Doğurganlığa Olumsuz Etki Eden Faktörler

Doğurganlığa Olumsuz Etki Eden Faktörler
Kısırlık, çiftleri psikolojik ve tıbbi açıdan etkileyen yaygın bir durumdur.

Doğurganlık tedavisinin uygulaması güvenli olsa da, bazı olumsuz etkileri olabilmektedir. Bunlara çoklu gebelik riskinin artması, masraflı ve zaman harcayan bir uygulama olması da dahildir.

Dolayısıyla, riskleri ve maliyeti azaltmak için çiftler yaşam tarzlarını değiştirmeyi düşünmelidir. Bu değişiklik, hamilelik şanslarının ve ayrıca doğurganlıklarının artmasına yardımcı olur.

Doğurganlığı olumsuz etkileyen pek çok faktöre şunlar dahildir:

Doğurganlığa Karşı Kısırlık

Doğurganlık ile hamile kalma ve çocuk yapma kabiliyeti kastedilmekte iken kısırlık, hamile kalma ve çocuk yapma yeteneğindeki azalmadır. Klinik olarak, bir yıl içerisinde hamile kalma başarısızlığına kısırlık denilmektedir. Bu durum, üreme çağındaki kadınların %7 ila 8’ini etkilemektedir.

Pek çok doğurganlık tedavisi hormonsal enjeksiyon kullanımını içermektedir. Bir kısmı ayrıca ağız yollu ilaç da kullanabilmektedir. Spermin rahim içi inseminasyonu ve diğer yardımcı üreme teknolojileri kullanılmaktadır.

Beslenme Alışkanlıkları

Diyet ve beslenme durumu annelik ve neonatal sonuç ile bağlantılıdır. Ancak beslenme durumu ve diyet bir kişinin hamile kalma yeteneğine etki eder mi? 2007 yılında Chavarro ve meslektaşları tarafından yapılan bir çalışma, doğurganlık diyetinin ovulatuar kısırlık riskininin azalması ile bağlantılı olduğunu göstermiştir. Doğurganlık diyeti şunları içermektedir:

Alkol Tüketimi

Alkol, teratojen olarak bilinmektedir. Hamile kalmayı düşünen ya da çocuk sahibi olmak isteyen bir kadın alkol kullanımından kaçınmalıdır. Alkol tüketimi, östrojen seviyeleri ile bağlantılıdır. Ayrıca doğurganlığa da zarar verebilmektedir. Östrojen seviyelerindeki alkol kaynaklı artış, yumurtlamanın azalmasına sebep olmaktadır. Ayrıca, yumurtalık uyarıcı hormonun salgılanmasını azaltabilmektedir.

Sigara Tüketimi

Sigara içmenin, üreme fonksiyonu ve doğurganlık üzerinde doğrudan zararlı etkisi bulunmaktadır. Sigara içmeyenlere kıyasla sigara içenlerde menopoz bir ila dört yıl daha erken gerçekleşmektedir. Oxford Aile Planlama Derneği sigara içen kadınlarda doğurganlık oranının azaldığını bildirmiştir.

Geçmiş verilerin analizi, sigara içenlerin içmeyenlere göre kısırlığa yakalanma olasılığının daha fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır. Erkeklerde sigara içimi de sperm üretimine, biçimine ve hareketliliğine etki etmektedir.

Sigaradaki toksik bileşenler içerisinde kotinin ve kadmiyum bulunmaktadır. Dahası, bu bileşenlerin varlığı iç foliküler oksidatif strese sebep olmaktadır. Ayrıca, sigara içmeyenler ile kıyaslandığında, içenlerin yumurtalık DNA’sına verdiği zarar daha fazladır.

Stres

Stres seviyeleri daha yüksek olan kadınların çocuk sahibi olma kabiliyeti, stres seviyesi daha düşük olan kadınlara göre daha azdır. Ayrıca, kısır kadınlar depresyona daha yatkındır.

Çiftler Doğurganlık Tedavisini Neden Tercih Eder?

Diğer pek çok faktör doğurganlığı etkilemektedir. Bu sebeple, çocuk sahibi olmak isteyen çiftler, seçtikleri doğurganlık kliniği ile endişelerini paylaşmalıdır. Terapi, risk faktörlerinin belirlenmesini kapsadığı için bireylerin ihtiyaçlarına uygun tedavi verilmektedir.

Doğurganlık tedavisi için favori yerlerden bir tanesi Kıbrıs’taki Dünya Tüp Bebektir. Burası uygun fiyatlarla, kapsamlı doğurganlık tedavisi seçenekleri sunmaktadır. Eğer Dünya Tüp Bebek hakkında daha fazla şey öğrenmek isterseniz, web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.