Süleyman Soylu Bir Oooh Çekti, Türk Milleti Rahatladı! O Konuşma Sosyal Medyada Gündem Oldu, Yer Yerinden Oynadı...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Teröriste terörist diyoruz, destekçisine de terörist diyoruz; ihbarcısına, işbirlikçisine, çocukları kandırıp dağa gönderen belediye başkanına terörist diyoruz; İmralı'daki devrik terörist başına terörist diyoruz. Koltuğu için birbirini yiyen Edirne'deki Demirtaş'a da, Karayılan'a da, tecavüzcü Biçirpinin Duran Kalkan'a da terörist diyoruz." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2021 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan ve eleştirilere cevap veren Soylu, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinde çok ciddi mesafe aldıklarını, yeni kimlik kartının müracaattan itibaren büyükşehirlerde 1+1, diğer illerde 3+1 günde teslim edilebildiğini söyledi.
Türkiye'nin bugün elde ettiği mesafenin dünyanın birçok ülkesinde bulunmadığını ifade eden Soylu, burada elde edilen teknolojinin Türkiye'nin en önemli ihraç kalemlerinden olacağını belirtti.
"2016'dan bugüne kadar yaklaşık 61 milyon vatandaşımızın kimlik kartını dağıttık ve nüfus işlerinde dünya ölçeğinde bir devrim yaptık." diyen Soylu, yeni markalar üretmeye devam ettiklerini dile getirdi.
Soylu, Kadın Destek Uygulaması'nın (KADES) 1 milyon kişiye ulaştığını, yaklaşık 60 bin ihbar geldiğini ve 30 bininin gerçek ihbar olduğunu, polis ekiplerinin ihbarlara 3-4 dakikada gittiğini anlattı.
Erkeklerin KADES'i indiremediklerini dile getiren Soylu, dünyanın hiçbir ülkesinde devletin veya özel sektörün oluşturduğu böyle bir kabiliyetin söz konusu olmadığını kaydetti.
"Uyuma", "Açık Kapı", "Kırmızı Düdük", "Güven Masası" gibi birçok proje ürettiklerini ifade eden Soylu, "En İyi Narkotik Polisi; Anne", siber güvenlikte "SiberAy", çevre ve hayvanlara karşı işlenen suçlar için "HAYDİ"nin bunlardan olduğunu aktardı. Soylu, Vefa Sosyal Destek Hattı'nın yanı sıra afetlere müdahale için "Polis Arama Kurtarma" timi (PAK) kurduklarını söyledi.
E-Devlet projesinin Türkiye'ye çağ atlattığını vurgulayan Soylu, "Sadece e-bilişim, e-devlet, teknoloji, verimlilik ve üretimde ortaya koyduğumuz kaynaklardan elde ettiğimiz tasarruf 2020 yılı içerisinde şu saate kadar 9,1 katrilyondur." diye konuştu.
- "Artık problemlere tek gözlükle bakmıyoruz"
Eskiye göre çok önemli bir farkları bulunduğunu ve hiçbir probleme tek gözlükle bakmadıklarını dile getiren Soylu, şunları söyledi:
"Mesela 40 yıldır mücadele ettiğimiz PKK terör örgütüne karşı artık sadece silahlı mücadele yürütmüyoruz. Arkasındaki destekle, hem sebep olup hem de sömürdükleri Doğu ve Güneydoğu'nun geri kalmışlığı ve yalnızlaştırılmasıyla da mücadele ediyoruz. Örgüte istihbarat sağlayan, belediye kepçesiyle çukur kazan, belediye aracılığıyla terörist cenazesini kaldıran, bombalı eylem yaptıran, teröristin adını cadde ve sokaklara veren, belediye binasında roketatar ve silah depolayan, arka odadaki Kandil'in müfettişinden talimat alanlara, elinde silah yok ve mağarada yaşamıyor diye göz yummuyoruz artık.
İspanya Batasuna'ya ne yapmışsa biz onu yapıyoruz. İspanya Yüksek Mahkemesi Batasuna'yı kapatırken demişti ki; 'Şiddetin kınanmasının reddedilmesi ve bunun diğer bütün partiler tarafından kınanırken yapılmaması terörizme örtülü bir destek anlamına gelir.' Hani birileri bugün PKK'yı kınayamıyor ya Batasuna avukatları AİHM'e itiraz edince AİHM'de net bir cevap verdi, dedi ki; 'Ön gerekçe bu değil ama tek gerekçe bu olsaydı bile karar doğrudur, sözleşmeye aykırı değildir.' İşte biz, meseleye böyle bakıyoruz."
