Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan sonra önceliğimiz Karabağ'da güvenlik ve istikrarın tesisine yardımcı olmak, 30 yıllık işgalin bıraktığı tahribatı birlikte gidermektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi'ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Zirvenin bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, toplantıyla Zirve Dönem Başkanlığını Pakistan İslam Cumhuriyeti'nden devralırken 1,5 yıldır yürüttükleri Bakanlar Konseyi Dönem Başkanlığını, Türkmenistan'a devrettiklerini ifade etti.
Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov'a başarı dileklerini, Pakistan Başbakanı İmran Khan'a da katkı ve çalışmaları için şükranlarını sunan Erdoğan, küresel krize dönüşen Kovid-19 salgınının hayatın her alanını etkileyen bir tehdit haline geldiğini belirtti.
2,5 milyonu aşkın insanın canına mal olan bu felaketin, sağlık alanında olduğu kadar ekonomi ve ticaret üzerinde de büyük tahribata yol açtığını anımsatan Erdoğan, zirve toplantısını bu nedenle "Kovid-19 Sonrası Dönemde Bölgesel Ekonomik İşbirliği" temasıyla düzenlemeyi uygun gördüklerini söyledi.
Dayanışma ve iş birliği çağrısı
"Küresel felakete karşı mücadeleyi ancak güçlü dayanışma, bölgesel ve uluslararası iş birliği ile kazanabiliriz." diyen Erdoğan, teşkilattan da bu amaçla istifade etmeleri gerektiğini dile getirdi.
"Alınan zaruri kısıtlayıcı tedbirlerin, şeffaf, orantılı ve geçici niteliği şüphesiz ortak ticaretimiz açısından isabetlidir." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dönem başkanlığımız süresince açıklamış olduğumuz öncelikler doğrultusunda, teşkilatımızı güçlendirmeye ve bölgesel iş birliğimizi daha ileriye götürmeye odaklandık. Çalışmalarımızı küresel salgının meydan okumalarına rağmen kararlılıkla sürdürdük. Türkiye olarak bu zorlu süreçte, elimizdeki imkanları vatandaşlarımızla beraber tüm insanlığın da hizmetine sunduk. Dost kara günde belli olur inancıyla 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve destek sağladık. Yerli ve milli aşı geliştirme çalışmalarımızda da büyük mesafe kaydettik. Aramızdaki ticari faaliyetlerin artırılması için de büyük potansiyele sahibiz. Ancak teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik iş birliği seviyesine ulaşılamadığı da bir gerçektir. Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için hep birlikte yoğun mesai harcamak mecburiyetindeyiz. 17 yıldır uygulamaya konamayan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması'nın daha fazla vakit kaybedilmeden yürürlüğe girmesi bu açıdan faydalı olacaktır."
Erdoğan, İstanbul'da ev sahipliği yaptıkları Ecobank'ın teşkilat projelerinin finansmanında önemli bir kuruluş haline geldiğini, üye devletlerin artan ihtiyaçlarını karşılama noktasında Ecobank'ın kurumsal ve mali kapasitesinin artırılmasını da gerekli gördüğünü aktardı.
Henüz Ecobank üyesi olmayan ülkelere üyelik çağrısını tekrarlayan Erdoğan, son yıllarda gerçekleştirdikleri altyapı projeleriyle ulaştırma alanında önemli bir mesafe katettiklerini anımsattı.
Asya'yı Avrupa'ya bağlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve Avrasya tünellerini hizmete aldıklarını, Osmangazi Köprüsü ile Marmara Denizi'ni kuzey-güney doğrultusunda ulaşıma açtıklarını anlatan Erdoğan, inşaatı süren Edirne-Kars Yüksek Hızlı Tren Projesi ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projeleri ile Çanakkale Boğazı üzerine inşa ettikleri 1915 Çanakkale Köprüsü'nün bu bağlantıyı pekiştireceğini söyledi.
Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi
Türkiye'nin öncülüğünde tarihi İpek Yolu'nun yeniden canlandırılmasını hedefleyen Hazar geçişli doğu-batı orta koridor girişiminin doğu ile batı arasındaki etkileşimi artıracağına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu koridor üzerinden Çin'e ve Çin'den Türkiye'ye düzenli seferlerin başlatılmasından memnuniyet duyuyoruz. İstanbul- Tahran-İslamabat yük treni seferlerinin yeniden başlaması için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. Bu vesileyle Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ni önemli bulduğumuzu, kazan kazan temelinde bu girişimi desteklediğimizi ifade etmek istiyorum."
Tüm dünyada salgının etkilerinin en fazla hissedildiği alanlardan birinin turizm ve seyahat sektörü olduğuna işaret eden Erdoğan, "Salgının etkilerini en aza indirmek için Dünya Turizm Örgütünün açıkladığı ilkelerle de uyumlu olarak bir dizi tedbiri yürürlüğe koyduk. 2021 senesinin turizm sektörümüz açısından kayıpların fazlasıyla telafi edildiği bir yıl olması için hazırlıklara şimdiden başladık. Bu sektörlerde sizlerle karşılıklı iş birliğini geliştirmeye hazırız." diye konuştu.
Erdoğan, ortak hedeflere ulaşmak bakımından Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2025 Vizyon Belgesi'nin uygulanmasının çok mühim olduğunu bildirdi.
"2025 Vizyon Belgesi'nde öngörülen projelerin finansmanında kullanılmak üzere Vizyon Fonu'nun kurulmasını destekliyoruz." diyen Erdoğan, "Teşkilatımızı hem sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmek hem de salgından kaynaklanan yeni imtihan ve imkanlara karşı etkin kılmak için daha çok sahiplenmeli ve reform sürecini devam ettirmeliyiz. Teşkilatı, güçlü bir bütçe olmadan etkin kılmamızın ne yazık ki mümkün olmadığını da akılda bulundurmalıyız." ifadelerini kullandı.
Azerbaycan'a destek
Ekonomik ve ticari ilişkileri, güvenlik ve istikrara yönelik tehditleri bertaraf ederek güçlendirebileceklerini söyleyen Erdoğan, "Kardeşimiz Azerbaycan, Ermeni işgali altındaki topraklarını destansı bir zaferle azat kılmış, bölgede yeni bir dönemin kapılarını açmıştır. Bundan sonra önceliğimiz Karabağ'da güvenlik ve istikrarın tesisine yardımcı olmak, 30 yıllık işgalin bıraktığı tahribatı birlikte gidermektir. Bu süreçte de teşkilat olarak Azerbaycan ile tam dayanışma içerisinde olacağımıza inanıyorum. Ermenistan'ın da atacağı barışçıl adımlarla bölgesel istikrarın parçası olmasını ümit ediyoruz." dedi.
Halkın iradesini hiçe sayan antidemokratik müdahaleleri asla tasvip etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Asya'nın kalbinde bulunan Afganistan da çatışmaların sonlandırılması ve barışın tesisi noktasında tarihi bir dönemece girmiştir. İran'a uygulanan tek taraflı yaptırımların son bulması ve tüm tarafların Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na geri dönerek plan çerçevesindeki yükümlülüklerini yeniden üstlenmeleri, bölgemizin ekonomik refah ve istikrarına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle tüm üyelerimizi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle ilişkileri her alanda geliştirerek, maruz kaldığı haksızlıkların üstesinden gelmesine yardımcı olmaya davet ediyorum. Terörle mücadele ve bu konuda uluslararası iş birliği her dönem olduğu gibi salgın şartlarında da önemini korumuştur. Türkiye, salgın öncesinde olduğu gibi bu dönemde de DEAŞ, PKK, PYD, FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir."
Konuşmasının sonunda katılımları için teşekkürlerini ileten Erdoğan, "Koronavirüs salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarınız için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.