Evlilik vaadiyle kandırmak suç mu? Kandırılarak Alınana Para, Daire Ne Olur? Yargıtay Emsal Kararını Verdi! Artık Başına Gelen Mahkemeye Başvurabilir!

Gündüz kuşağı programlarına da çokça mağdurunun çıktığı bir konu haline dönüşmüş olan ‘evlilik vaadiyle dolandırıcılık’ çoğu zaman eşlerin birbirine yaptığı ‘hediye’ olarak değerlendirilen tutarlar nedeniyle, sistemli yani organize olmadığı sürece pek de ceza almıyordu. Ancak bu konuda görülen son karar, Yargıtay’ın artık kişisel olarak yapılan evliliklerde de ‘dolandırma’ izleniminin elde edilmesi halinde dolandırıldığını düşünen kişinin haklarını geri alabileceğini gösterdi.
Evlilik vaadiyle kandırmak suç mu?
Evlilik vaadiyle kandırmak, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebilir. Bu sebeple suçtur ve cezası vardır.
1. Evlilik vaadiyle dolandırıcılık suçu ne kadar ceza alır?
Evlilik vaadiyle kandırmak, Türk Ceza Kanunu'na göre dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilmektedir. Bu suçun cezası, mağdurun zararının miktarına ve diğer şartlara göre değişebilir.
Örneğin, TCK'nın 157. maddesine göre "Nitelikli dolandırıcılık" suçu işleyen kişi, mağduru elli bin TL'nin üzerinde zarara uğratmışsa, altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Eğer mağdurun zararı elli bin TL'nin altında kalmışsa, bu durumda ceza alt sınırı üç yıl olarak belirlenmektedir.
Ancak, ceza miktarı mahkeme tarafından belirlenir ve her vakada farklılık gösterebilir. Ayrıca, suçun işlenme şekli ve diğer unsurlar da ceza miktarını etkileyebilir.
2. Evlilik vaadiyle kandıran kişiyle evlenmek zorunda mı kalınır?
Evlilik vaadiyle kandırmak suçtur ve Türk Ceza Kanunu'na göre dolandırıcılık olarak değerlendirilir. Bu suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılabilir. Ancak, evlenmek zorunda kalınması gibi bir yaptırım söz konusu değildir. Evlilik vaadiyle kandırılan kişi, bu durumu kanıtlayarak tazminat davası açabilir veya suç duyurusunda bulunabilir.
3. Evlilik vaadiyle kandırılan kişi ne yapabilir?
Evlilik vaadiyle kandırmak suçtur ve Türk Ceza Kanunu'nda "Nitelikli Dolandırıcılık" olarak tanımlanır. Bu suçtan mağdur olan kişi, şikayetçi olarak savcılığa başvurabilir ve dolandırıcılık suçundan dolayı hapis cezası alabilirler.
Evlilik vaadiyle kandırılan kişi, hukuki yollara başvurarak haklarını arayabilir. Öncelikle, dolandırıcılık suçundan dolayı şikayetçi olarak savcılığa başvurabilirler. Ayrıca, maddi ve manevi zararlarının tazmini için dava açabilirler.
Bunun yanı sıra, evlilik vaadiyle kandırılan kişilerin birçok derneği ve platformu bulunmaktadır. Bu platformlar aracılığıyla mağduriyetlerini dile getirebilir ve destek alabilirler.
4. Evlilik vaadiyle kandırılan kişi tazminat talep edebilir mi?
Evlilik vaadiyle kandırma, Türk Ceza Kanunu'na göre dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilmektedir. Bu nedenle, evlilik vaadiyle kandırılan kişiler suç duyurusunda bulunabilirler.
Ancak, tazminat talep etmek için öncelikle evlilik vaadiyle kandırılan kişinin zarar görmüş olması gerekmektedir. Zararın tespiti için ise mahkemeye başvurmak gerekmektedir. Mahkeme, zararın miktarına göre tazminat miktarını belirleyecektir.
Sonuç olarak, evlilik vaadiyle kandırılan kişiler suç duyurusunda bulunabilirler ve zararları varsa tazminat talep edebilirler. Ancak her durumda mahkeme kararı gerekmektedir.
Yargıtay, koşulların oluştuğuna dikkat çekerek önemli bir karar verdi. İşte Yargıtay’ın emsal kararı…
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...

Dini nikah kıydığı kadının üzerine evini devreden adam, bir gün sonra terk edildikten sonra ‘evlilik vaadiyle dolandırıldığı’ gerekçesiyle mahkemeye başvuru yaptı. İlk derece mahkemenin ardından bölge adliye mahkemesi ve son olarak da Yargıtay’ın baktığı davada emsal bir karar çıktı. İçtihat Bülteni ile ortaya çıkan Yargıtay’ın emsal kararı, ev gibi maddi şeyler talep ederek evlenme vaadinde bulunanları zor durumda bırakacak gibi. İşte Yargıtay’ın emsal kararı…
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...

Evlilik yapmak amacıyla ile tanıştırıldığı kadınla önce dini nikah kıyan ve dini nikah öncesinde evini kadının üzerine yapan adam, kadının ertesi gün evi terk etmesi üzerine şikayetçi oldu. Karakolda davalının kendisine tecavüz ettiği iddiası ile şikayetçi olduğunu da öğrenerek ikinci bir şok yaşayan adam, davalı tarafından kandırıldığını ve tapunun kendisine devrinden sonra böyle bir iftira ile karşı karşıya kaldığını belirterek, soluğu mahkemede aldı.
İlk Derece Mahkemesi, davanın reddine karar verirken; Bölge Adliye Mahkemesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 81. maddesi hükmüne göre hukuka ve ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şeyin geri istenemeyeceğini hükmetti. Hal böyle olunca mağdur olduğunu düşünen adam temyize gitti ve konu Yargıtay’a taşındı.
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...

Davalının itirazı üzerine dosyayı ele alan Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, yerel mahkemelerin verdiği kararları bozdu. Davalı olan kişinin davacı olunun kadın tarafından mağdur edildiğine karar veren Yargıtay, emsal olabilecek olan kararında; “Dosya içeriğinden ve dinlenen tanık beyanlarından, tarafların 09.05.2020 tarihinde tanıştıkları, davacının, davalı ile uzun süre birlikte yaşayacağını düşünerek çekişmeye konu meskenini 13.05.2020 tarihinde davalıya temlik ettiği, davalının taşınmazın mülkiyetini devraldıktan bir gün sonra evi terk ettiği, bu suretle davacının iradesinin fesada uğratıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.