Kapadokya’da 7 bin yıllık heykelcikler sergileniyor
Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde bulunan dünyanın tek yeraltı müzesinde 7 bin yıllık heykelcikler yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor.
Nevşehir’in Avanos ilçesinde bulunan dünyanın tek yeraltı müzesi olma özelliğine sahip olan Güray Müze’de 7 bin yıl öncesine ait sergilenen tanrıça heykelleri yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Milattan önce 5 bin yılında dönemin insanları tarafından özellikle tanrıya olan bağlılıklarını ve kötü ruhlardan korunmak için evlerinde bulundurdukları heykelcikleri o döneme ait takı modasını da gözler önüne seriyor. Arkeolog Burcu Tüysüz yaptığı açıklamada müzede sergilenen heykelciklerin 7 bin yaşında olduğunu ifade ederken bu heykelleri kötü ruhlardan korunmak için de insanların evlerinde bulundurduğunu söyledi. Tüysüz, “Güray Müzede sergilenen eserlerden en erkeni milattan önce 5 bin yılına ait. Bu da eserlerin bize 7 bin yaşında olduğunu gösteriyor. 7 bin yaşına ait eserlerimiz ana tanrıça heykelcikleridir. Ana tanrıça heykelcikleri Doğu Anadolu’da bulunan eserlerdir. Genellikle Kuzey Suriye ve Mezopotamya etkilerini taşımaktadır. İnsanlar bunu neden kullandı sorusuna cevap vermek gerekirse bu heykeller dini törenlerde kullanılan kült heykellerdir. O dönemin insanlarının tanrılarını veya tanrıçalarını simgeliyor. Ana tanrıça figürüne baktığımızda Anadolu’da doğurganlığı ve bereketi simgeliyor. Bu eserlerde bir başka güzel noktası ise dönemin takılarını, takı modasını simgeleyen işaretleri görüyoruz. Bu izlerde bazı heykelciklerin kulaklarındaki küpeler ve boyunlarındaki kolyelerdir” dedi.
“İNSANLAR KÖTÜ RUHLARDAN KORUNMAK İÇİN EVLERİNDE SAKLIYORLARDI”
Arkeolog Burcu Tüysüz o döneme ait insanların tanrıça ve ana tanrıça heykelciklerini evlerinde kullandıklarını ve başlarına gelebilecek kötülüklerden korunmak için kullandıklarını da ifade etti. Tüysüz, “Bu eserleri insanlar evlerinde bulunduruyorlardı. Tanrılarını evlerinde bulundurarak kötü ruhlardan korunmak için veya başına gelebilecek bir kötülük için evlerinin bir köşesinde tanrıçalarına ait bu figürleri saklıyorlardı. Hem tanrılarına olan saygılarını göstermek hem de kendilerini kötülüklerden korumak, ya da tanrının korkusundan sakınmak için evlerinde bulunduruyorlardı” şeklinde konuştu.
(Coşkun Sağlamdin /İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.