Dayı: "Eskiden buralar dutluktuu… Şimdi oldu botanik. Yine iyi gene... Betonun ortasında bi avuç yeşil bulduk şükrediyoz."
Hacı Dayı: "Gençler burda çekirdek çitliyo, sevgililer selfie çekiyo, ben de bankta uyukluyom. Bu yaşta başka keyif aramıyon zaten."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.