Ankara Kent Konseyi Ve Halk Sağlığı Uzmanları Başkent’in Suyunu Yerinde İnceledi
Kent gündemini yakından takip eden ve farkındalık çalışmalarıyla önemli projelere imza atan Ankara Kent Konseyi, Başkent’in su varlığı ve geleceği konusunu da yakından takip ediyor.
Ankara Kent Konseyi Halk Sağlığı Çalışma Grubu üyeleri; kapılarını tüm akademisyenlere, sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına ve öğrencilere açan ASKİ İvedik Su Arıtma Tesisi’ni ziyaret etti.
ARITMA TESİSİNDE BÜYÜK YENİLİKLER
Tesisi gezerek bilgi alan Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Yürütme Kurulu üyesi Dr. Süleyman Basa, Halk Sağlığı Grubu üyeleri Prof. Dr. Tuğrul Erbaydar, Prof. Dr. Nilgün Karadeniz’e ziyaret sırasında ASKİ Genel Müdür Yardımcısı Dr. Baran Bozoğlu ile Su Arıtma Daire Başkanı Nuri Kali eşlik etti.
Su Arıtma Daire Başkanı Nuri Kali yaptığı sunumda arıtma tesisini modernize etmek için yoğun mesai harcadıklarına, hedeflerinin Ankara’da su kalitesini yükseltmek ve vatandaşların evlerinde musluklarından temiz ve sağlıklı suyu içmelerini sağlamak olduğuna dikkat çekerek, “Arıtma Tesisimizden çıkan temiz suyun, tüketiciye temiz ulaşması için şebekelerimizde yenilikler yaptık. Tabi vatandaşlarımızın da kendi apartman ve evlerindeki su depolarını temiz tutması gerekir” dedi.
PEYZAJ VE HOBİ BAHÇELERİ SU KAYNAKLARINI AZALTIYOR
Başkent’te yüzde 16’lık kesimin su tüketiminde yüzde 56’lık oranı oluşturduğuna dikkat çekilen ziyarette Ankara’da en çok su tüketimi sıralamasında; hobi bahçesi, peyzaj sulama, araba yıkama, havuz doldurma ile tarımda vahşi sulamanın yer aldığı bilgisi verildi.
Arıtma Tesisinden içilebilir olarak şebekeye verilen suyun, Ankaralılar tarafından tüketilmesi için farkındalık oluşturmayı amaçlayan Ankara Kent Konseyi’nin hazırlayacağı raporla yol haritası oluşturacağını belirten AKK Halk Sağlığı Çalışma Grubu adına konuşan Prof. Dr. Tuğrul Erbaydar, “Temiz ve yeterli miktarda suyun varlığı halk sağlığının vazgeçilmez ön koşuludur. Musluktan akan suyun içilebilir nitelikte olması gerekir. İçme suyu ve kullanma suyu ayrımı tümüyle yapay, çok pahalı ve gereksiz bir ayrımdır. Temiz suya erişim her yurttaş için temel bir haktır. Bu hakkın temin edilmesi için kurum ve kuruluşlara olduğu kadar vatandaşlara da sorumluluklar düşmektedir” dedi.
AKARSULAR KİRLETİLMEMELİ
Akarsuların maliyet hesapları ile kirletilmemesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Erbaydar ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu:
“Her şeyden önce ASKİ Arıtma Tesislerine gelmeden, akarsularımızın kirlenmesinin önüne geçmemiz gerekiyor. Akarsuların, önce basit maliyet hesapları yüzünden kirletilip, sonra çok yüksek maliyetlerle arıtılması akılcı bir uygulama değildir. Akarsular ne kadar temiz olursa arıtma o kadar ucuz ve sonuç da o kadar ideale yakın olacaktır. Yaptığımız incelemelerde ASKİ tarafından gerçekleştirilen yenileme ve iyileştirme çalışmaları ile önemli adımlar atıldığını, kentin artan gereksinimlerini karşılamak üzere kapasite artırımı çalışmalarının da sürmekte olduğunu gözledik. Hem kurum içinde kendi yaptıkları analizlerin hem de Sağlık Bakanlığı tarafından yapılanların sonuçlarının şeffaf ve detaylı olarak toplumla paylaşılıyor olması memnuniyet verici. Diğer yandan, içilebilir nitelikte suyun bahçelerde, refüjlerde, sanayi alanlarında sınırsızca kullanımı büyük bir sorundur. Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, site yönetimlerinin ve vatandaşların dış mekan düzenleme amaçlı bitkilendirme çalışmalarında, çim gibi aşırı su kullanımına neden olan bitkilerden vazgeçmeleri gereklidir. Önümüzdeki yıllarda bu husus çok daha kritik bir hal alabilir.”
Erbaydar, Başkent’te bulunan site ve apartmanlara ait su depolarının da bakım ve temizliğinin düzenli yapılmasının halk sağlığı açısından son derece önemli olduğunu ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.