Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği katledilen kadınları mezarları başında andılar
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Mersin Şubesi öncülüğünde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde, 7 dernekle birlikte Akbelen Şehir Mezarlığında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Hülya Yüksel, Adana Şube Başkanı Zuhal Uğraş Dinçer, Mersin Şube Başkanı Şerife Arıcı Yıldız ile 7 derneğin başkan ve üyeleri katıldı.
Ziyaret öncesinden mor cepken giyen kadınlar, sırasıyla 14 Ağustos 1989 yılında boşandığı eşi tarafından 30 yaşında öldürülen sanatçı Bergen, 28 Haziran 2019’da sabah işe gitmek için evinden çıktığı sırada boşandığı kocası tarafından 42 yaşında öldürülen Filiz Kaplan ve 11 Şubat 2015 yılında Tarsus’ta 19 yaşında hunharca katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın mezarını ziyaret eden kadınlar, mezarlara karanfil bıraktı.
“HERKESİ 12 ARALIK’TAKİ DURUŞMADA GÖRMEK İSTİYORUZ”
Mersin’de son öldürülen kadın olan Filiz Kaplan’ın mezar ziyaretine, çocukları Selcan ve Gökhan ile annesi Zahide Kaplan ve ağabeyi Ali Kaplan da katıldı. Ağabey Ali Kaplan, kardeşinin mezarı başında yaptığı konuşmada, “Bizim amacımız, Filiz’ler ölmesin, Filiz’ler yaşasın. Biz öncesiyle ilgili çok mücadele ettik ve bu mücadelemiz bundan sonra da devam edecek. 12 Aralık 2019’da ilk duruşma olacak. Mersin’deki duyarlı herkesi, Mersin’i temsil eden herkesi o gün o duruşmada görmek istiyorum. Bir aile olarak, kardeşini kaybeden biri olarak; artık buna ‘dur’ denmesi, toplumsal bir hareket olması için demokratik ve hukuki olarak bu mücadelede bizlerle beraber herkesin olmasını istiyoruz” dedi.
“HER GÜN İKİ KADIN, BİR ERKEK TARAFINDAN ÖLDÜRÜLÜYOR”
Ziyaretlerin ardından kadınlar adına açıklama yapan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Mersin Şube Başkanı Şerife Arıcı Yıldız, Türkiye’deki bütün kentlerin, erkekler tarafından canlarına kıyılmış kadın mezarlarıyla dolu olduğunu söyledi. Yıldız, “Bugün, sizlere son 10 ayda 312 kadının öldürüldüğü bir ülkenin, son 10 ayda dokuz kadının öldürüldüğü bir kentin mezarlığından sesleniyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele edemediğimizden ve dayanışma içinde olamadığımızdandır ki, bu ülkede her gün neredeyse iki kadın, bir erkek tarafından hunharca öldürülüyor ve 80 milyon bu cinayetleri sessizce seyrediyor” diye konuştu.
“SON 10 AYDA MERSİN’DE 9, TÜRKİYE ‘DE 312 KADIN; KOCASI, ESKİ EŞİ YA DA SEVGİLİSİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ”
Giydikleri mor cepkenin Yörük kadınının boşanma özgürlüğünün simgesi olduğunu dile getiren Yıldız, “Az önce kabirlerini bu mezarlıkta ziyaret ettiğimiz, erkek şiddetinin kurbanı olan canlarımız, Bergen, Özgecan, Feray, Filiz, Kübra ve Cemile, son yıllarda sayıları binlere ulaşan şiddet kurbanı kadınlardan sadece bazıları. Bu cinayetlerin sayıları kadar şekilleri de ülkemizde kadına yönelik şiddeti ürkütücü bir boyuta taşımıştır. Son kurbanlardan Emine Bulut’un ‘ölmek istemiyorum’ çığlığı hala kulaklarımızda çınlamaktadır. Ülkemizde kadınların yaşamı, özellikle boşanmış ve boşanmak isteyen kadınların yaşamı risk altındadır. Son 10 ayda Mersin’de 9, Türkiye ‘de 312 kadın, bu sebeple kocası, eski eşi ya da sevgilisi tarafından katledilmiştir. Birey, toplum ve devlet olarak, şiddete karşı amasız fakatsız topyekun bir karşı duruş sergilemediğimiz sürece, yaşamın kaynağı olan kadınların yaşamları söndürülmeye devam edecektir. Biz kadınlar yaşamın kaynağıyız, yaşamak istiyoruz. Tüm yurttaşları, sivil toplum kuruluşlarını, kamu kurum ve kuruluşlarını ve medyayı kadına yönelik şiddete karşı topyekun tavır almaya; yargıyı mağduru korumaya, faili en ağır biçimde cezalandırmaya, devleti ve kurumlarını İstanbul Sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeye, herkesi mor cepken duyarlılığına çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.