Geçmişten Geleceğe Botoks’un Evrimi

Geçmişten Geleceğe Botoks’un Evrimi
Botoks’un kozmetik dünyasında kullanılmaya başlanması çok eski zamanlara dayanmasa da, aslında Botoks’un 1820’lere kadar uzanan uzun bir geçmişi var.

Botoks’un kozmetik dünyasında kullanılmaya başlanması çok eski zamanlara dayanmasa da, aslında Botoks’un 1820’lere kadar uzanan uzun bir geçmişi var.
Aslında Botolinium toksini bir Alman bilim insanının sosislerde yaptığı bir çalışma sonrasında bulunmuştur.
Yetmiş yıl sonra, başka bir doktor mevcut bulguları genişletti ve dördü zararlı, yedi botulinum toksini türü keşfetti.
1950'lerde araştırmacılar, Botulinum toksini tip A’yı hiperaktif kaslara az miktarda enjekte etmenin, kasları rahatlattığını keşfetti. 80'li yıllarda ise toksin, yüz spazmı ve göz kapağı seğirmesinden, serebral palsiye kadar pek çok rahatsızlığın tedavisinde kullanıldı. Yine bu zamanlarda akılda kalıcı olan “Botoks” ismini kazandı. 
Bununla birlikte, kozmetik olarak enjekte edilebilir maddeler arasındaki ilk gerçek atılımı 1987 yılında yaşandı. İki Kanadalı doktor, yüz spazmı için Botoks enjeksiyonu yaptıkları hastalarının, alın çizgilerinin de kaybolduğu fark ettikten sonra, toksinin, kırışıklık ile mücadele özellikleri de keşfedilmiş oldu.

Botoks Devrimi
Botoks Ankara Çukurambar’daki kliniğinde hastalarını tedavi etmekte olan Dr. Buket Yıldırım Türkiye pazarına girmesinden bu yana, başarılı ve güvenli bir şekilde hastalarını tedavi etmek amacıyla kullanıyor. Botoks’un yaygın olarak kullanılmasını Dr. Yıldırım: “Tedavi, belirgin bir şekilde gözle görülebilen sonuçlar veriyor, bu yüzden, Botoks’a olan yüksek talep pek de şaşırtıcı değil” şeklinde açıklıyor. 
Son 15 yıl boyunca geçirdiği evrim, Botoks’u artık, kuaföre gitmek gibi sıradan bir rutin haline getirdi.
Dr Yıldırım: “İlk başta sadece zengin veya ünlülerin yararlandığı bir tedaviydi. Bu kişilerin, Botoks yaptırdıklarını şiddetle inkar ettikleri bir dönem yaşandı” diyor ve ekliyor; “Ancak günümüzde, Botoks yaptıran hastaların sayısı o kadar yüksek ki, kimse gizleme gereği duymuyor. Hatta, birbirlerine yaşadıkları tecrübeleri paylaşarak yardımcı olmaya bile çalışıyorlar.”
Botoks günümüzde; cilt bakım rutinlerinin ve yaşlanma karşıtı işlemlerin bir parçası haline geldi. 
Botoks uzun bir yol kat etti. Artık kadınlar kadar erkekler de bu tedaviye yeşil ışık yakmaktadırlar. Dr. Buket Yıldırım bu durumu: “Botoks Ankara geneli için konuşacak olursak, kliniklerde artık her zamankinden fazla erkek hasta görüyoruz. Kadın hastaların sayısı, hala erkeklere kıyasla daha fazla olsa da, Botoks’un gittikçe normalleşmesiyle, tedaviye erkeklerin de ilgi göstermesini ve tedaviyi talep etmelerini kolaylaştırıyor.” şeklinde açıklıyor. 

Enjeksiyon Çok Dikkatli Yapılmalı
Çalışmaların çoğu, Botoks'un uzun süreli kullanım için güvenli olduğunu gösterse de, özellikle tedavilerin fiyatları yıllar içinde gitgide azalırken, bu durum, kalitede bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Piyasada uygulama yapan kişi sayısındaki artış da dikkat çekiyor.  Burada görev hastalara düşüyor. Gerçekten tecrübeli ve deneyim kazanmış bir hekimle çalıştıklarından emin olmaları, olası yan etkilerin önüne geçmelerini sağlayabilir. 
Dr. Buket Yıldırım: ““Eğer enjeksiyonu yapan kişi, uygun bir eğitime sahip değilse, işlem asimetri ile sonlanabilir, ayrıca belirli bir kas içine ürünün çok fazla enjekte edilmesi, yer yer çökmeler ya da kontur düzensizliklerine sebep olarak, harcanan zamanın ve paranın da israfına yol açabilir.”
Enjeksiyonu gerçekleştiren kişinin tedavi ile ilgili tamamen eğitilmiş ve deneyimli olduğundan emin olmak gerektiğinin bir diğer geçerli nedeni ise dehşet verici “poker” veya “donuk” yüz ifadesidir. Kısmi veya geçici felç edici yan etkileri de göz önüde bulundurulduğunda, Botoks için, daha fazla doz, daha iyi sonuç demek değildir. Aksine, işlemin; doğal yüz ifadenizi kaybetmeyecek, duygularınızı ifade edişinizde bir değişiklik yaratmayacak şekilde yapılması gerekir ve bu amaçlanır. Bu anlamda, daha az dozun, daha fazla fayda sağlayabileceğini söylemek mümkündür.
Yaşlanma karşıtı teknolojilerin hızlı bir şekilde ilerlemesi ve yeni, son derece gelişmiş tedavilerin artmasıyla birlikte, Botox önümüzdeki 15 yıl da var olacak mı? Dr Yıldırım buna inanıyor, ama belki de farklı bir biçimde: “ Bir 15 yıl daha Botoks’u kullanacağımızı düşünüyorum. Ancak, ürünün uygulanma şekli değişebilir. Etkiyi daha kolay ve düzenli hale getirmek için Botoks enjeksiyonunun bir kreme dahil edilmesine doğru gidebilecek potansiyel bir eğilim görüyorum. Bu krem aynı zamanda, birden fazla seviyede yaşlanma ile mücadele edebilecek, daha aktif bileşenlerle birlikte de paketlenebilir. ” diyor. 
Kimbilir belki de ilerde, Dr. Buket Yıldırım’ın öngördüğü gibi, her sabah kullandığımız nemlendiricimizin içinde bulunan Botoks ile cildimiz, hem nemli, hem de kırışıklıklardan arınmış bir şekilde güne başlayabileceğiz. Ne dersiniz, güzel olmaz mıydı?
 

Dr.Buket Yıldırım
Medikal Estetik Hekimi
https://www.drbuketyildirim.com
Facebook: @drbuketyildirim/
Instagram: @drbuketyildirim/
YouTube - Buket Yıldırım

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.