Eğitimin geleceğini dijital yeni nesil şekillendirecek
Sempozyumda konuşan eğitimciler, iletişim ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmeyle birlikte dijital bir neslin yetiştiğine dikkat çekti ve eğitim sektörünün de kendi içindeki teknolojik dönüşümü hızlandırması gerektiğini vurguladı.
Dünyada 100 milyonun üzerinde öğrenci ve eğitmene hizmet veren eğitim teknolojileri geliştiricisi Blackboard’ın sponsorluğunda Işık Üniversitesi tarafından düzenlenen sempozyuma, İstanbul ve diğer şehirlerden üniversite rektörleri, rektör yardımcıları, rektör danışmanları ile eğitim sektöründeki 47 kurumdan 100’e yakın eğitimci ve profesyonel katıldı.
“Değişime direnmenin maliyeti yüksek olur”
Moderatörlüğünü Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Teker’in yaptığı sempozyumda konuşan Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kesintisiz gelişimiyle birlikte, dünyada hemen her alanda büyük ve köklü değişimler yaşandığına dikkat çekerek, “Değişime uyum sağlamayanlar, değişimin dışında kalıyor. Eğitim sektöründeki kurumlar olarak bu değişimin dışında kalmamız düşünülemez. Ya değişime uyum sağlayıp proaktif olacağız ya da değişim karşısında reaktif olacağız. Ancak hepimiz bilmeliyiz ki eğitim sektörü açısından değişime direnen bir tutumun maliyeti tüm sektör ve ülke için çok yüksek olur.” diye konuştu. Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Blackboard Ortadoğu ve Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Robert Speed ise; teknolojinin sürekli geliştiği günümüz dünyasında uzaktan eğitimin öneminin ve işlevinin her geçen gün arttığına dikkat çekti.
“Eğitim kurumları yeni kuşağı iyi tanımalı”
Sempozyumda “Bilim, Teknoloji ve Eğitim” başlıklı konuşmasıyla katılımcılara seslenen MEF Üniversitesi Prof. Dr. Muhammed Şahin ise; günümüz dünyasında üniversite mezunlarında aranan niteliklerin çeşitlendiğini söyleyerek, eğitim kurumlarının eğitim sundukları kuşağı iyi tanımaları gerektiğini belirtti. Buna bağlı olarak eğitim yöntemlerinin de yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Rektör Şahin, uluslararası araştırma verilerini paylaştığı konuşmasında, MEF Üniversitesi özelinde eğitimde teknoloji kullanımını nasıl hayata geçirdiklerini örnekleriyle anlattı.
“10 yıl öncesi Milattan Önce ile eşdeğer”
Teknolojinin gelişimiyle birlikte 10 yıl önce var olmayan ürün ve şirketlerin, bugün büyük firma sıralamalarını tamamen değiştirdiğine de dikkat çeken Rektör Şahin, “Bugün 10 yıl öncesinden bahsetmek, M.Ö’den bahsetmekle eşdeğer. Artık kısa sürede 1 milyar dolar değerin üzerine çıkan Unicorn şirketlerden bahsediyoruz. Şu anda en değerli şirketler sıralamasında teknoloji, bilişim ve yazılım şirketleri ilk sırada. ABD bu işi Silikon Vadisi’yle gerçekleştirdi. Dünyanın en iyi araştırmacılarını, en iyi yatırımcılarını ülkesine çekiyor. Bizde ise yetişmiş gençler yurt dışına, Avrupa’ya gidiyor. Türkiye acilen İstanbul’da yeni ve özel bir teknoloji şehri kurmalı, 81 ildeki teknokentleri de buraya bağlamalı ve buna dayalı yeni bir teknoloji ekosistemi oluşturmalıdır” diye konuştu.
Gelecek 10-20 yıl için neler yapılmalı?
Sempozyum kapsamında düzenlenen panelde ise, Okan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güner Gürsoy, Warwick Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu ve Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Güney yaptıkları sunumlarla, kurumlarında kullandıkları eğitim teknolojilerini anlatarak, yükseköğretimin geleceğini tartıştı. Panelistler, Türkiye’de yükseköğretimin gelecek 10-20 yılı için atılması gereken adımları da özetledi.
Eğitimde bir değer zincirinin oluşturulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Güner Gürsoy, “Her bir öğrencinin, yeteneklerine, eğilimlerine, kişilik özelliklerine uygun bir program temin etmemiz gerekiyor. Öğrenciyi kendisi için yine kendisinin hazırlayacağı bireysel müfredata yöneltebilmemiz ve her bir öğrenciye diploma yanında bir de yetkinlik haritası vermemiz gerekiyor” derken, Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu ise, “Yeni dünya düzeninin, yeni iş gücü piyasalarının ve dijital teknoloji tabanlı sektörlerin beklentileri, yeni yetenekler üzerine şekilleniyor. Dolayısıyla dijitalleşen devlete, dijitalleşen sermayeye ve dijitalleşen insan kaynağına geçmemiz gerekiyor.” diye konuştu. Türkiye’de dijital teknoloji devrimini yakalayacak bir sistemin hızlıca kurgulanması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Yücel Güney de “Tüm yönleriyle hızla bir dijital eğitim seferberliğinin ilan edilmesi gerekiyor. Sadece bu da yetmez, bunu yaparken kalite süreçlerinin de çok iyi izlenmesi gerekiyor” dedi.
Sempozyumda konuşmaların ve panelin ardından, katılımcı üniversitelerin uzaktan öğrenime ilişkin iyi uygulama örneklerinin anlatıldığı workshoplar da gerçekleştirildi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.