- "Farklı bir muamele yapmıyoruz"
Soylu, HDP milletvekillerinin sıra kapaklarına vurarak gürültü çıkarmasına rağmen konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İtalya'da olan biten bizdekinin aynısıydı. 2013'te 38, 2018'de 43, 2019'da 45 belediyenin seçimle gelmiş yöneticileri yerine kirli ilişkileri, ağları nedeniyle kayyum atadılar. Ne dünyadan ne muhalefetten kimsenin gıkı çıkmadı, kimse kalkıp geçmiş olsuna gitmedi, kınama beyanları yapmadı. Biz kimseye Yunanistan'da Altın Şafak Partisi'ne yapılandan, İspanya'da, İtalya'da yapılandan, Fransa'da yapılandan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki ilkelerden, Venedik Kriterleri'nden farklı bir muamele yapmıyoruz. Teröriste terörist diyoruz, destekçisine de terörist diyoruz; ihbarcısına, işbirlikçisine, çocukları kandırıp dağa gönderen belediye başkanına terörist diyoruz; İmralı'daki devrik terörist başına terörist diyoruz. Koltuğu için birbirini yiyen Edirne'deki Demirtaş'a da, Karayılan'a da, tecavüzcü Biçirpinin Duran Kalkan'a da terörist diyoruz. Hiç merak etmeyin, biz içeride olan biten her şeyin farkındayız.
Size soruyorum; sabahtan beri, Kandil'de elinize yazılıp verilmiş metinleri dinliyorum. Hiç birinde Demirtaş'ın ismi geçmiyor. Ne oldu Demirtaş'ı açığa mı aldınız? PKK'nın haber ajansından, çocuk kandırıp gibi yaptırdığınız düzmece haberler bize sökmez. PKK bağlantısından görevden aldığımız belediye başkanlarına, bazı belediye başkanlarının daha koltuğuna oturmadan koşa koşa bu belediyelere geçmiş olsuna gitmesi, bizi Yunanistan'a şikayet etmesi, bizi Avrupa'ya şikayet etmesi bize sökmez. Nereden zuhur ettiği belli olmayan dünün acizlerinin, yeni partilerinin karşı mahalleye yaranmak için yaptıkları açıklamalar yargıya 'sopa' diyerek itibarsızlaştırmaya çalışmaları bize sökmez. Onlardan PKK'ya ne deva olur ne de gelecek olur."
- "HDP'yi kriminalize eden PKK'dır"
Soylu, HDP'li milletvekillerin protestolarını sürdürmesine rağmen konuşmasını sürdürürken, AK Parti ve MHP milletvekillerince de alkışlandı. Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sizin az buçuk haysiyetiniz olsa şu siviller için bir gün başsağlığı dilerdiniz. Haysiyetsizler, haysiyetsizler, haysiyetsizler. Bu çocukların hesabını vereceksiniz, bu çocukların hesabını vereceksiniz. Terörist onlar. Bunlar emekçi, hiç utanmıyorsunuz değil mi? İşçi bunlar, işçi. Alın teriyle para kazanmak isteyenler. PKK'nın kölesi olmuşsunuz.
Sayın Engin Altay, biraz önce burada bir cümle ettiniz, dediniz ki 'Siz HDP'yi kriminalize etmeyin'. HDP'yi biz kriminalize etmiyoruz, etmeyiz de zaten. HDP'yi kim kriminalize ediyor biliyor musunuz? Lütfen, bazen üstü örtülü, açık, beraber olduğunuz HDP'yi korumak için böyle bir söz söylemeyin. HDP'yi kriminalize eden PKK terör örgütünün kendisidir."
İstismar edilemeyecek bir şey söyleyeceğini belirten Soylu, "Kürtler de Aleviler de bu ülkenin çimentosudur, çimentosudur." dedi.
Soylu, HDP'nin sözcülüğünü yaptığı terör örgütü PKK'nın, kaçırdığı çocukların eline silah verdiğini ifade eden Soylu, bunların arasında 14-15 yaşında çocuklar olduğunu dile getirdi.
- "Millete bakarız"
"Biz, yaptığımız işin, verdiğimiz kararın, ortaya koyduğumuz mücadelenin doğru olup olmadığını anlamak için millete bakarız, eldeki sonuçlara bakarız." diyen Soylu, AK Parti hükümetlerinin 18 yıldır Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da umutsuzluğu sildiğini, istismarı yere serdiğini vurguladı.
Soylu, PKK terör örgütünün köylere gidip erkekleri evden çıkararak kadınlara tecavüz ettiğini belirterek, "Alçaklar, alçaklar! Bak, beni konuşturmayın." dedi.
Bölgeye hastaneler, yollar, üniversiteler, spor salonları, okullar, anaokulları, bilgisayar kodlama sınıfları, gençlik merkezleri, kütüphaneler, organize sanayi siteleri, kadın merkezleri, kayak merkezleri yaptıklarını anlatan Soylu, ayrıca duble yollar, tekstil atölyelerinin yapıldığını belirtti.
