Türk bilim insanlarınca, obezite ve yeni tip koronavirüs ( Kovid-19) ilişkisine yönelik gerçekleştirilen ve 19 uluslararası araştırmanın sonuçlarının birlikte değerlendirildiği meta-analizin sonuçları, obezitenin Kovid-19 hastalığını ağır geçirme açısından önemli bir risk faktörü olduğunu ve hastalık seyrini olumsuz etkilediğini ortaya koydu.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, AA muhabirine, obezitenin Kovid-19 üzerine ve Kovid-19 salgınının obezite üzerine etkisine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dünyada 2 milyara yakın insanın kilo fazlalığı ya da obezite problemi olduğunu, Kovid-19 vaka sayısının ise 40 milyona ulaştığını belirten Yıldız, son dönemde obezite ve Kovid-19 ilişkisini değerlendiren bilimsel çalışmalar yapıldığını aktardı.
Obezitenin Kovid-19 hastalığının seyri üzerinde önemli etkisi olduğunu vurgulayan Yıldız, Hacettepe Üniversitesinde dünyada bugüne kadar yapılmış araştırmaların sonuçlarını değerlendirdikleri meta-analiz çalışmasına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Dünyada obezite ve Kovid-19 üzerine yapılan tüm çalışmaları taradıktan sonra uygunluk kriterlerini karşılayan 19 araştırmanın sonuçlarını meta-analizle değerlendirdik. Elde ettiğimiz veriler, obezitesi olan bireylerde Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatma, yoğun bakım ve solunum cihazına bağlanma ihtiyacının yüzde 80'e varan oranda arttığını gösterdi. Buna karşılık obezitenin yoğun bakımda yatan Kovid-19 hastalarında ölüm riskini artırmadığını belirledik. Hafif orta şiddette obezitenin yoğun bakımda bir miktar koruyucu etkisi dahi olabiliyor. Bu duruma obezite paradoksu adı veriliyor."
Yıldız, meta-analiz makalesinin değerlendirme aşaması tamamlandıktan sonra uluslararası bir bilimsel dergide yayımlanacağını bildirdi.
- Sağlığın korunmasında beslenme, uyku, stres yönetimi ve egzersiz önem taşıyor
Prof. Dr. Yıldız, bu dönemde gün içinde yeterli fiziksel aktivitenin de önemine dikkati çekerek, "Pandemi döneminde evde geçirilen sürenin artması, fiziksel aktivitenin azalması, uyku düzeninde bozulma ve yüksek stres ile obezitesi olan bireylerde kilo kontrolünü zorlaştırken, kilo problemi olmayanlarda da zamanla kilo artışına neden olabiliyor." dedi.
Pandemi döneminde kilo alımının önlenebilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin şunları kaydetti:
"Alınabilecek tedbirleri 4 harften oluşan 'BUSE' kelimesi ile tanımlıyorum. 'B' harfi beslenme. Bunun için mutlaka sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı lazım. 'U' harfi uykuyu temsil ediyor. Pandemi döneminde birçok kişi sosyal medyadan ve televizyonlardan bazen gece geç saatlere kadar haberleri ve Kovid-19'a ilişkin programları izliyor. Bu durum uyku düzenini bozduğu gibi stresi de artırıyor.
Koronavirüs salgını döneminde infodemi olarak adlandırılan, virüsten daha tehlikeli ve hızlı şekilde yanlış ve yanıltıcı haberlerin yayılması söz konusu. Sonuçta, geç saatlere kadar bunların izlenmesi yerine 6-8 saat kesintisiz gece uykusu önem taşıyor. 'S' harfi stresi ifade ediyor. Stres yönetimi çok önemli. Çünkü bir kişide stres düzeyi ne kadar yüksekse kilo vermek o kadar zorlaşıyor. Strese bağlı olarak vücut özellikle bel çevresinde fazla yağ tutmaya başlıyor. Dolayısıyla sağlık riski artıyor.
Son harf 'E' ise egzersiz. Hareket etmeden kilo kontrolü sağlamak mümkün değil. Bu nedenle salgın döneminde de evde ya da dışarıda fiziksel mesafe kurallarına uyarak mutlaka yeterli düzeyde egzersiz yapılmalı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.