Paksoy kardeşlerin yargılanmasına devam edildi
Beyoğlu’nda 9 yıl önce 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun apartman boşluğuna düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin Paksoy kardeşlerin yargılandığı davada Erköseoğlu’nun ailesinin avukatları hakimin reddini talep etti.
Beyoğlu’nda 2010 tarihinde Boston Üniversitesi mezunu 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun apartman boşluğuna düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin sanıklar Can Paksoy ve Mahmut Emre Paksoy’un ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar Can Paksoy ile Mahmut Emre Paksoy, sanık avukatları, Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun annesi Ferah Kural, babası Ergün Erköseoğlu ve avukatları katıldı.
"ÖLEN KIZI TANIMIYORUM"
Duruşmada sanıkların babası Bülent Paksoy tanık olarak dinlendi. Tanık Paksoy, “Ben Adana’da evimde otururken büyük oğlum Emre beni aradı. Heyecanlı, endişeli bir sesi vardı. Bana ’Can gece bir kızla geldi, sabah bulamadık kızı. Aşağı atlamış kız ’ dedi. Ben hemen polisi ve ambulansı aramalarını söyledim. Can o gün annesiyle Adana’ya gelecekti. Can’ı da ara Adana’ya gelmesin olay yerine gitsin dedim. Can aradı sonra, dün gece lokantada bir kızla tanıştığını, eve geldiklerini, sabah kızı bulamadıklarını anlattı. Annesi de Adana’ya geleceği için öğle üstü, Can aceleyle evden ayrılmış. Ölen kızı ben tanımıyorum” ifadelerini kullandı.
Bülent Paksoy’un tanıklığına ilişkin aile avukatlarından Çağla Mazlum, “Çocuklarınızın gece hayatı var mıydı?, Alkol kullanırlar mıydı?” sorularını sordu. Mahkeme başkanı soruları, özel hayata ilişkin olduğu gerekçesiyle reddetti. Red üzerine söz alan avukat Mazlum, “Bütün sorularımızın reddine karar verdiniz. Bize soracak soru bırakmadınız. Bütün ret gerekçelerinizi tutanağa yazmanızı talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
"SİZDEN İŞİNİZİ YAPMANIZI İSTİYORUM"
Duruşmada söz alan Sinem Nazlı Erköseoğlu’nun babası Erköseoğlu, “9 yıldır maddi gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. Kızım cinsel istimara uğramıştır. Kanıtı da ensesindeki 9 santimlik ekimozdur. Kızım bu istismardan kaçarken ensesini köşedeki komidine vurmuştur. Sizden hiçbir şey istemiyorum. Ben mimarım siz de hakimsiniz. Sizden sadece işinizi yapmanızı istiyorum” diye konuştu.
ANNEDEN SANIKLARA TEPKİ
Baba Ergün Erköseoğlu’nun konuştuğu sırada anne Ferah Kural, sanıklara yönelerek, ‘Niye gülüyorsun?’ diye bağırdı. Mahkeme başkanı anne Kural’a ‘Lütfen’ diyerek müdahale etti. Bunun üzerine Ergün Erköseoğlu’nun avukatı Rezan Epözdemir, mahkeme başkanına ‘Niye müdahale etmiyorsunuz?’ diyerek tepki gösterdi. Avukat Epözdemir’in tepkisinin ardından mahkeme başkanı, “Avukat bey lütfen ben sizi izliyorum, onlara bakmıyordum” dedi ve sanıklara dönerek ‘Güldün mü?’ diye sordu. Sanıklar ise ‘Hayır’ diyerek yanıt verdi.
"REDDİNİ TALEP EDİYORUZ"
Duruşmada yeniden söz alan avukat Epözdemir, sanıkların güldüğünü belirterek, “Diğer katılan Ferah Kural bu durma müdahalede bulunmasına rağmen, sayın mahkeme başkanı cinayet sanığı olarak duruşma salonunda bulunan Emre Paksoy’u uyarmak yerine kızını kaybetmiş olan Ferah Kural’ı uyarmıştır. Katılan vekilinin doğrudan soru sorma hakkı engellenmiştir. Sayın başkanın tarafsızlığını şüpheye düştüğü açık olduğundan reddini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, mahkeme başkanı Sait Özdemir’in reddine ilişkin talebin değerlendirilmesi için duruşmayı erteledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Nazlı Sinem Erköseoğlu 26 Eylül 2010’da Beyoğlu Gümüşsuyu’ndaki Mithatpaşa Apartmanı’nın havalandırma boşluğunda ölü bulunmuştu. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede Mahmut Emre Paksoy ve Can Paksoy hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istenmişti. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Aralık 2014’de sanıkların ‘kasten öldürme’ veya ‘tedbirsizlik dikkatsizlik neticesinde ölüme sebebiyet verme’ suçlarından delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar vermişti.
Kararın açıklanmasının ardından Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun babası Ergun Erköseoğlu ve avukatları ‘Usul ve yasaya aykırı’ olduğu gerekçesiyle temyiz etmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesinde 25 Ocak 2018’de yazdığı ek tebliğnamede, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının müdahillik haklarından yararlandırılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararın bozulması gerektiğini belirtmişti.
Talepleri değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi de 23 Mayıs 2018 tarihinde aldığı kararla mahkeme kararını usulden bozmuştu. Yargıtay’ın bozma kararının ardından dava dosyası İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
(İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.