Onun hayatı öykülerde anlatılanlardan daha sürükleyici
80 yaşındaki Ziya Abay, trafik kazasında eşini kaybettikten sonra döndüğü memleketinde Keban Baraj Gölü Havzası’nda keşfettiği adaya 14 yıl önce kulübe yaparak yerleşip, 3 bin 500 fidan dikerek doğa harikasına çevirdi. 14 yıl önce otların bulunduğu adada hem sebze hem de meyve yetiştiren Abay’ın tek başına yaşamı da akıllara "Robinson Crusoe" hikayesini getirdi.
Uzun yıllar Eskişehir’de antikacılık yapan 4 çocuk babası Ziya Abay (80), 1995 yılında eşi Emine Abay’ı trafik kazasında kaybetti. Bir süre daha Eskişehir’de kalan ancak eşini unutamayan Abay, emekli olduktan sonra memleketi olan Tunceli’nin Pertek ilçesine bağlı Çakırtepe köyüne döndü. Çocuklarının farklı şehirlerde iş hayatına atılması nedeniyle yalnız kalan Abay, 14 yıl önce Elazığ ile Tunceli’yi birbirine bağlayan Keban Baraj Gölü Havzasının ortasında yaklaşık 80 dönüm büyüklüğündeki bir tane bile ağaç olmayan adayı keşfetti. Tekne alıp, adaya giden ve yaptığı küçük bir kulübeye yerleşen Abay, tek başına yaşamaya başladı. Elektriğin ve içme suyun bulunmadığı adada 14 sene boyunca fidanlar diken ve çeşit çeşit meyve ve sebze yetiştiren Abay, ıssız adayı yeşile bürüdü. Diktiği 3 bin 500 fidanı 14 yılda yetiştiren, kendi imkanları ile de sulama havuzu yapan Abay, sadece ekmek ve içme suyu gibi diğer ihtiyaçlarını almak için teknesiyle iki haftada bir ilçeye gidip geliyor. İhtiyacı olan sebze ve meyveyi adada yetiştiren Abay, adanın kendisine huzur ve güç verdiğini belirterek, ölene kadar burada kalmak istediğini ifade etti.
"MUTLUYUM, KAFAM RAHAT"
İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerine konuşan ve Pertek’in Corovan köyünde dünyaya geldiğini belirten Ziya Abay, “8 yaşına kadar köyde büyüdüm. Ondan sonra Elazığ’a gittim ve ticaret ile uğraştım. 20 yaşından sonrada askerlik bitti ve Eskişehir’e yerleştim. Orada antikacılık yapıp, ticaret ile uğraştım. Daha sonra eşimi trafik kazasında kaybedince tekrar geri geldim. Bu adada 14 senedir ağaçla uğraşıyorum. Ağaç diktim. Her çeşit ağacım var. Ağaç aşısı yapıyorum, suluyorum, ağaçlarıma bakıyorum. Mutluyum ve kafam rahat. Gidip kahvede oturmam. Hafta 15 gün bir Pertek’e giderim. Hep adada kalırım. Sebze ekiyorum. Her çeşit meyve var. Kestane, üzüm, kiraz, kayısı var” dedi.
“3 BİN 500 AĞACI KENDİM TEK BAŞIMA DİKTİM”
Eşini kaybettikten sonra kendini adaya verdiğini dile getiren Abay, “Ev yaptım ve burada kalıyorum. Eşimi unutmak için bununla uğraşıyorum. Yalnızlık zor oluyor ama ne yapacaksın. Dedikoduyu sevmem kafam rahat. Kendi işimle uğraşıyorum. Paramla işçi bulamıyorum. Bu yaşta kendim çalışıyorum. Kimse gelip çalışmıyor. Hep kendim yapıyorum. 3 bin 500 ağacı kendim tek başımda diktim. Sulamasını yapıyorum. Kafam rahat ve mutluyum” diye konuştu.
"EŞİM DE SAĞ VE YANIMDA OLSAYDI, ADADA KALSAYDIK"
Adada elektriğin olmadığını aktaran Abay, “Kendime göre yemeğimi yapıyorum. Kimseye muhtaç olmuyorum. İşim olmadığı zaman Pertek’e gitmek için karşıya tekne ile geçiyorum. Daha sonra tekrar tekne ile adaya geliyorum. Gece gündüz hep adadayım. Ada benim her şeyim, beni yaşatan o, huzur ve güç veriyor. Ben de adayı yaşatıyorum. Ölene kadar adada kalmak istiyorum. Eşim de sağ ve yanımda olsaydı, adada kalsaydık. Hep aklımdan geçiyor" ifadelerini kullandı.
(Kamil Can Kılıç - Sezai Akın/İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.