Dikkat! hormonlu gıdalar gençlerin baş belası!

Erkekleri estetik açıdan rahatsız eden ve özgüven problemlerine yol açan meme büyümesi her yaşta ortaya çıkabiliyor. Son zamanlarda hormonlu gıdalar sebebiyle ergen ya da genç erkeklerde meme büyümesine daha sık rastlanıyor. Memorial Ankara Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Ozan Luay Abbas, jinekomasti ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.

Erkeklerde görülen kadın tipinde meme büyümesine jinekomasti adı verilmektedir. Oldukça sık görülen bu büyüme genellikle iyi huylu olmaktadır. Dar kıyafet giyildiğinde estetik açıdan kötü bir görüntüye sebep olurken, diğer yandan da erkeklerde ciddi bir özgüven problemi yaratmaktadır.

Bazı ilaçlar ve alkol tüketimi de yol açabilir

Erkeklerde kadın tipi meme büyümesi genellikle yapısal olarak gelişmektedir. Altta yatan bir sebep olmamakla beraber, özellikle son zamanlarda hormonlu gıdaların yanı sıra tarım ilaçları gibi etkenler sebebiyle gençlerde jinekomastiye daha sık rastlanmaktadır. Bunun dışında nadiren kortizon, steroid kullanımı, aşırı alkol tüketimi ya da karaciğer hastalıkları gibi nedenler söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple her gelen hastaya detaylı tahliller yaptırılarak altta yatabilecek etkenler ortaya çıkarılmalıdır.

Ameliyat planlaması meme içeriğine göre belirlenir

Hastalar genellikle memelerde büyüme şikayetiyle doktora başvurmaktadır. Yapılan muayenede öncelikle meme içeriğinin belirlenebilmesi için yağ ve fibroz dokunun varlığına bakılır. Bu belirleme ultrason ile tam olarak tespit edilirken, çıkan sonuca göre ameliyat planlaması yapılmaktadır.

Yağ dokusu fazlalığında liposuction uygulanıyor

Yapılan muayene ve tetkiklerin ardından jinekomastinin durumu ve evresine göre ameliyatın yöntemi ile tekniği belirlenir. Eğer meme içindeki yağ dokusu fazlaysa, genellikle liposuction işlemi yeterli olmaktadır. Bu operasyonlarda lazer liposuction daha çok tercih edilmektedir. Çünkü lazer liposuctionla yapılan işlemlerde yağ alımının ardından lazerle cilt tabanı ısıtılarak deride sıkılaşma etkisi yaratması sağlanmaktadır. Yarım santimlik bir kesiden girilerek yapılan operasyondan sonra hastanın vücudunda hiçbir iz kalmamaktadır.

Meme dokusu daha fazlaysa karma operasyon planlanabilir

Meme dokusunun yağ dokusuna göre ön planda olduğu durumlardaysa liposuciton tek başına yeterli gelmemektedir. Bu gibi durumlarda liposuctiona ek olarak meme başından küçük boyutta yarım dairelik bir kesi açılarak, meme dokusunun çıkarılması sağlanır. Bu şekildeki karma operasyonlarda da ameliyat izi çok az olmaktadır.

Deri fazlalığında açık ameliyat kaçınılmaz olabilir

Bazı jinekomasti vakalarında ise hem deri fazlalığı çok belirgin oluyor, hem de bu kişilerin meme boyutları neredeyse kadın memesine yakın büyüklükte olabiliyor. Bu gibi durumlarda açık ameliyat uygulanılması gerekmektedir. Operasyonun sonucunda ise kadınlardaki meme küçültme ameliyatında olduğu gibi lolipop ya da ters T şeklinde iz kalmaktadır.

Jinekomasti ameliyatları genel anestezi altında yapılır. Ortalama bir saat süren ameliyatın sonrasında hastalar ya aynı gün ya da bir gün sonra taburcu edilmektedir. Liposuction ya da küçük kesiyle yapılan operasyonlarda genellikle dren takılmazken, açık ameliyatlarda bu kaçınılmaz olmaktadır. Ameliyat sonrasında hafif düzeyde yaşanan ağrılar ise ağrı kesicilerle ortadan kaldırılırken, beşinci günün sonunda hastanın banyo yapmasına müsaade edilmektedir.

Bir süre korse takmak gerekiyor

Jinekomasti operasyonunun ardından hastaların üç hafta süresince korse takması gerekmektedir. Kesin sonuç 6 ila 12 ay arasında alınırken, ameliyatın yapılması için meme dokusunun gelişiminin tamamlanması beklenmektedir. Ameliyat sonrasında ise çok ciddi bir kilo değişimi olmadığı sürece operasyonun sonucu kalıcı olurken, meme ucunda da herhangi bir his kaybı oluşmamaktadır.

İlk hafta mümkün olduğunca dinlenilmeli ve üst beden hareketleri mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır. Ağırlık kaldırma, yorucu işler ve güç gerektiren egzersizlerin ertelenmesi, dolaşımı artırmak için yürüyüş yapılması ve araba kullanmamaya çalışılması gerekmektedir. Birinci aydan sonra bazı ağır aktivite ve egzersizleri yapmak mümkün olmaktadır.