Davacı dernekten Ayasofya açıklaması
Danıştay 10. Dairesi, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği tarafından açılan dava kapsamında 1934 yılında Bakanlar Kurulunca alınan Ayasofya’nın müze yapılma kararının iptalini görüştü. Açılan dava sonrasında Dernek Başkanı İsmail Kandemir ve Dernek Avukatı Selami Karaman açıklamalarda bulundu. Duruşma sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Dernek Başkanı İsmail Kandemir, “Duruşmaya girdik. İnşallah yüksek mahkeme vicdanları tatmin edecek, Ayasofya’nın tekrardan cami olmasını sağlayacak kararı verecektir. Buna inanıyoruz, kararı bekleyip göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Mahkemede sundukları belgeden detaylar veren Kandemir, “3 tane vekil, Meclis tutanaklarına göre Mecliste yok ama Bakanlar Kurulu kararında var. Bunun bir tanesi İstanbul’da, vatandaşın İstanbul’dan ışınlanarak Ankara’ya gelmesi, Bakanlar Kurulunda bulunup tekrar İstanbul’a gitmesi olası değil. Bu Bakanlar Kurulu tartışmalı” dedi.
“DANIŞTAY’IN TÜRK MİLLETİNİN HİSSİYATLARINI TATMİN EDEN BİR KARAR VERECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Dernek Avukatı Selami Karaman ise, davanın son 1 aydır gündemde olduğunu ancak 2016 yılından beri devam ettiğini kaydederek, “Her ne kadar bu davamız son 1 aydır dünya gündemine düşmüşse de, davamız 2016 yılından beri devam etmektedir. 4 yıllık bir yargı sürecinin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bugün Danıştay tarafından duruşmaya davet edilmemiz üzerine Danıştay 10. Daire Başkanlığında duruşmamız yapıldı. Duruşmada daha önceki beyanlarımızı tekrar ettik. Anayasamızda yazılı olduğu üzere mahkemeler Türk milletinden aldığı yetkiyi kullanırlar ve Türk milleti adına karar verirler. Danıştay’da anayasal bir yüksek mahkeme olarak Türk milletinin bu konudaki hissiyatını, Ayasofya Camii’nin 86 yıldır müze olarak kullanılmasını ve bunun Türk milletini incittiğini, üzdüğünü görecektir ve buna göre vicdanları, Türk milletinin hissiyatlarını tatmin eden bir karar vereceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“BUGÜN MÜZE OLARAK KULLANILAN AYASOFYA CAMİİ, FATİH SULTAN MEHMET HAN’IN ŞAHSİ MÜLKÜDÜR”
İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet Han tarafından fethedildikten sonra Ayasofya Camii’nin kendi mülküne alındığını vurgulayan Karaman, “Bugün müze olarak kullanılan Ayasofya Camii, Fatih Sultan Mehmet Han’ın şahsi mülküdür. Bunu mahkemede de ifade ettik. Şahsi mülkü olma hasebiyle 1934 yılında verilmiş Bakanlar Kurulu kararıyla idari bir işlemle bu mülkiyet hakkının ihlal edilemeyeceğini biz iddia ediyoruz. Benzer şekilde İstanbul’da bulunan Kariye Camii ile alakalı da 2019 yılı Haziran ayında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bir karar vermiştir. Bu kararı da dosyaya emsal karar olarak sunduk. Vakıf mülkü olan bir taşınmazın, vakıf senedinde cami-i şerif olarak belirtilmesi nedeniyle vakfeden olan Fatih Sultan Mehmet Han’ın iradesi dışında kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Türkiye’de azınlık vakıflarının bile mallarının mahkeme kararıyla iade edildiğini ifade eden Karaman, “Ülkemizde azınlık vakıflarının bile malları mahkeme kararıyla iade edilirken, İstanbul’un fatihi ve ecdadımız Fatih Sultan Mehmet Han tarafından vakfedilen bir taşınmazın halen cami vasfı dışında kullanılması, gerek Türkiye’deki Müslümanları gerekse tüm İslam alemini üzmektedir. Biz inşallah Danıştay’ın buna bir son vereceğini düşünüyoruz. Mahkeme kararını bekleyip hepimiz göreceğiz. Karar henüz açıklanmadı. Kararın İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre 15 gün içinde açıklanacağı kanunda yazıyor. Ne zaman açıklanacağı yüce mahkemenin takdirinde olan bir durum” açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.