İş Yerinde Yaşanan Gönül İlişkilerinde İş Akdinin Feshi Geçerli

Yargıtay’a taşınan bir dava sonucunda alınan kararla iş yerinde yaşanan gönül ilişkilerine yönelik iş sözleşmesinin feshedilmesi kanunen uygun bulundu. Yargıtay tarafından açıklanan emsal niteliğindeki bu kararla, iş yerinde gönül ilişkisi yaşadığı sabit bulunan çalışan, iş sözleşmesi gereğince işten çıkarılabilecek.

Emsal niteliğindeki kararın çıkmasında etkili olan olay Bursa’da yaşandı. Çalıştığı kurumda bölge müdürü olarak görev yapan bir vatandaş aynı iş yerinde çalışan başka bir personelle aşk yaşayınca, kurum yönetimi tarafından bölge müdürünün iş sözleşmesi fesih edildi. İş yerinde başka bir personelle gönül ilişkisi yaşadığını kabul eden bölge müdürü, bu durumun işten çıkarılma sebebi olamayacağını iddia ederek olayı mahkemeye taşıdı.

İş Yerinde Yaşanan Gönül İlişkilerinde İş Akdinin Feshi Geçerli

Mahkemede kurum avukatı tarafından yapılan savunmada ise, iş sözleşmesinde yer alan gerekli sebeplere başvurulduğu ve davacı olan eski bölge müdürünün iş güvencesi kapsamı dışında hareket ettiğini öne sürdü. Bunun sonucunda mahkeme, kurumu haklı bularak iş sözleşmesinin geçerli sebeplerle feshedildiği sonucuna vardı. Bu neticeyle de davacının talebinin reddine kadar verdi. Bunun üzerine hem eski bölge müdürü hem de kurum istinaf başvurunda bulundu.

Bölge Adliye Mahkemesi, bölge müdürünün yaşadığı aşk ilişkisinin iş sözleşmesinin feshinden önce sona ermiş olduğuna ve yaşanan bu ilişkinin işyerinde herhangi bir olumsuz duruma neden olmadığını öne çıkardı. Ardından iş sözleşmesi feshinin geçerli sebeplere dayanmadığına hükmederek davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verdi. Bu sonuç da davalı olan kurumun avukatı tarafından temyiz edilerek dava Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’ne taşındı.

Yargıtay, söz konusu davada, iş sözleşmesinde yer alan karşılıklı güven ve sadakat sorumluluklarının, hem işveren hem de çalışan tarafından bazı yükümlülükler getirdiğe vurdu yaptı. Buna ilişkin olarak erdiği kararda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ 2-e maddesine göre davacının iş ahlakına aykırı hareketlerde bulunarak, işverenle karşılıklı güven ilişkisini zedelemesi sonucu yapılan iş akdinin feshini haklı buldu.

Davanın detaylarında yapılan açıklamaya göre, eski bölge müdürü olan davacının evli olması ve astı konumundaki bir diğer personelle aşk yaşamasının işyerinde olumsuzluklara sebep olduğuna ve bu şahısların aralarındaki mesajlaşmaların şirketin mail programı üzerinden yapılmasının iş ahlakına aykırı olduğuna hükmedilmiştir. Bu neticeyle Bölge Adliye Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar bozularak davanın reddine oy birliği ile karar verilmiştir.