Kız kardeşini intihar ettiren ağabeyin eylemi “töre cinayeti“ sayıldı

Kız kardeşini intihar ettiren ağabeyin eylemi “töre cinayeti“ sayıldı
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bir erkekle öpüştüğü gerekçesiyle dövdüğü kız kardeşine böcek ilacı vererek intiharına neden olan ağabeye, "kardeşe karşı töre saikiyle kasten öldürme suçu" kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren yerel mahkemenin kararını onadı. Daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, sanığın eyleminin daha az cezayı öngören "intihara yönlendirme" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yaptığı itirazı da reddetti.

ANKARA (AA) - AYLİN SIRIKLI DAL - Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bir erkekle öpüştüğü gerekçesiyle dövdüğü kız kardeşine böcek ilacı vererek intiharına neden olan ağabeye, "kardeşe karşı töre saikiyle kasten öldürme suçu" kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren yerel mahkemenin kararını onadı. Daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, sanığın eyleminin daha az cezayı öngören "intihara yönlendirme" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yaptığı itirazı da reddetti.

Bitlis'te yaşayan Gökhan Ç, eve geldiğinde bir erkeğin kız kardeşini öptüğünü gördü. Olaya sinirlenen ağabey, kardeşini ve arkadaşını darbetti. Kollarından ve bacaklarından yaraladığı kız kardeşine kutu içindeki böcek ilacını veren Gökhan Ç, "Bunları iç, öl." diyerek kızın yanından uzaklaştı.

Ağabeyinin verdiği ilaçlarla evin alt katına inen kız, ilaçlardan bir avuç içti ve bir süre sonra fenalaştı. Genç kız hastaneye kaldırıldı ancak 5 günlük tedaviden sonuç alınamaması üzerine "zehirlenme" sonucu hayatını kaybetti.

Kızın ölümünün ardından ağabey hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 84. maddesindeki "intihara yönlendirme" suçundan dava açıldı.

Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama sonunda ağabey sanık Gökhan Ç'nin "intihara mecbur etmek suretiyle nitelikli kasten öldürme" suçundan mahkumiyetine karar verildi.

Yerel mahkeme, Gökhan Ç'yi, TCK'nin 84. maddesinin 4 fıkrasındaki "İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar." hükmünü dayanak yaptı. Mahkeme, bu nedenle ağabeyin eylemini, TCK'nin "kasten öldürme" suçunun nitelikli hallerini düzenleyen 82. maddesinin 1 fıkrasının d-k alt bendi uyarınca, "kardeşe karşı töre saikiyle kasten öldürme suçu" kapsamında kabul ederek, sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

- Yargıtay cezayı onadı

Yerel mahkemenin kararı, sanığın eyleminin "intihara azmettirme" suçu kapsamında kaldığı, "töre saikiyle öldürme" suçunun gerçekleşmediği iddiasıyla temyiz edildi.

Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin töre cinayetinden verdiği "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası"na ilişkin kararını onadı.

Dairenin kararında, "maktulun çocuk olması, sanığın olay öncesi maktule zorlayıcı nitelikte cebir uygulaması, maktulün yaşı ve içine düştüğü ruhsal ve fiziksel baskı durumu nazara alınarak, sanık hakkında intihara mecbur etmek suretiyle nitelikli kasten öldürme suçundan hüküm kurulmasında isabetsizlik görülmediği" belirtildi.

- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da itiraz etti

Dairenin onama yönündeki bu kararına karşı bu kez de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edildi. Başsavcılık tarafından da sanığın eyleminin intihara azmettirme suçunu oluşturduğu, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu öne sürüldü.

Başsavcılığın itiraz dilekçesinde sanığın darbı sonucunda maktulde sadece sol kol dışta iki adet, sağ ön kol dışta iki adet, sağ diz ön dışta bir adet ekimoz niteliğinde hafif yaralanmalar tespit edildiği belirtildi. Dilekçede, "sanığın bu fiilinin, maktulün intiharını zorlayıcı bir etki seviyesine ulaştığını, maktulü tehdit ettiğini veya maktulün işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmediğini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı" iddia edildi.

Dilekçede ayrıca sanığın maktulün ilacı içtiği sırada yanında bulunmadığı, sanığın içinde bulunduğu öfke hali devam etmekteyken eylemini gerçekleştirdiği, fiilin bu haliyle Türk Ceza Kanunu'nun "intihara azmettirme" suçunu oluşturduğu ve bu suçtan hüküm kurulması gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu savunuldu.

- Daire, Başsavcılığın itirazını reddetti

Başsavcılığın itirazı üzerine kararı yeniden inceleyen Daire, onama kararının usul ve yasaya uygun olduğuna karar verdi. Daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçelerini yerinde görmeyerek reddetti. Dosya, son sözü söyleyecek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildi.

Türk Ceza Kanunu'nun, "İntihara yönlendirme" başlıklı 84. maddesinin birinci fıkrasının ikinci bendi, "Başkasını intihara azmettiren kişi, intiharın gerçekleşmesi durumunda dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmünü içeriyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ağabeye bu hükümlerden ceza verilmesini talep ediyor.

Yerel mahkeme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin esas aldığı 84. maddenin 4. fıkrasında ise "İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar." düzenlemesi yer alıyor.

Yerel mahkeme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 84/4. madde yollamasıyla, ağabeyin aynı kanunun 82/1-d-k maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verdi.

TCK'nin, "kasten öldürme" suçunu düzenleyen 82. maddesinin, (d) bendi, "Kasten öldürme suçunun üst soy veya alt soydan birine ya da eş veya kardeşe karşı", (k) bendi ise "suçun töre saikiyle işlenmesi halinde kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır." hükmünü içeriyor.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.