Süleyman Soylu Kimdir?

21 Kasım 1969 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Süleyman Soylu, Türk siyasi tarihinin önemli isimleri arasında yer almaktadır. 31 Ağustos 2016 tarihinden günümüze kadar Türkiye İçişleri Bakanlığı görevini üstlenen Süleyman Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Demokrat Parti Genel Başkanlığı ve Milletvekilliği görevlerinde bulunmuştur.

Türk siyasi tarihinin günümüzdeki önemli isimleri arasında yer alan Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı görevi sırasında uyguladığı politikalar ve açıklamalarıyla birçok kişinin takdirini kazanmıştır. Siyaset hayatına aktif olarak devam eden Süleyman Soylu, 2016 yılından beri İçişleri Bakanlığı görevini ifa etmektedir.

Çocukluğu ve İlk Gençlik Yılları
21 Kasım 1969 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Süleyman Soylu, aslen Trabzon’un Of ilçesi Çamlıköy’dendir. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinde tamamlayan Soylu, lise öğrenimi İstanbul Plevne Lisesinde tamamlamıştır.

Lise öğrenimini tamamlamasının ardından İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun olan Süleyman Soylu meslek hayatına atılmıştır. Üniversite eğitimini başarıyla tamamlayan Süleyman Soylu İstanbul Menkul Kıymetler Borsası aracı kurumlarında meslek hayatına başlamıştır.

1989 yılında yakın arkadaşlarıyla kurduğu bir şirkette ticari faaliyetlerine başlayan Soylu, 1990 yılında İMKB aracı kurumunda kariyerine devam etmiştir. 1995 yılında kendi şirketini kurarak hem ticari hayatta hem de siyasi alanda aktif olarak faaliyet yürütmektedir.

Siyasi Kariyeri
1987 yılında ilk defa siyasi hayata adım atan Süleyman Soylu, Doğru Yol Partisi Gençlik Kolları bünyesinde çeşitli görevlerde bulunmuştur. Merkez sağ çizgisinden ayrılmayan Soylu, kısa süre içinde başarılıyla göz doldurmuş ve Doğru Yol Partisi İstanbul il Teşkilatı Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyeliği ve teşkilat başkanlığı gibi üst düzey kadrolarda görev yapmıştır.

1987 – 1990 yılları arasında Doğru Yol Partisi İstanbul Teşkilatında aktif görevlerde bulunan Süleyman Soylu, 1995 yılında aynı partinin Gaziosmanpaşa ilçe örgütünde yönetim kurulu üyeliklerinde bulunmuştur.

17 Temmuz 1995 yılında Doğru Yol Partisi Gaziosmanpaşa ilçe teşkilatı başkanlığına getirilen Süleyman Soylu, henüz daha 25 yaşındayken Türkiye’nin en geç ilçe başkanı olma unvanına sahip olmuştur.

19 Nisan 1999 yılında İstanbul il başkanlığı görevine gelen Süleyman Soylu göstermiş olduğu üstün başarılarıyla 2002 Türkiye genel seçimlerine kadar bu görevini başarıyla sürdürmüştür.

Doğru Yol Partisinin en dikkat çeken genç isimleri arasında yer alan Süleyman Soylu, kısa süre içinde partinin genel başkanlığına kadar yükselmiştir. 2007 yılında Doğru yol Partisinin Anavatan Partisi ile birleşme çabaları sırasında, Mehmet Ağar genel başkanlığında, Demokrat Parti adıyla seçime girilmiş ancak baraj altında kalmış ve Ağar’ın istifası üzerine olağan üstü kongre ile genel başkan olarak Süleyman Soylu seçilmiştir.

Mehmet Ağar’ın istifasını takiben yapılan kongrede geçerli 800 oydan 529’unu almayı başaran Soylu, genel başkan olarak göreve başlamıştır. Takip eden yıllarda Demokrat Parti 9. Olağan Kongrede 993 oyun 922’sini alarak yeniden genel başkanlığa seçilmiştir.

2009 yerel seçimlerinde parti hedeflerini açıklayan ve hedeflerin altında kalmaları halinde görevini bırakacağını beyan eden Soylu, parti genel kongresinde adaylıktan çekilmiştir.

5 Eylül 2012 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Adalet ve Kalkınma Partisine katılmıştır. Takip eden dönemlerde partinin merkez yönetim kuruluna seçilen Soylu, kısa süre içinde genel başkan yardımcılığına getirilmiştir.

2015 yılında Adalet ve Kalkınma Partisinden Trabzon milletvekili olarak seçilmiş ve meclis faaliyetlerine başlamıştır. 2015 ve 2016 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlerinde bulunan Soylu, 31 Ağustos 2016 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı görevini yürütmektedir. Süleyman Soylu, günümüzde başarılı siyaset hayatına devam etmektedir.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kimdir ?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kimdir denildiğinde öncelikle 21 Kasım 1969 İstanbul doğumlu olduğunu söylemek gerekir. Plevne lisesinden mezun olan Süleyman Soylu daha sonra İstanbul üniversitesini bitirdi. Süleyman Soylu evlidir ve iki çocuğu vardır.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu nereli sorusuna cevap olarak İstanbul doğumlu olduğunu söylemek gerekir. Diğer yandan Ak parti ile ilk defa milletvekili olduğu ve meclise girdiği il Trabzon olduğu için Süleyman Soylu birçok kişi tarafından Trabzonlu olarak bilinir.