Soylu, uzaklığın simgesi Hakkari'nin bugün festivaller şehri olduğunu ifade ederek, Çukurca'da foto safari gerçekleştirildiğini, rafting yarışmaları yapıldığını anlattı.
Hakkari genelinde iki yılda 25 okul tamamlandığını vurgulayan Soylu, organize sanayi bölgesinin adımlarının atıldığını söyledi. Soylu, su sorununun da çözüldüğünü dile getirerek, "Musluklardan suyunu akıtamadınız, 24 saat akıtıyoruz şimdi." diye konuştu.
Süleyman Soylu Bir Oooh Çekti Türk Milleti Rahatladı! O Konuşma Sosmal Medyada Gündem Oldu, Yer Yerinden Oynadı
Hakkari'den örnekler veren Soylu, bölgeye doğal gaz götürüldüğünü, konutlar yapıldığını, anjiyo merkezi açıldığını, yeni hastanelerin de biteceğini belirtti.
Süleyman Soylu, Yüksekova'ya ve Şemdinli'ye yeni kaymakamlık binası yapılacağını, Derecik'te temelleri attıklarını dile getirerek, "Ohhh! paralar PKK'ya gitmiyor, millete gidiyor. Oh, oh! Not alın not, not." sözlerini sarf etti.
Sadece terörle mücadele etmediklerini vurgulayan Soylu, emperyalizmin bütün kollarına karşı bir kalkınma mücadelesi verdiklerini söyledi.
Bu mücadelede üç sac ayağı bulunduğuna işaret eden Soylu, "Birisi, halkın huzur ve mutluluğu. İkincisi, yatırım refahı ve kalkınma. Üçüncüsü de orada yaşayan insanlara güvenilir bir gelecek duygusudur. Bu felsefe küresel güçler ve Batı tarafından defalarca her türlü araçlar ve örgütlerle, PKK/PYD, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C gibi maşalarla hedef alındı ama hiçbir sonuç alamadılar. Onların saldırılarına karşı milletin desteği, devletin gücü, inancımız ve siyasi kararlılıkla mücadele ettik. Allah'ın izniyle başardık, başarıyoruz." dedi.
Türkiye içindeki terörist sayısının 320'ye düştüğünü kaydeden Soylu, örgüte katılımın 2014 yılında 5 bin 558 iken bugün 52'ye indiğini söyledi ve "Çocuklarımızı dağa göndermiyoruz artık." ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanı Soylu, on bin aileyle görüştüklerini aktararak, ikna yoluyla adalete teslim olan 230 teröristin terör örgütüne değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve devlete güvendiğini dile getirdi.
Bakan Soylu, 50 yıllık bir hesabı gördüklerini belirterek, "50 yıldır bu memleketin kanını emdiler, bunlar da siyasetini yaptılar. Merak etmeyin, bu kış terör örgütünü mağaralarında yalnız bırakmayacağız, onlara sürprizimiz var, onlara ecel teri döktüreceğiz, onları üşütmeyeceğiz." diye konuştu.
- "FETÖ bir istihbarat, terör örgütüdür"
FETÖ'nün bir istihbarat ve terör örgütü olduğunu vurgulayan Soylu, çok zorluklar çektiklerini ancak devletin içerisindeki omurganın sağlamlığının yeniden bir devlet kurdurduğunu, özgürlük ve bağımsızlık sağladığını kaydetti.
FETÖ'yü kurgulayanların amacının Balkanları, Türk ve Müslüman coğrafyasını ABD'ye peşkeş çekmek olduğunu ifade eden Soylu, "Bunu beceremediler ve devletin omurgası bugün ayakta dimdik durmaktadır." dedi.
Özel olarak çağrılırsa sadece jandarmadaki mahrem yapılanmayı anlatabileceğini ve bunun inanılır olmadığını dile getiren Soylu, "Kendim korkuya kapıldım. İnsanların yatak odalarına girip yatak odalarında sorgular yapan, hayatlarının her anını bir yönetmelikle dizayn eden tehlikeli bir örgüt." nitelemesini yaptı.
HDP'li milletvekilleri gürültü yapmayı sürdürürken Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in "Arkadaşlar başım ağrıdı." demesi üzerine Soylu, "Bizim başımız ağrımaz. Onların sesini keseceğiz, keseceğiz, keseceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Cumhur İttifakı'nın yapacak çok işi olduğunun altını çizen Soylu, "Allah bizi, milletimize, medeniyetimize, bize bırakılan tarihi mirasa mahcup etmesin." diyerek konuşmasını tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.