Vahşeti İtiraf Etti: Çekiçle Başına Vurdum, Testereyle Parçaladım!

Burdur'da ikamet eden Said Abedin Hashemi, 10 Ocak tarihinde polise başvuruda bulunmuş teyzesi Masoudeh Hashemi'den 9 Ocak'tan beri haber alamadıklarını ve teyzesinin eşi Sayed Aghel Razavi'nin aynı gün ticari taksiyle birlikte İstanbul'a geçiş yaptığını, kendisine sorduklarında ise çelişkili ifadeler verdiğini belirterek, teyzesinin öldüğünden endişe duyduğunu açıkladı.

Polisin yakalamak amacıyla çalışma başlattığı kadının eşi 10 Ocak günü kardeşini telefonla aramış ve yengesinin kendilerini terk ettiğini, İstanbul'a gittiğini; onun İstanbul'u bildiğini, gidip alıp gelelim dediğini, bunun üzerine iki kardeşin taksiye binerek İstanbul'a gittiği tespit edildi.

Avrasya Tüneli uygulama noktasında durdurulan taksideki Sayed Aghel Razavi ve kardeşi Seyyed Bahman Razavi poli sekiplerince gözaltına alındı ve Burdur'a gönderildi. Sayed Aghel eşine sadece tokat attığını, yemek yedikten sonra uyuduklarını ve uyandığında eşinin yanında olmadığını fark ettiğini belirtti. Ardından serbest bırakıldı.

Polis kayıp kadının bulunması için çalışmalara devam ederken, 8 Şubat 2019 tarihinde Burdur merkez Bağlar Mahallesi 2. Taşar Kuyu Sokak'ta yer alan boş arazide toprağa gömülü bir ceset olduğu belirtildi. Hemen olay yerine giden polis ekipleri, parçalanmış bir şekilde torbalara konulmuş kadın cesedini buldular.

Cansız beden, ekiplerin çalışmasıyla Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Üzerinden kimlik çıkmayan akdının 9 Ocak'tan beri aranan Masoudeh Hashemi olduğu ortaya çıktı. 2 çocuk sahibi Hashemi'nin yaklaşık 1.5 yıldan beri mülteci olarak Burdur'da ikamet ettiği tespit edildi.

Hakkında kasten öldürme suçundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan kadının eşi Sayed Aghel Razavi, 7 yıl Afganistan'da yaşayıp Türkiye'ye kaçak yollarla girdiklerini ve 2 yıldır Burdur'da ikamet ettiklerini; evliliğin 6. ayından itibaren eşiyle aralarında problem olduğunu ve yaş farkı sebebiyle kendisini hiç sevmediğini; 9 Ocak günü tartıştıklarını ve çocuklarını alıp İstanbul'a gideceğini söylediğini, kendisini ikna etmeye çalıştığını fakat dinletemediğinii;

Bunun üzerine mutfaktan demir çekiç alıp yastığının altına koyduğunu; yatak odasındaki eşinin kafasına çekiçle vurduğunu; can çekişiyorken banyoya götürdüğünü ve o esnada sigara içtiğini, ardından ölünce testereyle parçalaya ayırdığını, ardından cesedi koyduğu çuvalları 3 tekerlekli el arabasıyla Bağlar Mahallesi'ne götürüp gömdüğünü itiraf etti