Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ataşehir'deki Mimar Sinan Camisi'nde kıldığı cuma namazının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı

Sözlerinin başında Miraç Kandili'nin hayırlara ve barışa vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah insanlığın birliğine, beraberliğine, kurtuluşuna vesile olur diyoruz. Tabii birinci derecede milletimizin birliği, beraberliği, barışı çok önemli. Rabbim yar ve yardımcımız olsun." diye konuştu.

Suriye'de yaşanan gelişmelerin ardından ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeye ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Erdoğan, görüşmelerde ağırlıklı olarak içeriğin Suriye ile ilgili olduğuna işaret etti.

Her iki liderle de Suriye'de bir an önce barışın temini noktasında neler yapılabileceğini ele aldıklarına değinen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bütün bunları ele alırken, görüşürken, üzerinde ısrarla durduğumuz konu, bölgedeki suların ısınmasının doğru olmayacağını ve barışın tesisiyle birlikte bölgede özellikle yaşanan bu trajedinin sona ermesi noktasında taleplerimiz oldu. Hele hele son dönemde tabii Doğu Guta'daki gelişmeler ve ardından Duma'daki gelişmeler, gerçekten bunlar can yakıcıydı. Bunlar felaket tablolarıydı, bunların bende video çekimleri vardı. Bu video çekimlerini de ben özellikle Sayın Putin'in göndermiş olduğu özel temsilcisiyle de görüştüm, onlara da bunları verdim. Yani sadece telefon görüşmemizle süreci değerlendirmedik, gelen özel temsilciyle de bunları konuştuk, görüştük. Sayın Trump ile de bu konuyu etraflıca ele aldık.

"Kimyasal silahlara yönelik tutumumuz çok sert"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , kimyasal silahlara yönelik tutumlarının çok kararlı ve sert olduğuna da işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimyasal silahlar uluslararası yasalarda çok farklı bir zemine her ne kadar oturuyorsa da biz bunu değerlendirirken konvansiyonel silahları bir kenara koyamayız. Kimyasal silahlarla mı daha çok insan ölüyor veya öldürülüyor, yoksa konvansiyonel silahlarla mı daha çok insan ölüyor veya öldürülüyor? Tabii ki kimyasal silahlarla ölümler gerçekten bir fecaat, bir felaket ama öbür tarafta da konvansiyonel silahlarla varil bombaları yağdığı zaman insanlar, çocuk, kadın, yaşlı ayırt etmiyor ki hepsini de acımasızca öldürüyorlar. Bütün bunlar karşısında biz başta Amerika olmak üzere Rusya, tüm koalisyon güçlerinin burada hassasiyetini istedik, istiyoruz ve şu andaki son gelişmeler, sanki biraz havanın yumuşaması gibi bir durum söz konusu. Görüşmelerimiz devam ediyor, devam edecek."

"Teröristlerle mücadele kararlı şekilde sürüyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , meseleyi bir an önce barışla noktalamak, havayı yumuşatmak istediklerini dile getirdi.

"Şu anda Suriye'nin kuzeyinde Afrin başta olmak üzere daha önce Fırat Kalkanı Harekatı'yla yürüyen sürecimiz de kararlı bir şekilde yürüdü, yürüyor." diyen Erdoğan, gerek içerideki gerekse Kuzey Irak'taki teröristlerle mücadelelerinin de kararlı şekilde sürdüğünün altını çizdi.

Operasyonların Zaho ve Hakurk'ta aynı şekilde devam ettiğini ve edeceğini vurgulayan Erdoğan, "Bizim mücadelemiz kesinlikle teröristlerle olan bir mücadeledir, bir işgal hareketi değildir. Bunu da bütün Batı'nın, dünyanın bilmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Açıklamasının ardından TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile Ataşehir'den ayrılan Erdoğan'ın aracı, Beykoz Korusu içinde gençler tarafından durduruldu.

Gençler, aracından inen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kandilini kutladı ve kendisiyle fotoğraf çektirdi.