Üniversiteden mezun olduktan sonra Süleyman Soylu yakın bazı arkadaşları ile ortak bir şirket kurdu ve ticarete başladı. Ancak siyasi hayatı ile beraber hem ticari hayatına devam etti hem de aynı zamanda borsa aracı kurumlarında da çalışarak ekonomi alanında deneyim kazandı.

Özellikle DYP genel başkanı iken %5,4 lük barajın altında kalırsa istifa edeceği sözünü verdi ve bu sözü tutarak partisi baraj altı kaldığında dolayı genel başkanlıktan istifa etti. Bu hareketi ile Süleyman Soylu kendini destekleyen ve desteklemeyen birçok kişinin taktirini kazandı.

Süleyman Soylu siyasi hayatına üniversiteyi bitirdikten hemen sonra doğru yol partisinin gençlik kollarından başladı. Özellikle gençlik yıllarında dönemin başbakanı Tansu Çiller tarafından çok sevilen bir isimdi. 2007 yılında isi demokrat partinin genel başkanı oldu ancak seçimleri ciddi bir farkla kaybetti. Diğer yandan evet hayır referandumu öncesi çok büyük bir destekle evet tarafını destekleyince Tayyip Erdoğan tarafından Akp partiye alındı ve hemen ardından milletvekili oldu.

Ak parti öncesi ciddi bir siyasi kariyeri ve geçmişi olan Süleyman Soylu’nun hemen milletvekilliğine ve ardından bakanlığa getirilmesi aslında çok fazla sürpriz olmadı. İlk defa 2015 de seçimler sonucu meclise giren soylu önce çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ardından ise şu an halen görevde bulunduğu şekilde içişleri bakanlığı görevlerini erine getirdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kaç yaşında diye sorulacak olunursa 49 yaşında olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunlar kısaca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kimdir sorusuna cevap olarak verilebilir.

Bugün karşımızdaki ittifakın vitrininde güya CHP, İYİ Parti ve Saadet var. Ama dükkanın içinde HDP, PKK ve FETÖ var.

Biz sadece, Türkiye'nin hayat standardını yükseltmiyoruz. Biz sadece, Türkiye'nin altyapısını geliştirmiyoruz. Biz, dünyanın bize yaptıklarına karşı bu Milletin itirazını yükseltiyoruz.

Biz, köksüz bir Millet değiliz, bizi köksüzleştirmeye çalışıyorlar. Biz, medeniyetsiz bir Millet değiliz, bizi medeniyetsizleştirmeye çalışıyorlar. Biz, hiçbir zaman güçsüz bir Millet olmadık. En zor dönemimizde bu ülkenin hürriyetini, bağımsızlığını bizim evlatlarımız kazandı.

Bizim tüm gayretimiz, tüm çabamız, bu ülkede sizin çektiklerinizi, bizim çektiklerimizi evlatlarımızın çekmemesi içindir. Sizlerden ricamız, Kandil'e karşı, Pensilvanya'ya karşı, bu ülkeye tuzak kurmaya çalışanlara karşı bizim yüzümüzü eğdirmeyin.

Bizim Milletimizin terazisi hiç bir zaman yanılmamıştır. Bu ülke üzerinde oynanmaya çalışılan oyunlara, bu ülkeye çelme takmaya çalışanlara karşı cevabını sandıkta 50 gramlık oy pusulasıyla vermiştir.

Biz sadece, bugünü yönetmiyoruz. Bizler tarihimizin, medeniyetimizin bize bıraktığı emaneti yönetiyoruz. Hedefimiz, Anadolu Medeniyetinin beşiği olan şehirlerimizi dünyanın en güvenli şehirleri yapmaktır.

Bu ülkeyi darbelerle, bu ülkeyi terörle, ekonomiyle, uyuşturucuyla baskı altına almak, Aziz Milletimize pranga vurmak istediler.

Yüz yıl önce yaşanan savaşlar, işgaller bilesiniz ki bitmiş değildir. Bizim topraklarımızda olmasa bile şu an, dünyanın başka yerlerinde işgaller, katliamlar, iç savaşlar, çatışmalar aynen devam etmektedir. Öyleyse kimse, 'Bitti' diyemez, 'Artık bir daha olmaz' diyemez.

Bu coğrafyada var olmak, bu coğrafyada güçlü olmak bedel ister... Eğer ülkemiz üzerine oynanan oyunların, içerden ve dışarıdan yapılan saldırıların yalnızca bugün olduğunu düşünüyorsak, biz Anadolunun önemini, Anadolunun kıymetini bilmiyoruz demektir.

