Skolyozda Ameliyatsız Dönem Başladı! Uzmanlardan Schroth Tedavisi Uyarısı!
Omurga eğriliği yani skolyoz, omurganın orta hatta olması gerekirken sağa veya sola “S” ya da “C” şeklinde eğilmesiyle ortaya çıkıyor. Hastalık yalnızca yana eğilmeyle sınırlı kalmıyor; öne, arkaya ya da kendi etrafında dönme hareketiyle birlikte görülebiliyor.
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, skolyoz tedavisinde kullanılan Schroth terapisi hakkında detaylı bilgiler vererek, yöntemin omurgayı üç boyutlu olarak düzeltmeyi amaçladığını ifade etti.
Dr. Yüksel, “Schroth yöntemi ameliyatsız bir fizik tedavi tekniğidir. Hastanın omurgasındaki eğriliğe göre özel egzersiz programları oluşturulur. COBB açısı 10 derecenin üzerindeyse skolyoz tanısı konur. Hafif eğriliklerde düzenli egzersizlerle ilerleme durdurulabilir” dedi.
Türkiye’de Skolyozun Görülme Sıklığı
Dr. Yüksel, Türkiye’de skolyozun yaklaşık %3 oranında görüldüğünü belirtti. Hastaların büyük çoğunluğunun idiyopatik skolyoz grubuna girdiğini vurgulayan uzman, bu tipin genellikle genetik ve hormonal faktörlerden kaynaklandığını söyledi.
Skolyoz tanısında duruş analizi büyük önem taşıyor. Bir omzun diğerine göre yüksek olması, bel oyuntularındaki asimetri veya öne eğilme sırasında sırtta çıkıntı görülmesi, skolyozun en yaygın belirtileri arasında.
“Schroth Terapisi Her Hastaya Özel Planlanıyor”
Dr. Yüksel, Schroth terapisinin her hastanın eğrilik derecesine, rotasyonuna ve kas yapısına göre planlandığını belirtti:
“Schroth yöntemi, omurgayı üç boyutlu düzeltmeyi hedefler. Aynı zamanda göğüs kafesindeki dengesizlikleri nefes teknikleriyle düzenler. Böylece vücudun hem duruşu hem de solunumu iyileştirilir.”
Orta düzey skolyoz vakalarında korse tedavisiyle birlikte uygulanabilen Schroth terapisi, ileri eğriliklerde cerrahi müdahale öncesi destekleyici bir yöntem olarak tercih ediliyor.
Kimler İçin Uygun?
Schroth terapisi;
Ergenlik döneminde skolyoz tanısı almış gençler,
Yetişkinlikte skolyoz nedeniyle ağrı veya hareket kısıtlılığı yaşayan bireyler,
Kifotik postür (duruş bozukluğu) bulunan kişiler için öneriliyor.
Dr. Yüksel, tedavinin yalnızca egzersizlerden ibaret olmadığını, hastanın günlük yaşamında da doğru duruş ve nefes alışkanlıkları kazandırdığını belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.