Tarihimizin, ecdadımızın bizlere emanet ettiği şuuru, vakarı gelecek nesillere aktarabilmek bizim asli görevimizdir... 15 Temmuz'da kimilerinin 'acaba' diye baktığı bu gençler, ilk kez bayrağı aldılar ve bu ülkenin üzerine namahrem elinin değmesinin önüne geçtiler.

Bu ülke, ne zaman kendi ayakları yükselecek olsa, ne zaman güçlenmeye kalkacak olsa bu Millete, bu ülkeye ayar vermeye kalktılar.

Biz, bir millet olarak bu dünyanın vicdanını tutuyoruz. Biz, bir millet olarak insanlığın vicdanını tutuyoruz ve bunu sadece bugün tutuyor değiliz. Geleceğe bırakacağımız en önemli miraslardan bir tanesi, mağdur ve mazlumlara yardım eli uzatmamız, onlara sahip çıkmamızdır.

Bu ülkeyi terörle, ekonomik saldırılarla çökertmeye çalıştılar. Uyuşturucu ile de nesillerimizi yok etmeye çalıştılar.

"Dünyanın, bizim için en kıymetli bayrağını, dünyanın en kıymetli vatanında dalgalandırmanın elbetteki bir bedeli vardır."
Biz, tarihimizin bize emanet ettiği şuurla hareket ediyoruz. Ne bugün ne de yıllar sonra bize kimse, 'Siz bu ülkenin polisine, askerine kurşun sıkanlarla ittifak yaptınız.' diyemeyecek. Bize kimse, 'Siz şehit cenazeleri dururken terörist cenazelerine katıldınız' diyemeyecek.

Ankara, ülkemizin sadece başkenti değil aynı zamanda Türkiye'nin kalbidir. Ankara sadece Türkiye'nin değil dünyanın her köşesinde mazluma uzanan yardım elinin kalbidir.

Maruz kaldığımız saldırılara karşı bendimizi daha kuvvetli yapabilmek, gücümüzü daha muhkem tutabilmek, Türkiye'yi bu saldırıların altında ezdirmemek... Bütün mücadelemiz budur

Bu ülkeyi bugüne getirenler, ülkenin her karışında kutsal vatan toprağı uğruna şehadet şerbeti içen şehitlerimiz ve gazilerimizin evlatlarıdır.

"Hedefimiz, Türkiye'nin şehirlerini dünyanın en güvenli şehirleri; Türkiye'yi, dünyanın en güvenli ülkesi yapmak olmalıdır."
İstiyorlar ki; biz güçlü olmayalım, doğruyu söylemeyelim, yaptıkları yanlışları yüzlerine vurmayalım, eğer bir fiske vururlarsa düşelim, korkalım ve ülke olarak bir daha ayağa kalkamayalım istiyorlar.

Bizler, yarınların güçlü Türkiye'sini, yarınların müreffeh Türkiye'sini inşa edebilmek için gece gündüz çalışıyor ve aynı zamanda terörle, uyuşturucuyla mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz.

Bugün, terörle güçlü bir şekilde mücadele edebiliyorsak; bugün, ülkemize kurulmaya çalışılan oyunlara karşı sesimiz gür çıkıyorsa; bu gücün kaynağı, sizlerin bizlere verdiği güçlü destektir. Allah, bizleri sizlere karşı mahcup etmesin.

Bizim medeniyetimiz, iyilik medeniyetidir. Bizim medeniyetimiz, merhamet medeniyetidir. Ecdadımızın ve şanlı tarihimizin bize emanet ettiği sorumlulukla güçlü yarınları inşa ediyoruz.

Bizler bu ülkeyi, zengin ve özgür bir ülke yapabilmek için; kendi kararımızı kendimizi veririz, kendi yolumuzu kendimiz tutarız, kendi irademizi kendimiz ortaya koyarız.

Bu toprağın çocukları artık dağlarda, mağaralarda mutsuz değil, şehirlerde kardeşlik içinde ve hep böyle mutlu olacaklar. Onlar bizim geleceğimiz ve kimseye kaptırmayız!

Ülkemizin yarınlarını uyuşturucu terörüne mahkum bırakmayan bu ülkenin kahraman evlatları, bu vatan, bu millet size minnettardır.

Biz o cesareti, vatan için çarpan o kalbi unutmadık, unutmayacağız. Fethi Sekinimizi şehadetinin yıldönümünde rahmet ve şükranla anıyoruz.

Milletimizin huzurunu bozan, devletimizin bekasına göz diken teröristler, tek tek inlerinde bulunup etkisiz hale getirilene kadar; soğuk bizi üşütmeyecek, gece bizi uyutmayacak, zorluklar bizi yıldırmayacak!

Hiçbir beşere yenilmediniz, teslim olmadınız. Ve sizler sayesinde bildik ki meğer Sarıkamış’tan cennete uzanan bir yol varmış. Allah hepinizden razı olsun.

Terörün olmadığı bir dünya istiyorsak, uyuşturucunun olmadığı bir dünyaya ulaşmalıyız. Denklem bu kadar basittir. Çünkü para olmazsa terör de olmaz.